Arsen Lüpen

339 28 32
                                    

Okul çıkışı kitaplarımla eve yürüyordum. Dersler bitmişti ve ben yine hocanın gözüne girmeyi başarmışım. Bugünün güzel geçtiğini düşünüyordum. Ta ki yılışık Beomgyu bana yaklaşana kadar..

-Naber Hyun?

-İyidir Beom senden?

-İyi ben de. Planın var mı?

-Felix browni yapmış. Hemen yemeye gelmezsem evde 3. Dünya harbi çıkacağına dair genelge yayınlamış grupta. Anlayacağın gitmeliyim

-Hahaha Felix çok komik çocuk gerçekten. Hangi bölümdeydi o?

-Okumuyor o.

-Çok tuhaf! Bir insan okumadan nasıl geçimini sağlayabilir?

-Sağlıyor demek ki? Bize eleştirmek düşmez.

-Diğer ev arkadaşın? İsmi Jisung muydu neydi? O ne okuyor?

-Yazılım okuyor.

-Ne kadar güzel işte. Demek ki tüm arkadaşların boş gezenin blş kalfası değilmiş

-Beom ne kadar güzel bir burnun var ya!

-Ah teşekkür ederim. Ama nerden çıktı bir anda?

-Bu boyda çok hoş bence. İnsanların hayatlarına uzatarak bozma güzel burnununu.

-Ben.. Şey evet kusura bakma. Sadece merak etmiştim

-Sorun değil! Ben kaçıyorum görüşürüz

-Görüşürüz Hyun!

Benden hoşlandığı ne kadar da açıktı! Etrafımdaki tüm arkadaşlarıma laf söylemeye ne haddin var acaba?

Ağır aksak adımlarla eve yürürken aklımda türlü düşünceler geçiyordu. Tabi ki aklımda Felixin yaptığı Browniden çok daha fazlası vardı.

Dalmış olmalıyım. Tam o anda birisiyle çarpıştık. Sarsılıp sendeledim ve okkalı bir küfür savurdum

-Dikkat etsene orospu çocuğu!

-Duyamadım?

Çıkan soğuk ses ensemde bir ürperme yaratırken kafamı kaldırıp baktığımda polis üniformalı birisini gördüm.

Ups! Şimdi belaya çatmıştık işte! Nerden sövdüm sanki amk!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ups! Şimdi belaya çatmıştık işte! Nerden sövdüm sanki amk!

-Pardon memur bey! Ben sizin polis olduğunuzu görmemiştim.

-Polis olsam nolur olmasam nolur amcık! Niye sövüyorsun millete?

Koskoca Korede polisin bile delisine denk gelmek büyük bir başarıydı gerçekten. Yakışıklı görünümüne rağmen hiç de uğraşmak istemiyorum şuan!

-Memur bey bakın, çarpmanın etkisiyle ağzımdan kaçtı sadece. Özür dilerim uzatmanın gereği yok

-Peki bu sefer öyle olsun. Bir daha karşıma çıkma!

-Bundan sonraki yaşamım boyunca karşılaşacağımızı sanmıyorum

Bir şey demesine fırsat vermeden topuklamıştım çoktan

Sadece güzel bir gün oluyor demiştim ve başıma gelmeyen kalmamıştı. Eve varır varmaz kendimi koltuğa bıraktım. Mutfaktan elinde kepçesiyle gelen Felix bakışlarını üzerimde gezdirdikten sonra konuşmaya başladı

-Ne bu halin? Üzerinden tır geçmiş gibi?

Yan koltukta oturup PlayStation oynamakla meşgul olan Jisung lafa karıştı:

-Gece seviştik ondandır

Felix elindeki kepçeyi Jisunga fırlattıktan sonra derin bir iç geçirdi..

-Sana kaç kere salakça şakalar yapma demedim mi ya?

-Ya sevgilim bayılıyorum Hyunjin ile uğraşmaya. Hayatımda sadece sen varsın. Gel bi öpeyim

Hemen omuzlarını düşüren Felix ona doğru gitmeye başladı ve iğrenç bir öpüşmenin içine girdiler..

Birbirimizi ilk gördüğümüz yer şuan artık harabe olan eski evimizdi. Felix karşı komşunun çocuğuydu. Serseri tipli olmamasına rağmen okumak istememişti.

Bunun yerine garip planları olurdu. Anlatır dururdu. Başta anlam veremezdim ama bir gün ailemi kaybettim. Sonra planları o kadar da garip gelmemeye başladı..

Üniversiteye geçmeden evel beni sevgilisi Jisungla tanıştırdı. Ve şimdi ikisi ev arkadaşlarım.

Şimdiye kadar çok iyi anlaştık hep. İkisinin sürekli sevişmesine maruz kalmamı saymazsak tabi ki..

Onlarla sohbet etmeyi seviyorum. Üniversite hakkında, tanıştığım yeni şeyler hakkında, ve bir de şey.. Neyse bu sonraki bölümün konusu :)

Ben hala tiksintiyle başka tarafa bakarken Jisungun televizyonu açmasıyla kafamı televizyona çevirdim. Her gün haberleri izlemek bizim için bir klasik haline gelmişti artık.

"Bugün Seul'un ünlü iş adamlarından birisinin daha evi soyuldu sayın seyirciler. Hırsızlar evdeki tüm kameraları deşifre ederken hiçbir korumaya yakalanmadan içeri girebilmiş olmaları bu konudaki tecrübelerini ortaya seriyor. Daha önce bir dizi daha bu şekilde soygun gerçekleştiren hırsız veya hırsız çetesi her soydukları mekana ufak bir not bırakacak kadar da cesur! Bu seferki notunda ise şu sözler yer aldı:

"Sizin olanı çaldığım için üzgünüm bayım. Ama siz de başkasından çalmıştınız öyle değil mi?

~Arsen Lüpen"

El yazısı yerine bilgisayar kopyası alınarak oluşturulmuş bu yazının üzerinde hiçbir parmak izi bulunmazken hırsız veya hırsızlar yine hiçbir iz bırakmadan ortadan kayboldular"

Haberi duyduktan sonra yüzümde sinsice bir sırıtış belirdi. Ellerimi ensemde birleştirerek başımı arkaya yasladım.

Bebeklerim ufak bir aradan sonra yeni bir fic geldi. Polis suçlu temalı bu fici umarım seversiniz.

Bu giriş bölümüydü. İlerleyen bölümlerde Minho ve Hyunjin olarak iki farklı ağzından anlatılacak olaylar 😚

Ay nasıl buldunuz 🥹

Stolen Love ~Hyunho Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin