2.Bölüm🌑

456 43 1
                                    

Merhaba arkadaşlar,

2 haftada bir Cuma günü gelecek bölüm.

Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.

Umarım beğenirsiniz.

'Gerçek mutluluk, güzel şeylerin peşinden koşmaktan ziyade, sahip olduklarımızın değerini bilmektedir.'

-Jean-Jacques Rousseau-

Keyifli okumalar.

.......

2.Bölüm

Efnan Özdemir'den

"Arel Karavelioğlu" dedi.

Lan lan bu adam ünlü iş adamı, ananı satayım.

"Hassiktir" dedik Akın'la aynı anda.

"Küfür etmeyin," dedi kaşlarını çatarak.

Biz şaşkınlıktan demiştik ki şaşkın olmasaydık da derdik. Kim buna şaşırmaz valla, benim tepkim hep aynı olurdu.

"Sen ünlü iş adamı olan Arel Karavelioğlu'sun," dedim inanmayan bir sesle.

"Evet, oyum," dedi tepkimizi gülerek.

"Vay anasını lan Akın, adamı canlı kanlı gördük, hem de bir otobüste gördük," dedim Akın'a bakıp inanmayarak.

"Dur gerizekalı dur, ben hâlâ şoktayım," dedi Akın, kendine gelmek için kafasını iki yana sallayarak.

"Pardon beyefendi, kayar mısınız?" diyen kadın sesiyle Arel abinin arkasına baktım.

Ne adam ünlü iş adamı diye bey demem, niye diyeyim canım, adam benim mi patronum Allah Allah.

Arel abi kafasını sallayıp kapıdan çekilirken benim de omuzumdan tutarak, hiç zorlanmadan kendisiyle biraz ileri götürüp kapıdan çekildi.

Ee tabi zorlanmaz, o kadar kası var. Şöyle bir süzdüm, üzerinde siyah bir takım elbisesi vardı. Esmer bir adamdı. Yüz hatları onu çok yakışıklı yapıyordu. Benim gözlerim ve onunki aynı yeşildi. Yakışıklı biriydi.

Acıktığımı hatırlayınca üzgünce Akın'a baktım. Akın bana bakıp, üzgün olduğumu görünce, "Tamam, gel açtıysan yemek ye," dedi.

Kafamı sallayıp, "Arel abi, ben çıkıp yemek yemeye gideceğim, istersen otur sen," dedim ona dönerek.

Arel abi kafasını sallayıp, "Tamam," dedi düz bir sesle.

Valla, bu adam bir değişik. Bir yumuşak konuşuyor, bir sert, bir düz, anlamadım gitti lan.

Arkama dönüp merdivenlerden çıktım. Üst kata geldiğimde sağa dönüp karşıma çıkan kapıya tıkladım. Aldığım komutla içeri girdim.

"Söyle Efnan," dedi merakla bana bakarken Ali abi.

"Abi, Arel abi seni görmeye gelmiş."

Kaşlarını şaşkınca kaldırıp kafasını sallayarak ayağa kalktı. Benim yanıma gelip beni kolunun altına alıp yürümeye başladı.

Kimse çalışan-patron ilişkimiz sorgulamasın lütfen çünkü o ilişki değil, bizim ki abi-kardeş ilişkisi oldu.

"Neden gelmiş? Hiç gelmez buraya," dedi merakla Ali abi.

"Valla bilmiyorum abi," dedim ve merdivenlerden inmeye başladık.

İKİZLER Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin