Bölüm Şarkısı;
Model-Değmesin Ellerimiz
(Bu şarkı Doğa'nın Sarp'a söylediği şarkıdır.)Sarp Yumruk
Doğa kaçırıldığından beri rahat durmamış, onu her yerde aramıştım. Babamın şirketindeki beni sevip sayan ve güvenilir adamların hepsini Doğa'nın peşine koymuştum. Telefonundaki sinyalden, ya da tanıdıklardan öğrenmeye çalışıyordum.
Bir kaç kere Yunus'u aramış, ondan da yardım istedim. Bana bakacağını söylemişti. Yunus'u gerçekten seviyordum. En yakın arkadaşlarımdan biriydi.
Şuan şirketin arabası ile Cüneyt'in adamlarının mekanlarını basıyor, Doğa'yı bulamadan çıkıyorduk.
Sinirle ellerimi saçlarımın arasından geçirdim. "Sikeyim daha hızlı sür!" diye bağırdım yanımdaki adama. "Tamam efendim." dedi adam.
Doğa'ya daha ne kadar çektirecektim bilmiyordum. Onu kendimden çok sevsem de sadece sevmek yetmiyordu işte. İlk önce Cüneyt'in mekanını yakıcaz diye Beste ve Doğa yaralandı. Artı hafıza kaybı yaşadı. Sonra Cüneyt'in adamları Doğa'nın kolunu derince kesti. Buna ek olarak Gülçin yüzünden sinirle elini de kesti.
Ona daha fazla bunları yaşatmamalıydım.
Zaten normal bir hayattan çıkıp bu işlere başlaması en başından beri büyük bir hataydı. Doğa'dan ayrılmak zorundaydım. Biliyordum zaten kimseye söylemeyeceğini. Ama ilk önce onu bulup başına baştan bir şey gelmesine engel olmam gerekiyordu.
Arabadan indiğimizde Cüneyt'in farklı bir mekanına daha girdik. Bu mekanı çoğu kişi bilmezdi. Biz hariç tabi ki. Lakin zaten arabada silahıma susturucu takmış kapıdaki korumaları halletmiştik. İçeri girdiğimizde sessizce yolları aşıp Doğa'nın burada olup olmadığına bakıyorduk.
Duvarları ful simsiyah bir odaya girdiğimde kapının önünde biten perdeyi kenara attığımda karşımdaki adamlar içeri geçmeme engel oldu. Aralarından birkaçını tanıyordum.
Karşıma geçip bana silah doğrulttular. "Silahını yere bırak Yumruk!" Yere silahımı bıraktım. "Ellerini kafanın arkasına koy." Ellerimi kafamın arkasına doğru koydum. Gözlerim çaprazımdaki adamlarımla buluştu. Onlara gözlerimi yumarak işaret verdim. Adamlarım içeriye bodoslama daldığında diğer adamlarla kapışırken çaktırtmadan yerdeki silahımı aldım ve gözlere belli olmadan içeriye geçtim.
İçeriye geçtiğimde yatağa kelepçe ile bağlı olan Doğa'yı gördüm. Kelepçeyi çıkarmaya çalışıyordu. "Doğa!" Kafası bana doğru döndü. "Sarp!" Yanına doğru yaklaşıp kelepçenin anahtarlarını aramaya başladım.
Birden içeriye Yunus geldiğinde gözlerim onla bakıştı. Doğa ona sinirli gözlerle baktığında bakışlarımda anlamsız bir ifade oluşmuştu.
"Vay Yumruk, buluştunuz bakıyorum." dedi Yunus sakin bir ses tonuyla. Cüneyt'in mekanında Yunus'un ne işi vardı? Doğa ona hala öfkeli ifadelerle bakıyordu. "Sikicem senin belanı!" diye bağırdı Doğa.
"Ne oluyor?" diye sordum. Gerçekten anlamamıştım.
Doğa Denizli
"Amına kodumun yarrağı beni bu kaçırdı! Sen bunu nasıl bilmiyorsun! Arkadaşım dediğin, babanın ortağı dediğin bu bok torbası, beni kaçırdı!" diye bağırdım Sarp'ın suratına. Sarp Yunus'a öldürücü bakışlar attı. "Ne yaptı dedin?" diye sordu Sarp.
![](https://img.wattpad.com/cover/369225726-288-k279337.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOKTORCULUK
RomanceBüyük bir başarıyla mezun olduğu tıp faklütesinden sonra baş asistan doktor olan Doğa, döneminin doktorlarıyla beraber hayatlar kurtarmak için adımlarını atmışlardır. Hayatı gerçekten sade olan Doğa, kendisini mesleğine adamıştır. Ta ki hastaneye bü...