6. bölüm

313 10 3
                                    

Doğa Denizli

Sarp ile kumlara oturmuş denizi izliyorduk. Söze girmesini bekliyordum. Önemli birşey olduğu belliydi. Bana doğru döndü. Ellerimi tuttu.
"Doğa...ben birine böyle uzun samandır hissetmiyorum...ben, ben sana karşı olan duygularımı tanımlayamıyorum. Ben bunu adlandıramıyorum. Yani bu öyle bir güç ki, beni ele geçiriyor. Ama senden bir seçim yapmanı isteyeceğim. Madem sevdiğim kadın beni de seviyor sonuçta birbirimizi sevdiğimiz için her şeye katlanırız değil mi?" Oldukça belli olan adem elması aşağı ve yukarı doğru hareket etti.
"Doğa benim babam iyi biri değil. Ve ben maalesef onun oğluyum. Evet bir kere onun işine bulaşınca işin içinden çıkamıyorsun. Ve ben bir kere bulaştım. Ve işin içinden çıkamıyorum." Ellerini saçlarının arasından geçirdi ve derin bir nefes verdi. Sözünü kesmek istemedim ama içten içe ne diyeceğini merak ediyorum. "Kısaca beni yine bir işin içine bulaştırdı. Ne kadar kendimi temizlemek istesem de, kara işlerine bulaşmak istemesem de yapacak bir şeyim kalmadı." "Sevgilim benim geçmişimi yaptığım şeyleri bilip, arkamda durmayı benimle olmayı tercih eder misin? Yoksa ki seni zorlamıyorum haklısın, hayatına bensiz devam etmeyi mi istersin, tercih edersin?" "Sarp...ben.."
"Hemen birşey söylemek zorunda değilsin Doğa, düşünmekte özgürsün."

Ayağa kalktı ve elini bana doğru uzattı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ayağa kalktı ve elini bana doğru uzattı. "Ama eğer benim yanımda kalacaksan her şeye hazırlıklı olmanı istiyorum güzel kızım." Elini tutup ayağa kalktım. Kalçamı elimle çırptıktan sonra yanında yürümeye başladım. Birden durdu.
"Birşey demeyecek misin?"
"Sarp ben ne diyeceğimi bilemiyorum. Kendimi bu tarz işlere sokmak istemiyorum ama-" sözümü kesti.
"Aması yok güzel kızım. Aması yok. İstemiyorsan seni hiç bir zaman zorlamayacağım. Ama benden ayrılmadan önce dudağına küçük bir buse kondursam?" Ona doğru yaklaştım. Bir eliyle çenemi kavradığında diğer elini belime yerleştirdi. Dudakları dudaklarımı bulduğunda beni sertçe öptü. Bende onu öptüm.
"Doğa, fikrin değişirse ben her zaman buradayım. Seni hiç bırakmaya niyetim yok çünkü. Canın acıyacak belki, çünkü benim acıyacak hemde çok, çok acıyacak. " diyip yanımdan ayrıldı. Aramızda birkaç metre vardı.
Evet mafya işlerine bulaşmak istemiyordum. Ama Sarp'ı o kadar çok seviyordum ki onun için herşeyi yapabilirdim. Onsuz yapamazdım. Yapamazdım. Ona seslenmek istedim. Ona bağırmak yanıma gel, benden uzaklaşma demek istedim. Ama yapamadım. Yapamadım. Benden gittikçe uzaklaşmaya başlıyordu. Gözlerimden yaşlar düşmeye başladı. Dizlerimin üstüne düştüm.

"Sarp.." dedim kendi duyabileceğim bir şekilde. Arkasını dönüp bana baktı. Göz yaşlarım çok hızlandı. Onu buğulardan göremiyordum. Ama yanıma yaklaştığını hissediyordum. Yanıma çöktü. Başımı göğsüne yasladı. Şaçlarımı okşamaya başladı.
"Hayır Doğa, yapma böyle. Yapma böyle. " Göğsünde daha çok ağlamaya başladım. Göz yaşlarım gömleğine düşerken beni kendine daha çok bastırdı. "Hayır güzel kızım yapma bak böyle. Sana istemediğin bir şeyi zorla yaptıramam. Senden ayrılamam böyle yaparsan."
"Sen benden ayrıldın mı? Üstelik ben sana daha çok sığınırken. Yapma Sarp...yapma. Beni en zor durumumda bırakıp gitme."
"Ama yanımda olursan seni bu işlere sokmuş olacağım." "Bana biraz zaman ver olur mu? Ama benden ayrılma. Senin elvedan böyle büyük bir aşkı, aşkımızı bitiremez ki!" Hıçkırmaya başladım.
"Tamam bebeğim. Yeter ki sen ağlama." Başımı salladım.
"Bak seni rahatlatmanın yolunu biliyorum. Çünkü bunu bende yapıyorum. Ayağa kalk ve denize doğru bağır. Tüm içindekileri denize kus. Öyle bir bağır ki kimseyi umursamadan içini dökmek için. Hadi beraber." dedi. Haklıydı belki bağırsam bana iyi gelirdi. Elbette buna kolaya kaçmak deniyordu. Ama birkaç saat iyi gelebilirdi. Elinden yardım alarak ayağa kalktım. Denize doğru döndüm. Bağırmayı geç denize girmek istiyordum. Evet nisandaydık ama umrumda değildi. Sarp'ın ellerini tutarak diz üstüme kadar denize girdim. Belime kadar girdim.
"Doğa napıyorsun hasta olucaksın!" "Ben zaten sana hastayım." diye bağırdım. Denize doğru geri döndüğümde var gücümle bağırdım. O kadar bağırdım ki deniz dalgalandı. Sarp da bağırdı. Çığlık çığlığa denize girdik. Saçlarıma kadar ıslandım. Ben derine indikçe Sarp da iniyordu. Su boyumu geçtiğinde biraz daha ilerledim. "Doğa daha fazla ilerleme." Onun ayakları değiyordu bunu fark etmiştim. Benden oldukça uzundu. O ela gözleri kalbimi fethederken gözlerimiz birbirine kitlenmişti. Ayaklarımı batmamak için hareket ediyordum. Sarp beni kucağına çekti. Yüzlerimiz birbirine o kadar yakındı ki hızlanan kalbime engel olamıyordum. Dudaklarını dudaklarıma yaklaştırdı. Ama öpmedi. Ona güvenmemi istedi. Yanında olmamı istedi. Zaten çekici vücuduyla beni azdırırken beni öpmek, dudaklarını dudaklarıma bastırmak istiyordu. Ama bu sefer benim öpmemi, onunla olacağımı söylememi istiyordu.
Hiç ama hiç emin değildim. Ama şundan yüzde yüz emindim. Sarp'ın dudakları benim dudaklarıma aitti. Ellerimi Sarp'ın yanaklarında gezdiriyordum. Yüzünü yüzüme yaklaştırdım. Yüzünün her yerini; çenesini, yanaklarını, gözlerini, burnunu, alnını minik buselerle doldurdum. En sonunda dudaklarını dudaklarıma bastırdığımda hemen bana karşılık verdi. Elleri belimde turlar atarken nefes almak için geri çekildim. Alınlarımız hala birleşikti.

