Koğuşa döndüğüm zaman Soobin'e yaslanmış bir şekilde ağlayan Yeonjunu gördüm. İçim ezilmişti onu böyle görünce. Ve düşününce hepsi benim suçumdu.
Sadece mutlu olsun isterken koca bir yıkıma neden olmuştum..
Usulca yanına yaklaştım ve oturdum. Elini tuttum
-Yeonjun ben çok özür dilerim..
Başını Soobin'in omzundan kaldırarak gözlerime baktı
-Senin ne suçun var ki Hyunjin? Sen mutlu olmamı istemiştin. Bilemezdin..
-Burnumu sokmayabilirdim.. Eğer hiç karışmasam şuan ağlıyor olmazdın..
-İyi ki de karıştın. Çünkü ben 8 yıldır bekliyordum Hyunjin. Bir gün gelecek diye 8 yıldır bekliyordum. Ama o hayatına devam etmiş. Aşık bile olmuş..
Son cümlesini söylerken titreyen sesi yerini bir hıçkırığa bıraktı.. Daha sonra hıçkırırken konuşmaya devam etti
-Bana dedi ki.. Sen olmasaydın o gün hiç yaşanmazdı..
Soobin:
-Ne kadar çocukça bir düşünce tarzı! Sanki babanı sen yönlendiriyormuşsun gibi! Sanki babanı seçebiliyormuşsun gibi! Ağlama Yeonjun. Sen senin değerini bilecek kişilere layıksın. Seni bir ömür hapse tıkıp bir haber bile yollamayacak kişilere değil!Yeonjun gözlerini Soobin'e çevirdi. Bir süre göz göze kaldılar. İkisini böyle görünce gülümsemeden edemedim.
Minho'dan
Changbin'in arkasından çıktığım zaman onu duvarda oturmuş beni beklerken buldum. Yürümeye başladığımız zaman ilk konuşan ben oldum:
-Ne gündü!
-Sorma! Beni buraya hiç getirmemeliydin Minho!
-Nereden bilebilirdim amınakoyim!
-Bilemezdin ama en azından adını bana söyleseydin! Sen adını unutursun ona ben ziyaretçi olayım sen Hyunjine ol ne demek ya!
-Lan o Yeonjun olmasaydı gerçekleşecek olan ihtimal benim söylediğimdi işte!
Biz tartışarak içeri girdiğimiz masada oturan Seungmin gözlerini üzerimize dikti. Gözleri ikimizin üzerinde de gezdirdi:
-Yeonjun kim?
Gözlerim Changbin'e çevrilirken Changbin sessiz kalmayı tercih etti.
-Yeonjun kim dedim Changbin! Üçüncü kez sormayacağım!
Changbin:
-Seungmin sakin ol. Sana yemin ederim anlatmak kolay değildi. Kaç insan travmasını kolayca anlatabilir?Seungmin:
-Ne travması?-Minho.. Bugün orada olduğun için senin de dinlemende sakınca görmüyorum. Hem sen benim için arkadaştan çok daha fazlasısın. O yüzden iyi dinle
Duruşumu dikleştirerek gelecek olan çok ciddi şeyi beklemeye başladım. Changbin arkasındaki sandalyeye çökerek anlatmaya başladı
-O zamanlar 16 yaşındaydım. Liseye giden bir çocuktum daha. Yeonjun diye bir sevgilim vardı. Çok da seviyorduk birbirimizi. Ama Yeonjunun babası iyi biri değildi. Bana bakışlarını hiçbir zaman beğenmemiştim. Ama yine de bir gün Yeonjun hakkında bir şey konuşmak istediğini söyleyip evine çağırdı. O gün ikimizin de sonu oldu..
Derin bir nefes aldı. Boğazını temizleme ihtiyacı duymuştu. Gözlerinde birikmiş yaşlar vardı.
-O gün babası..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stolen Love ~Hyunho
أدب الهواةKendisine Arsen Lüpen lakabını takmış azılı bir hırsız, ve o hırsızın peşindeki hırslı polis memuru...