"ÇABUK GAZA BASIN!!"
San'ın çıkan derin sesi ve bağırışı beni olduğum yerde titretmişti. Jongho arabayı sürmüş ve hızlıca gaza basmaya, ilerlemeye başlamıştı.
"Sikeyim... nasıl bu kadat hızlı buldular bizi?"
Hongjoong'un yukarıdaki helikoptere bakarak sitem etmesi, arabadaki diğerlerinin de kafasını kaldırıp onları izleyen canlı polis helikopterine bakmasına sebep olmuştu.
Daha sonrasında onlar polis helikopterine bakarken kafamı indirmiştim ve onların yüzüne bakıyordum.
Yunho ve mingi birbirlerine sarılıyorlardı. Özellikle sebebini anlamadığım bir şekilde mingi'nin saçlarının uçları kırmızı olmuştu. Daha önce dikkat etmemiştim ancak yunho'nun saçları ise kahverengiye yakın bir renkti.
"HAY SİKCEM"Yunho ve mingiye bakarken jongho hızlanmıştı ve ufak bir tümseğe çarpıp birkaç santim araba hoplamıştı.
O sırada solar'ın yanındayken bana dediği şey aklıma gelmişti.
Zoan türünde kendini geliştirmiş vampirler saçlarının istedikleri gibi rengini değiştirebiliyorlardı.
Ancak şuan bunu düşünecek zamanım yoktu. Daha sonrasında eli yüzü bembeyaz olmuş ve saçları beyaz olmuş seonghwa'yı görmüştüm. O daha önce saçlarını boyattığını söylemişti ancak şuanki akan makyajıyla beraber yüzüne baktığım zaman vampirden çok meleğe benzeyen şeytanı anımsatıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
IF I WERE YOU//woosan
FanfictionEğer senin yerinde olsaydım jung wooyoung, bu maceraya asla atılmamış olmayı dilerdim. -woosan, seongjoong, yungi