"Her zaman ne olursa olsun yanında olacağım Sarp Yumruk

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Her zaman ne olursa olsun yanında olacağım Sarp Yumruk. " Gülümsedi. "Teşekkür ederim güzel kızım. Seni çok seviyorum." Dediğinde boynumdan sertçe öptü. Ellerimi bazen göğüs hasında bazen de ensesinde gezdiriyordum. Elleri boynumdaki kolyeye gitti. Üstünde D harfi vardı. Zorlanmadan çektiğinde hemen kolye eline düştü. Birden kolyeyi kendi boynuna taktığında gülümsedim. "Sana daha çok yakıştı." Yanağımdan sertçe öptüğünde yüzümü boynuna gömdüm. İliklerime kadar utanmış ve kızarmıştım. "Peki Doğa Denizli; yapmamız gerek bir iş var. Benimle gelmen gerek. Bizim lojmana gidelim. Orda seni yıkar, kurutur öyle anlatırım detayları." dediğinde yutkundum. "Sen öyle diyorsan..öyle olsun." Beraber denizden çıktığımızda sert bir rüzgar esti. Oldukça üşümüştüm. Sarp bunu anladığında beni sımsıkı sarmaladı ve üşümemi engelledi. Sımsıcak vücudu beni ısıtırken ısısı beni mayıştırmıştı. İkimizde ayakkabılarımız giydik. Sarp ise beni kucakladı ve arabasına doğru beraber yürüdük. Daha doğrusu o yürüdü. Bense kucağında keyif yapıyordum.

Yürürken birden dudağına küçük bir buse kondurdum. Beni kucaklarken arada bacağımı okşuyordu. Sokaktan geçen insanlar bize bakıyordu. Bu havada denize mi girilir dermişcesine. Ama ikimizinde umrunda değildi. Birden biri yanımıza geldi. "Doğa hocam?" "Hiii Açelya Hanım!" Hemen Sarp'ın kucağından indim. "Görmeyeli çok değilmişsin! Sarılmayım şimdi ıslandım." "Önemli değil. Hocam sizi görünce çok mutlu oldum. Ameliyattan sonra nasıl iyiyim anlatamam." "Ay ne demek gülüm. Sonra konuşalım olur mu?" "Ay tabi hocam görüşürüz." "Göürüşürüz balım." Sarp bana anlamaz gözlerle bakıyordu. "Ya bebeğim benim eski hastalarımdan Açelya. Safra kesesini almıştım. O zamandan beri çok sever beni tabi bende onu." "Kimse seni benim seni sevdiğim kadar sevemez." dediğinde beni tekrardan kucağına aldı. "Sarp yorulucaksın." "İnan o kadar hafifsin ki." "Ben ve hafif olmak." dediğimde kendime gülüyordum. 76 kiloydum ben. Sadece boyum uzun olduğu için uzun ve zayıf görünüyordum. O ise 1.93 boylarındaydı ve benden oldukça iriydi. Ama benim boyumda kısa değildi yani. 1.82 yeterince uzun bence. Sadece ona göre kısaydım. Arabaya sonunda geldiğimizde oturmam için kapıyı açtı. "Çok beyefendisiniz bugün." "Size her zaman Doğa hanım." "Estağfurullah." Arabaya bindiğinde arkadan ceketine uzandı ve üstümü örttü. Telefonunu açtı ve Onur'u aradı. Mikrofonda konuştuğu için onu duyabiliyordum.
"Alo Onur."
"Ne var ayol."
"Ayolu sikerim şimdi nerdesin?"
"Beste ile cafede oturuyoruz."
"Tamam geç gel."
"Tamam da lan eve kız mı attın? Amına koyayım Doğa'ya noldu? Yoksa....hassiktir. Sarp yoksa düşündüğüm şey mi?"
"Evet Onur evet sikerim evet kapat hadi kapat." diyip yüzüne kapattı.

DOKTORCULUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin