DOKTORCULUK

12. bölüm

Beste Altıntaş

Yaklaşık yarım saattir onunla konuşuyordum. Aklıma dahi gelemeyen şeyler; bunların olacağını hiç düşünmemiştim. Ne kadar birbirimiz hakkında konuşmasak, sadece abimden konuşsak bile bu ilk konuşmamızdı. Saat yaklaşık 22:00'a yaklaşıyordu.

Yunus: Sarp'a ulaşamıyorum. Hastane'de nöbetçi mi? Yarın geliyorum beni havalimanından alması gerek.

Beste: Abim Doğa ile birlikte. Ona hafızasını geri getirtmeye çalışıyor, izinli.

Bunları yazarken bile binlerce kez düşünmüştüm. Yarın geliyor demek..

Yunus: Doğa, şu Cüneyt'in mekanına Sarp ile gelen mi?

Beste: Evet. En yakın arkadaşım.

Yunus: Senin en yakın arkadaşın, o seni hatırlamıyor.

Beste: Anlamadım?

Yunus: Anlamayacak ne var Beste? Anlama bozukluğumu var sende? O seni hatırlamıyor işte. Belki seninle hiç konuşmayacak bile.

HÖDÜK.

Beste: Pardon da sanane?
Beste: Bir kere beni hatırlamaya çalışıp zor bir süreç geçiriyor. Beni üzmeye mi çalışıyorsun? Yangında beni kurtarmak için içeri attı o kendini.
Beste: Hödük müsün?

Bunu yazarken hiç çekinmemiştim. Birden bire ne oluyor böyle? Çok sinirlendirmişti.

Yunus: Hödük..
Yunus: FSKFMSLFNSKF.
Yunus: Hiç güleceğim yoktu gerçekten. Hödük mü? FLSKFODNFSLFNSK.

Beste: Öküz.

Yunus: Ben mi öküzüm? Düzgün konuş Beste, çakarım.

Beste: Sen mi çakarsın? Çakabilir misin? Asıl sen doğru konuş.

Pezevenk'e bak ya. Kendini birden birşey mi sanmaya başladı bu? Hem bu devirde ya da sen kime çakıyorsun? Kiminle konuştuğunun farkında mı bu!

Yunus: O bir yetmiş boyla mı çakacaksın sen?

Beste: Sen boya mı bakıyorsun? Kime çakacağına bak önce! Sinirlerimi bozma.

Yunus: Oy kıyamam sinirlendin mi sen. Tamam, tamam sakinleştirelim.

Odaya birden Güneş girdi. "Kiminle konuşuyorsun?"
"Yunusla." dedim.
"Yunusla mı? Nasıl!" dedi gülümseyerek.
"Yoksaaa." diye devam ettirdi.
"Kes sesini gel ve oku şunları!" diye bağırdım.
Doğa bilmiyordu Güneş'e söylemiştim sadece. Neden bilmiyordum. Ama Güneş bu işlerde daha iyi idi.

"Pezevenke bak sen!" diye bağırdı. "Ben şimdi ona bir çakarım kendine gelemez!" Başımı salladım. Güneş yapardı. Birden benim yerime o yazmaya başladı. İzin verdim.

Beste: Seni sikerim. Duydun mu kendini bilmiş velet.
Beste: Veletlik yapma. Koskoca adam olmuşsun. Azıcık kelimelerine dikkat et. Seni pişman ederim.

"İyi demişsin. Göte bak!" dedim sinirle. "Sen kimin kızına kimi diyorsun! Bide babamın sağ kolu.. Ayyy öküzz."

Beni onayladı. Hala karşı taraftan cevap gelmemişti.

Yunus yazıyor...

Yunus: Beni delirtme. Gelirim oraya Beste. Ciddiyim.

Beste: Sana kelimelerine dikkat et dedim.

Yunus: Etmezsem ne oluyormuş?"

"Şimdi siktim ben bunun belasını!" dedi Güneş. O çok küfrederdi o yüzden onun bu hallerine alışkındım.

Beste: Sıkıysa et lan! O zaman bak sana ne yapıyorum gör.. Eğer cesaretin varsa tabi..
Beste: Babamı aramı istemezsin değil mi?

"İşte bu girer ona." dedim. Yanıt bekledik gelmedi. Bizde telefonu kapatıp bu durum hakkında konuştuk.

"Yahu Onur varken ne yapıcaksın bu salağı." diye söylendi Güneş. Salak kelimesini bastırmıştı.
"Yürek diyorum anlamıyorsunuz." dedim elimi anlıma koyarak. "Ağğğ." diye bir ses çıktı ağzımdan. O ses benden mi çıktı diye sorgulamaya başladım.

"Ay onu bunu bırakta yirmi günlük tatil yapıcaz ayol!" dedim sesimi incelterek. Biz hastanemize on yıldan az sürede çalıştığımız için yirmi günlü tatil yapabiliyorduk. Oysaki Neslihan hoca, Ozan hoca ya da hastanenin diğer profesörleri on yıldan daha fazla emek verdikleri için otuz günlük tatil yapabiliyorlardı.

"Harbi lan." dedi Güneş benim aksime daha sakin bir tavırla. Bir an aklıma gelen fikirle göz bebeklerim büyüdü.

"Şşt kız grupça Kapadokya' ya gidelim mi? Hepimiz. Bence bu tatili hak ettik." Onunda heyecanlandığını fark ettim.

"Olur. Bencede grupla konuşalım. Bugün hafta sonu zaten bugünden yola çıkalım." dedi. Başımı salladım.

çok çalışmayanların donu götünde patlar
+2 mesaj

Güneşiiim🖤: Lan bakın bii.
Güneşiiim🖤: Beste ile aklımıza çok güzel bir fikir geldii.

Emre: Söyle güzelim.

Doğğaa🤍: Emre niye Güneş'e güzelim diye sesleniyorsun?

Siz: DKFKFKDFMDKFNSK.

Güneşiiim🖤: Gülüm biz sevgiliyiz.

O sırada Güneşle bakıştık ve ikimizde gülmeye başladık.

Emre: Yaklaşık bir buçuk yıldır.

Doğğaa🤍: Oha ciddi misin?

Abimm💪🏻: Ciddi.

Onur Aşko🎀: Söylesenize noldu?

Siz: Heh unuttum şu muhabbetten. Diyoruz ki.. Madem yirmi günlük tatilimiz var; tatile Kapadokya'ya gidelim.

Abimm💪🏻: Çok iyi fikir.

Emre: Aynen olur.

Onur Aşko🎀, size yanıt verdi.

Onur Aşko🎀: Ay aynen hakettik bebelerr.

Doğğaa🤍: Olurr.

Güneşiiim🖤: O zaman hafta sonu ile birleştirip çıkalım.

Abimm💪🏻: Tamam o zaman hepiniz hazırlanıp gelin bizim lojmanda buluşalım.

Emre, Güneşiim🖤, Onur Aşko🎀 ve Siz; Abimm💪🏻'in mesajına "👍" ifadesini bıraktı.

Güneşle telefonlarımızı kapatıp hazırlanmaya başladık. İlk önce üstümüzü giyinip sonrada bavullarımızı yapmaya başladık. Birden Güneş bavuluna siyah transparan iç çamaşırını koyduğunda gözlerim açıldı.

"Tatilde boş durulmayacak her halde." dedim pişkin pişkin sırıtarak. O da bana sırıttı ve devam etti. Cevabımı almıştım.