11. Bölüm

22 4 13
                                    

  Hyunjin gözlerini açtığında bir sandalyede bağlıydı ve bileklerinden hâlâ kan akıyordu. Önünde ise ona hayranlıkla bakan Winter vardı. Üstündeki kazağı çıkarıp yatağın üzerine fırlattı ve Hyunjin'in kucağına oturup kollarını onun boynuna doladı. "Winter, siktir git." Kız gülümsemeyle yetindi. Hyunjin'in gömleğindeki ilikleri açıyordu. "Bari ellerimi çöz, zaten delip geçtin." Winter sırıttı. "Zaten ağzını kullanacaksın bebeğim, ellerinin bağlı olmadı bir şeyi değiştirmeyecek."

"Canım acırken seni beceremem ama." Winter ayağa kalktı. "Tamam, ellerini hallederim ama bağlı kalacaklar." Onu kullanmak gerçekten de kolay gibi görünüyordu. Winter onun ellerini çözünce kaçabilirdi.

~☆~

  Kız Hyunjin'in ellerini sardıktan sonra tekrardan kucağına oturdu. "Şimdi sözünü tut Hwang." Kollarını tekrardan oğlanın boynuna sardı. Hyunjin sandalyeden kurtulmaya çalışıyordu. "Hayır Sam, yaramazı ben oynuyorum, şimdi ağzını kullan." Tam o sırada Karina içeri girdi. "Winter, ayağa kalk." Winter hayretle Karina'ya baktı. "Lanet olsun Karina, mahremiyet denen şeyi hiç duymadın mı?" Winter hızlıca ayağa kalktı. Silahını almaya gidiyordu ki kılıfın boş olduğunu gördü. Sonra sırıtıp dilini ağzının içinde çevirdi. "Hyunjin, bende sana ait olan bir şey var sanırım-" Karina Winter'ın bileklerinden tutup onu odanın solundaki masanın bacağına bağladı. Sonra Hyunjin'in yanına gidip ellerini çözdü. "Şu çocuk, çilli olan. Minho'nun yanına gitmesini söyledim. Döndüğümde yarım milyon elimde olacak."

"Yarım milyon mu- Onu Minho'nun yanına mı bıraktın!" Hyunjin silah kılıfını da alıp hızlıca beline taktı. "Hyunjin ne oluyor-" Hyunjin odadan çıkmıştı. Şimdi odada sadece o ve Winter vardı. Karina silahını almak için arkasına döndü. O an boğazında bir acı hissetti. Winter masadan kurtulmuş, tırnakları ile Karina'nın boynunu kavramıştı. Karina ondan kurtulmaya çalışırken Winter bu defa sağ koluyla Karina'nın boynunu kavradı. Karina onun kolunu aşağı çekmeye çalışırken Winter silaha uzandı. "Uslu durmayanlar cezalandırılır Karina." Onu yüzüstü yatağa yapıştırıp Yastık ile yüzüne bastırdı. Karina nefes almak için çırpınıyordu ancak işe yaramıyordu. Winter silahın ucunu yastığa dayayıp tetiğe bastı. Bütün oda kanlı tüyler ile dolmuştu. "Bekle beni Hyunjin, seninle işim daha bitmedi!" Karina'nın silah kılıfını alıp odadan dışarı çıktı.

~☆~

"Felix'ten haber var mı?"

"Yok, işin kötüsü abim de ortalıkta görünmüyor. Ryujin, ya Felix..."

"Aklına böyle şeyler sokma, Yeji. Muhtemelen iyidir." kendini kandırıyordu. O da Hyunjin'in Felix'e zarar verdiğini düşünüyordu. Ayrıca Felix'in evi de yanmıştı. Yine de Yeji üzülünce kalbi acıyordu. O yüzden aklından kötü şeyleri çıkarmaya çalıştı.

~☆~

  Minho ve Felix oteli turluyorlardı. "Söylesene Felix, Han Jisung'u hatırlıyor musun?" Yine o isim. Bu adam kimdi, kimim nesiydi bilmiyordu. Hiçbir şey demeden kızıl saçlı oğlana baktı. "O, hayatta tanıdığım en değerli insandı Felix. Hatta hayatımın anlamı oydu. Bu işleri bırakmıştım onun sayesinde. Ancak o gün..." Minho'nun kadeh tuttuğu eli titremişti. "O gün o yangında kahramanlık yapıp seni kurtarmak için içeri atlayınca, işte o gün bütün dünyam tersine döndü. Sen hâlâ yaşıyordun ama o hayatta değildi. Hepsi senin yüzünden oldu Felix. Bugün, hâlâ onun anısını yaşatmaya çalışıyorum ancak sen, sen yaşamaya devam ederek onun adını kirletiyorsun." Felix o an bir şeyler hatırlamıştı. Jisung, o adam gerçekten de tanıdığı en cesur adam olabilirdi. Kim olduğunu bile bilmediği biri için kendini tehlikeye atmıştı. Minho, o Felix'i tanıyordu. Kılıfından çıkarttığı silahı Felix'e doğrulttu. "Sen, onun anısını kirletiyorsun Felix. Yaşamak artık ihtiyacın dışındaki bir kavram." Felix'i otel odalarından birine sokup duvar ile kendi arasına aldı ve silahı alnına dayadı. Felix hızlıca elini belindeki kılıfa attı, kılıf boştu. "Ama önce..." dedi sırıtarak. Cebinden otomatik çakıyı çıkarıp Felix'in karnına soktu. "Resim çizmem gerek." Felix'in kanını eline sürdü. Artık Felix dayanamıyordu, yere yığılmıştı. Başı dönüyordu ve bayılmak üzereydi. Zar zor ayırt edebildiği katilin silüetinin duvara bir yıldız çizdiğini gördü...

~☆~

Winter koridorda sıçrayarak ilerliyordu. "Neredesin Hyunjin? Hadi gel bebeğim, oyunumuz yarım kaldı."

"Winter?" Kız arkasını döndü. İşte o an her şey bitmişti. Otelin sahibi  karşısında dikilmiş ona bakıyordu. "R-RM?" Namjoon gözlerini kısarak ona bakıyordu. "Anlaşılan kurallarım hafife alınmış genç hanım." Birkaç adam Winter'ın etrafını sardı ve silahlarını ona doğrulttu. "Namjoon, ben yapmasaydım o yapacaktı."

"Mantıken a şu anda Karina'ya ceza veremem. Ayrıca, cinayeti gerçekleştiren sensin." RM adamlara sıkmaları için işaret yaptı. "İyi uykular Winter."

"Namjoon-" birden fazla kurşun kızın bedenini delip geçmişti. Namjoon gülümsedi. "Temizleyin şuraları." Siyah kravatını düzeltip arkasını döndü ve hiçbir şey olmamış gibi bara doğru ilerledi.

İmpossible / HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin