•
Önümdeki kağıtta yazanları anlamaya çalışırken bir yandan da tahtanın önünde elindeki kitaba bakarak konuşan öğrenciyi dinlemeye çalışıyordum.
"Hayeon yeterli, yerine oturabilirsin."
Bay Kim'in kızı durdurmasıyla derin bir nefes almış ve elimdeki kalemi sıkmıştım. Çünkü Hayeon'un gözleri sandalyesinde oturan edebiyatçının üzerindeydi.
Bizim alfamıza cilve yapıyor. Saçını başını yolmak istiyorum. Bu kızdan nefret ediyorum.
"Bende."
Omegayla aynı fikirde olmamız onu sevindirmiş olmalıydı. Nefret etmemin nedeni ise kessinlikle o cilveli halleriydi.
Taehyung'un ruh eşi olduğunu sınıftaki hatta fakültedeki herkes öğrenmişti. Fakat kim olduğunu bilmiyorlardı.Ancak o ruh eşini bildiği halde hâlâ Bay Kim'i etkilemeye çalışıyordu. Salak.
İçimdeki omega kessinlikle onu parçalamak istiyordu. Bu isteğine göz devirmiş ve önümdeki kitaba çevirmiştim başımı. Ne var yani ben de istiyorsam."Jungkook, sıra sende."
Alfanın ismimi seslenmesiyle yutkunmuş ve ona dönmüştüm. Bakışları üzerimde gezinirken dudaklarında hafif bir tebessüm oluşmuştu. Buradan görebiliyordum. Bu hali içimde bazı kelebeklerin uçuşmasını sağlarken yerimden kalkmıştım. Ancak kalkar kalkmaz gözümün önünün kararması ile sıraya tutunmuştum.
Midemdeki hareketlilik artarken derin bir nefes almaya çalışmıştım. Bay Kim oturduğu yerden hızla kalkmış ve yanıma doğru gelmeye başlamıştı.
"Jungkook."
Yanımdaki sırada oturan Yugyeom elini koluma koymuş ve seslenmişti. Başımı iki yana sallayarak cevap vermiştim.
"İyiyim."
O sırada alfa da yanıma gelmiş ve kolumdan tutarak geriye çekmişti biraz. Bu hareketiyle Yugyeom'un kolumdaki tutuşu sona ermişti.
Sana başkasının dokunmuş olması hoşuna gitmedi. Şu an senin için endişeli.
"İyi misin Jungkook?"
Sesinin gelmesiyle ona bakmış ve gözlerine bakarken yutkunup başımı sallamıştım.
"İyiyim, sadece biraz başım döndü."
"Otur o zaman sen. "
"Hayır hayır, sorun yok."
Gözlerime emin misin der gibi bakmış ve kolumu okşamıştı. Bu yakınlaşması hoşuma gitse de etraftakilerin bir şey farketmesini istemiyordum. En azından şimdilik. Onun için.
"İyiyim, gerçekten."
"Pekâlâ."
Onunla birlikte basamaklardan inmiş ve o tekrar yerine otururken ben de elimdeki kağıda bakmıştım. Ancak gözlerinin şu anda üzerimde olduğunu hissedebiliyordum. Endişeleniyor olabilirdi. Bu nedensizce hoşuma gitmişti.
Dudaklarımı aralayıp konuşacakken birden elimi ağzıma kapatmış ve elimdeki kağıt yere düşerken bunu önemsemeden sınıftan koşarca çıkmıştım.
Sınıfın hemen sağ koridorunda kalan erkekler lavabosuna koşmuş ve içeriye girer girmez tuvaletlerden birine girmiştim. Klozetin önünde diz çöküp kapağı açmış ve içimde ne varsa çıkarmıştım. Birden bir ne olmuştu anlamaıyordum. Sabahtandır midemin bulantısı geçsin diye içtiğim ilaç bile işe yaramamıştı anlaşılan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bien-aimé • Taekook
FanfictionJeon Jungkook ilk kızgınlığını ruh eşiyle geçirdiğinden habersizdi. Okulda edebiyat hocası ile ellerinin temas etmesi ikisinin de hayatını tamamiyle değiştirecekti.