Şüphesiz bazı hayatların hikayesi geceye karışmak...
O geceye sızan ufak bir ay ışığıydı. Bense ölüm ve zulümden başka bir şey görmemiş zifiri karanlık...
Aldıkları ceza yüzünden en azılı, psikolojik sorunları olan mahkumların da olduğu büyük bir h...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tamamını sis kaplamış bir ormanın ardında barındırdıklarını görmeniz pek mümkün olmazdı.
Sizin için pusuda bekleyen avcıyı görmediğinizden ne zaman ağına yakalanacağınızı da bilemezdiniz.
Hayatı bir teknenin içi ve bir toprağın altıydı neredeyse bir yıldır. Aklını, mantığını yitirmiş kurulu bir robot gibi itaat ediyordu. Köstebek. Adı buydu. Köstebek gibi yerin altında yaşadığı için ona köstebek adını takmıştı.
Tünelin kapağı açıldı ve gün ışığı içeri hızlıca sızdı. Uykusundan uyandırıldığı için homurdanarak doğruldu köstebek. Gelenin kim olduğunu bildiğinden karnını kaşıyarak başını yeniden yastığa sertçe bıraktı. "İyi tatil yapıyorsun," dedi adam kapağı içeriden kapatırken. "Keyfin yerinde gibi."
Yerde yatan üvey oğluna bakıp kaşlarını çattı. Daha önce büyük ceza evlerinden çok mahkum kaçırmıştı. Bu yüzden adı köstebekti. Şimdi o kendini adını evladı bildiği ama zarar vermekten bir an olsun kaçınmadığı genç adama vermişti. "Seninkiler tatilde."
Başını umurumda değil dercesine salladı köstebek. "Benimkiler?" Onlar onun için bir anlam ifade etmiyordu. Babası ne derse onu yapıyordu. Dokunma dese dokunmazdı. Yemek yemek için bile komut alacak duruma geldiğinin farkında bile değildi. "Baba," dedi homurtuyla. "Uyumak istiyorum!"
Adam arkasına yaslanıp ayağını yerde yatan üvey oğlunun bacağına vurdu. "Uyumak için bir sürü günün var. Ne diye seni burada tutuyorum sanıyorsun." Bir süre sessiz kalıp dikkat çekmemenin en iyisi olduğunu biliyordu. "Sana yiyecek bir şeyler getirdim."
"Yiyecek dışında getirdiklerin daha çok dikkatimi çekiyor biliyor musun?"
Günlerdir almadığı ilaçlar ve maddeler yüzünden gözlerini açamıyordu köstebek. Sürüngenden farksız bir bedeniyle tam da yaşadığı yere uygundu. "Önce yemek!"
Adam başını sertçe oğluna çevirdiğinde neredeyse sinirlenmişti. "Seni umursamadığımı düşündüren nedir?"
Kahkaha attı genç adam. Gözlerini açıp babasına baktı. Gözleri ve göz altları onu insan dışında başka her şeye benzetmişti. "Umursuyorsun çünkü bütün kirli işlerini ben yapıyorum."
"Umursuyorum çünkü seni ben büyüttüm."
Sinir bozukluğu ile güldü. "Bu yüzden çocukluğumu elimden aldın. Bu yüzden insandan başka her şeye benziyorum bu yüzden bedenimi çürüttün."