"Felix, daha fazla zıplama. Yoksa yatak- çökecek diyecektim." Hyunjin belini tutarak ayağa kalktı. İkisi de çöken yatağa bakıyorlardı. Felix ayağa kalktı ve "Şimdi ne yapacağız?" diye sordu. Hyunjin pantolonunu giydi. "Namjoon ağzımıza edecek." Felix yerden pantolonunu aldı. "Amına koduğumun civcivi, zıplama dedim sana değil mi?" Felix sırıttı. "Ne zaman civciv oldum ben, daha dün horozum?" Hyunjin ona dönüp gülümsedi. "Civcive benziyorsun ben ne yapayım?" Sonra Felix'in yanağından öptü. "Gidip yeni bir oda isteyelim."
"Ya bize kızarsa?"
"Kızacak zaten. Neyse ki eski dostuz. Fazla bir şey demez. Ancak onun yanına gitmeden önce..." Hyunjin Felix'in karnını işaret etti. "Sargını tazeleyelim." Elinde pansuman ve gazlı bez ile Felix'in yanına oturdu. Felix karnını açtı ve Hyunjin'in yarasına dokunmasına izin verdi. Hyunjin'in onunla yakından ilgilenmesi, kelebek hissi yaratıyordu. "Acıtacak ama..."
"Olsun." dedi Felix parlayan gözlerle Hyunjin'e bakarak. Hyunjin gülümsedi ve Felix'in belindeki sargıyı çıkardı.
~☆~
RM hayretle yatağa bakıyordu. "Ne yaptınız siz burada, yatağa gergedan mı oturttunuz?" Felix Nomjoon'un son dediğine gülüyordu. Hyunjin onun kolunu cimcikledi ve Felix ciddileşti. "Dünki odaya yerleşin, oradaki kanı daha temizlememiştim. Ceza olarak kanı da temizlersiniz." Felix yutkundu. O odaya girmek istemiyordu. Orada neredeyse ölüyordu. Yatağa yattığında hemen karşısında kendi kanıyla duvara çizilmiş yıldız olacaktı. Hyunjin onun bavulunu dolaptan aldı ve Felix'in elinden tutarak onu kapıya doğru götürdü. "Ayrıca," dedi RM "size benim otelimdeyken sevişmeyi yasaklıyorum."
"Ne!" diye bağırdı Hyunjin. "Oteller zaten bunun için var-" Felix Hyunjin'in ayağına bastı. Ona tehditkâr bir şekilde bakıyordu."Yatağımı kırdınız Hwang, hâlâ burada olduğunuz için teşekkür etmelisiniz." Hyunjin göz devirip Felix ile odadan çıktı.
~☆~
Minho bir masada oturmuş, çayını yudumlarken gazete okuyordu. "Şu işe bak," dedi gazetedeki bir yazıya odaklanıp. "yeni bir hayranım var." Resimdeki duvarda kanla çizilmiş bir yıldız, yıldızın altında da on dört maktul vardı. Ancak bunun Minho ile bir alakası yoktu, biri onu taklit ediyordu. Fakat Seul'de yapılan bu cinayet Minho'nun hoşuna giden bir durumdu. Bu sayede insanlar onun birden fazla yerde olacağını düşünecekti. Ayrıca yıldızı da 90 ile değil 85°lik bir açıyla çizmişti, dikkatli bakılırsa anlaşılabilecek bir durumdu. O anda Miho bir şey fark etti, yıldızın ucu yıllardır orada duran ve üzerinde 'I am better than you' yazan grafitiyi gösteriyordu. Minho'nun ydumladığı çay boğazında kırıldı. Öksürerek ayağa kalktı ve elindeki gazeteyi hışımla çöpe atıp odasına çıktı.
~☆~
Felix dün geceden beri duvardaki yıldıza bakıyordu. Duvarda kendi kanının olduğu bir odada kalmak onu ürpertiyordu. Ancak Hyunjin oldukça rahat görünüyordu. Felix'e arkasını dönüp uyumuştu. Felix kafasını onun yastığına koydu. Kolları ile belini dolayıp dudağını ensesine değdirdi ve yavaşça kokusunu içine çekti. Hyunjin Felix'in dudağının ona değmesi ile uyanmıştı. Ona döndü ve sarı saçlarıyla oynamaya başladı. "Gece uyumadın mı?"
"Uyuyamadım." Hyunjin duvardaki yıldıza baktı. "O artık senin bir parçan değil Felix, unut gitsin."
"Senin için söylemesi kolay, kafana göre adam öldürüyorsun sonuçta."
"Benim için çok kolay bir şey olduğunu mu zannediyorsun?" Felix ona 'evet' dercesine bakıyordu. Hyunjin sırıttı, ellerini Felix'in beline indirdi. "Şu anda insanları öldürmeyi meslek edinmiş biriyle mi zıtlaşıyorsun Hwang Felix?" Hyunjin onu iyice kendine çekti. Sonra alnını onunkine yasladı ve gözlerini kapattı. Felix te onun yaptığı gibi gözlerini kapattı ve burnunu onunkine değdirdi. Hyunjin'in böyle davranması onun bebek gibi hissetmesini sağlıyordu. "Bir dakika, Hwang Felix mi?" Hyunjin sırıttı ve dudakları Felix'in dudaklarına doğru ilerledi...
~☆~
"Hyunjin, gazeteyi gördün mü?" Hyunjin duvardaki kanı silmeyi bırakıp Felix'in yanına gitti. Felix'in yutkunduğunu görünce gazeteyi elinden aldı.
'Kanlı Yıldız Seul'de.
Dün gece Seul'ün merkezinde yaşanan bu trajedik olay, Kanlı Yıldız'ın tekrardan Seul'e döndüğünün bir göstergesi. Komiser Changbin ve FBI bu vaka ile yakından ilgilenmekte. Seul sakinleri, dikkatli olun.' Hyunjin gazeteyi masanın üzerine koydu. "Bu ne demek biliyor musun?"
"Minho çok sinirli ve öç almak için gözümüzü korkutuyor. Olamaz! Ryujin, Yeji ve Jeongin'e bir şey yaparsa-"
"Onlara bir şey olmaz ve hayır, demek istediğim bu değildi."
"Neydi o zaman?"
"Lee Know burada olmadığına göre otelden çıkıp dolaşabiliriz. Nereye gitmek istersin-"
"Hyunjin sen nasıl bir insansın! Arkadaşlarımın başına bir şey gelebilir ve içlerinden biri de senin kardeşin! Neden bu kadar bencilsin Hwang, neden kimseyi düşünmüyorsun?"
"Onların başına bir şey gelmez, Minho kafasına göre birilerini öldürmez."
"Ya öldürürse?" Hyunjin Felix'in ellerinden tuttu. "Olmayacak bir varsayımı kafanda kurma. Bugün ikimiz de dışarı çıkar ve eğleniriz. Akşam hepsini arar ve olanları anlatırsın, tamam?" Felix, Hyunjin'e karşı gelemiyordu. Katil onu hipnoz ediyor gibiydi. Başını salladı ve sonra duvara baktı. "Bu kanı duvardan çıkartmadan RM bizi bırakmaz." Hyunjin sırıttı. "Hadi o zaman, temizlememe yardım et." Ona ıslak bir bez fırlatıp duvarı temizlemeye gitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İmpossible / Hyunlix
Hayran KurguGüneş ve ay gibiydiler, birinin doğması için diğerinin batması gerekiyordu...