19. Bölüm

1.3K 143 48
                                    

Merhabaaa. Uuuupuzun bir bölümle geldim. Bölüme geçmeden önce bir şeyler konuşmak istedim. Öncelikle bu hikayede diğer shiplerle ilgili olumsuz bir şey görmek istemiyorum. Yoonmin olmadığı için gelen bazı yorumlar rahatsız edici ve yanıt bile vermeden silerim. Bu ficin diğer shipleri Nammin ve Sope'dir. Lütfen saygı duyun. Yorumlarınızı silmek zorunda kalmayayım. Okuduğunuz için teşekkürler şimdi bölüme geçebilirsiniz.

Kucağındaki çilek kasesinden bir çilek daha alıp ısıracaktı ki buna engel olan alfası ile bağırmıştı.

"Yiahh alfa, o benim çileğimdi."

Taehyung omzunu silkmiş ve yarısına kadar ısırdığı çileği çiğneyerek gülümsemişti. Alfasının bu haline göz devirmiş ve elinde kalan ancak yarısı yenmiş çileği dudakları arasına alıp ısırmış ve yeni bir tanesine geçmişti.

Uzanıp Taehyung'a verecekti ki Taehyung başını geri çekmiş ardından yanaklarını kavrayıp uzanarak dudaklarına yapışmıştı. Jungkook daha ne olduğunu anlamadan geri çekilen alfayla şaşkın şaşkın bakmış ve önüne dönmüştü. Böyle ani gelen öpücüklerde utanıyordu alfadan.

"Dudaklarından tatmak önceliğim."

Alfanın söylediği şeyle daha da utanırken, dirseğini alfanın karnına geçirmiş ve istemsizce büzdüğü dudaklarıyla konuşmuştu. "Sevgilim çok yaramaz biri."

Şimdi şaşırma sırası Taehyung'ta idi. Birkaç dakika boyunca öylece kalmış ve hiçbir tepki verememişti. Bir hafta öncesinde ondan duymak istediği kelimeyi şimdi duyuyor olması elini ayağını birbirine dolaştırmıştı sanki.

"N-ne dedin sen?"

Kessinlikle bilerek yapmıştı. Eğer alfa onu utandırıyorsa o da her defasında altta kalmamak için yeni yollara başvuruyordu. Ve şimdiki en büyüğü olmuştu. Omzunu silkerek oturduğu kucakta daha çok yayılmış ve başını alfanın göğsüne yaslarken konuşmuştu.

Saçları Taehyung'un çenesine değiyordu ancak alfa bir huylanma belirtisi göstermiyordu. Aksine bu hoşuna gidiyordu. Jungkook'a ait her zerrenin tenine değiyor olması onu delirtiyordu.

"Nasılmış bakalım? Sen bana hep öyle yapıyorsun."

"Bir daha desene."

Taehyung'un çocuksu ve istek dolu çıkan sesine gülmüş ve anında yanıt vermişti. Biraz oyun oynamaktan zarar gelmezdi.

"Hayır."

"Lütfen, bir daha de."

"Demem."

"Ne istersen yaparım."

Gelen teklif kendisine cazip gelmiş olacak ki yaslandığı yerde başını biraz hareketlendirmiş ve Taehyung'un yüzünü görebilmesi için ona yardım edip başını eğmesiyle birlikte konuşmuştu.

"Ne istersem mi?"

"Ne istersen."

Yüzünde yaramaz bir gülüş belirirken başını sallamış ve önüne dönmüştü. Eline bir çilek alıp ısırmış daha sonrasında Taehyung'a uzatmıştı. Taehyung, omeganın onu süründüreceğini anladığı için çaresizce nefes almış ve kendisine uzatılan çileği ısırmıştı. Normalde çilek yemeyi pek sevmese de Jungkook hayatına girdiğinden beri pek çok şey, bunun gibi değişmişti ve bundan şikayeti de yoktu.

Hastaneden çıkalı bir hafta oluyordu. Jungkook'u kendi evine getirmişti. Sağ kolundaki sargı çıkarken, başında halen küçük bir sargı bezi vardı. Onu da yarın çıkartacaklardı. Doktor onlara her şeyin yolunda olduğunu ve endişelenecek bir şey olmadığını söylediği için rahattı omega olan.

Bien-aimé • TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin