9. bölüm

237 9 1
                                    

Sarp Yumruk

Barış hoca ile konuştuklarıma göre Doğa bugün taburcu olabilirdi. Maalesef Beste hala uyanamamıştı. Onur ve Güneş Beste'nin başında beklerken Doğa için izin almış, ona bakıcaktım. Ona hatırlatıcaktım. Ona kendimi tanıtacaktım. Doğa ve Beste'nin odasının önüne geldim. Doğa'nın yanına gitmeden önce Beste'nin yanında olan Onur'un yanına gittim. Sağ elimi sol omzuna koydum.
"Umarım Beste de hafıza kaybı yaşamaz." dedi. "Ne olucağını zaman göstericek kardeşim." dedim omzunu biraz daha avuç içime alarak. "Üzülme." dedim moralini toparlaması için. Başını salladı.

Doğa'nın yanına doğru yürüyordum. Beni görünce doğruldu. "Taburcu işini halletim. Çıkabiliriz." dedim gülümseyerek. "Çıkabiliriz?" dedi soru sorar gibi.
"Evet çıkabiliz." dedim anlamayarak.
"Sen neden çıkıyorsun?" dedi. "Doğa seni yanlız bırakacağımı düşünmedin herhalde." dedim.
"Düşündüm. Ben kendi lojmanıma gideceğim. Kendi kendime bakabilirim." dedi.

Doğa Denizli

Anlamıyorum. Neyden bahsediyordu bu? Ben yani kendime gayette bakabilecek durumdaydım. Ne kadar sevgilim olsa bile ben onu hatırlamıyordum ve gözüme yabancı gibi gözüküyordu. Aslında oda anlayışlıydı. Belli ki bu süreçte hep yanımda olmuştu. Yani beni terk bile edebilirdi ve ben hatırlamaya başladığımda ise zırlayabilirdim. Ama şuanki konumuz bana bakmak istemesiydi.
"Anlamadım." dedi. "Ben senin için izin aldım o yüzden bu da demek oluyorki bizim lojmanda kalıcaksın." dedi piç gülüşü atarak. "Pardon da almasaydın izin ne yapabilirim?" dedim yalan söyliyerek. Aslında bana birinin bakması bana iyi hissetirebilirdi. İlgi duyulması hoşuma gidebilirdi. Hele ki bunu o yapıyorsa. Doğru yakışıklıydı. Baya yakışıklıydı. Ama ona yakınlaşmak gibi bir derdim yoktu. Ben öyle biri değildim. O yüzden ona ihtiyacım yoktu.

Şimdi siktirip gidebilirsin!

"Aldım valla napalım." dedi. Ve birden beni kucağına aldı. Kafam sırtına doğru sarkarken ellerimi sırtına doğru yumruk yapıp vuruyordum. Beni indirmesi için. Her bir vuruşumda sanki kayaya vuruyordum gibi ellerim acıyordu. En sonunda vurmayı bıraktım. O sırada kendimi birden onun arabasında buldum. "Napıyorsun be!" diye kükredim.
"Şş sakin ol güzel kızım." diyerek elini yanağıma koydu ve okşamaya başladı. Midemdeki kelebekleri susturamadım. Noluyordu bana birden böyle! Gözlerime yine kesik kesik görüntüler gelmeye başlıyordu.

Elleri belime doğru gittiğinde karnımda uçuşuşan kelebekleri susturamadım. Boynuma derin bir öpücük kondurduğunda sanki karnımdaki kelebekler derin bir uykudan uyanmış midemde uçuşuyorlardı. Elleri birden kalçama doğru gitti ve kocaman damarlı elleri kalçalarımı avuçladı. Yutkundum. Ela gözleri dudaklarıma bakarken konuştu. "Gitmemiz gerek ama korkmanı istemiyorum tamam mı? Çünkü çatışmalı olucak." Birden telefonu çaldı. "Hay sikeyim." Telefonundan gördüğüm kadarıyla Yunus düye biri arıyordu. Kim olduğunu bilmiyordum.

Birden gözlerim aralandı. Ne görmüştüm ben? Yunus kimdi? Sarp ve ben neden şık giyinmiştik ve biz nereye gidiyorduk? Ela gözleri bana endişeyle bakıyordu. "Doğa?" Yüzümü ona doğru çevirdim. Eli yala yanağımı okşuyordu. "İyi misin?" diye sordu. "İyiyim, dalmışım."
"Korkuttun beni." dedi. Gülümsedim. Elimi yanağımı okşayan elinin üstüne koydum. Ve yavaşça indirdim. "Hadi gidelim." Başını salladı. Yol boyunca yanımda duran o adama baktım. Ona dokunmamak için kendimi öyle zor tutuyordum ki. Çok çekiciydi. Çok...

Lojmana geldiğimizde tam kapıyı açıp çıkacaktım ki benden önce davranarak kapımı açtı. Lojmanlar residencelardan oluşuyordu. Yani baya büyüktü. İçeri girdiğimizde bir an koltuğa tutundum. Nefes alışım zorlandı. Hemen yanımda durdu. "Doğa iyi misin? İstersen hastaneye geri götürebilirim." dedi. Elimle ona dur işareti yaptım. "İyiyim." dedim zorlukla. Yavaş yavaş koltuğa oturdum. Bana su getirdi. Yavaşça içtim. "Teşekkür ederim." dedim. 'Rica ederim' anlamında kafasını salladı. Yanıma doğru oturdu. Ve bana yaklaştı. Dudakları dudaklarıma değmesine çok az kalmıştı. Ama öpmedi. Sadece durdu. Kokumu içine çekti. Ela gözleri ile kahverengi gözlerimi birbirine bağladı. Konuşmadık. İkimizde.
"Sana dokunmamak için çok zor duruyorum, küçük kızımı çok özledim." dedi fısıltıyla. Adem elması hareketlendi. Saçımı kulağımın arkasına attı ve hafifçe okşadı. Birşey demedim. Diyemedim. Hareketleri ve konuşma tarzı beni çok etkiliyordu. Bu adamda birşey vardı beni kendine çeken. Çok güçlü bir güç, geri çekilmemi engelliyordu. "Uyumak istiyorum." dedim. Ayağa kalktı ve beni kucağına aldı. Ellerimi ensesinde birleştirdim. Beni yatak odasına götürdü. Ve yatağa uzandırdı. Üstümü belime kadar örttü.
"İyi uykular güzel kızım."

DOKTORCULUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin