(20): Yağmur

17 5 39
                                    

Yayın tarihi: ⁰⁹.⁰⁶.²⁴

Yolun ortasında öylece birbirimize bakarken Atlas,

"Hasiktir!"

Diyerek bir küfür savurdu. Eve doğru tedirgince ilerledik. Dizimi hisetmiyordum, bacaklarım benden bağımsız hareket ediyor gibiydi. Bu sefer ne olmuştu? Kim zarar görmüştü, diye düşünüyordum. Bahçeye girdik. Karşımıza çıkan ilk polisin yanına gidip

"N-neler oluyor burda?"

"Siz burda mı oturuyorsunuz?"

"E-evet"

Dediğimde polisin daha konuşmasına izin vermeden,

"Kötü bir şey olmadı değil mi? Lütfen olmasın!"

Diyerek bağırdım olanlardan dolayı mental sağlığım artık iyice
bozulmuştu Atlas,

" Sakin ol açelya"

Polis araya girdi,

"Az önce sizin evin güvenliği biri tarafından vuruldu"

"Ne?"

Dedim sessizce.

Güvenliği bile vurmuştu şerefsiz kimdi bu?yani bu onlara da güvenmeyin sizi her türlü öldürürüm zarar veririm mesajı mıydı?

Sinirden ağladım. Masum biri daha zarar görmüştü. Eve doğru yürüdük. Atlas hiç konuşmuyordu. Evdekilerin de durumu kötüydü korkmuş ve ağlamışlardı. Ceylin

"Hepimiz öleceğiz"

Diyerek haykırıyordu. Beni gören Nil ve Alev hemen yanıma Gelip bana sarıldılar

"Bunların hepsi neden oluyor?"

Demiştim ama ikiside ağlamaktan cevap verememişti.

Nereye kadar sürecekti bu?

Artık kurtulmak istiyordum. Sonucu ne olursa olsun...

Tekrar bahçeye çıktım herkes ifade verdi. Ben ve Atlas zaten evde değildik olay yerine sonradan dahil olmuştuk.Güvenlik hastaneye kaldırılmıştı. Durumu ağırmış.

O gece gözüme hiç uyku girmedi. Balkona çıktım. Yağmur yağıyordu. Bahçeye baktım Atlas oradaydı yağmur yağmasına rağmen ıslanmak umrunda değildi. Saat 1'e geliyordu uykum gelmediği için bende bahçeye gitmeye karar verdim öylede yaptım. Atlasın yanına gitmiştim,

"Sanırım seninde uykun gelmedi"

Arkası bana dönük olan yüzünü bana çevirdi.

"Seninde öyle sanırım"

Başımı onaylar bir şekilde iki yana salladım ıslanmış saçları dağılmıştı alnına doğru dökülmüştü. Elimi saçlarına doğru götürüp saçlarını yüzünden çektim. Yağmur damlaları biçimli yüzünde yavaşça süzülüyordu. Kafasını geri çekerek,

"Sen odana git üşüteceksin"

"Uykum gelmiyor"

Saçlarım ıslanmıştı ama üşümek umrumda değildi bu çok iyi gelmişti sanki yağmur içimde ki sıkıntıları alıp götürüyordu. Atlasa döndüm,

"İyi hissetmediğin zaman yağmur altında ıslanmak iyi geliyormuş"

Çarpık bir gülümseme ile,

" Sayemde öğrenmiş oldun o zaman"

Sesli gülmüştüm. Ben etrafı izlerken beni izlediğini farkettim. Ona bakmadan,

"Niye izliyorsun beni?"

Saçlarımı eliyle dağıtıp,

"Çünkü saçların ıslanmış ve üşüteceksin hadi artık yatmaya git hanım efendi"

Bende elimi saçlarına götürüp dağıtarak,

"Sanki sen üşütmeyeceksin şu haline bak"

Güldü.

"Neyse ben gidiyorum iyi geceler"

Dedikten sonra oda bana dönüp şöyle söyledi,

"İyi olsun geceler"

Diyerek göz kırptı. Göz devirerek ordan uzaklaştım beynimde ki düşünceyi sildim. Odama gidip üstümü değiştirdim sırılsıklamdı. Saçlarımı kurutmuştum umarım hasta olmam diye iç geçirdim. Yatağa oturduğumda komodinin üzerinde Nehirin aldığı peluş eşek oyuncağı elime aldım. Kendi kendime güldüm. Ardından uzandım ve tavanı izlemeye başladım bir süre. Yarın okula gitmeyecektim. Ne zaman gözlerimin kapandığını bilmeden uyumuştum.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Olayın üstünden 2 gün geçmişti. Güvenlik hayatını kaybetmişti.....
Tüm çabalara rağmen, kurtarılamamıştı.
Bugün cenazesi vardı. Yola çıktık. mezarlığın kalabalık olduğunu gördüm.

 mezarlığın kalabalık olduğunu gördüm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Emniyette ki arkadaşları da gelmişti. Buna sebep olana lanetler yağdırdım. Gömülme işlemi yapılırken güvenliğin yakınları ağlıyordu. Psikolojim tamamen Altüst olmuştu. Gerçekten hepimizi Altüst etmeyi başarmıştı. Cenazede yine yağmur yağmıştı Alev benim için şemsiye tutuyordu. Baygın gözlerle etrafa bakarken gözüme biri ilişti. Uzaktaydı... Ve burayı seyrediyordu...

Şemsiyesi yüzünden yüzünü göremiyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Şemsiyesi yüzünden yüzünü göremiyordum. Siyah takım elbise giymişti. Bizimkilerden uzaklaşıp birazcık daha oraya doğru yürümeye başladım şimşekler çakıyordu. Yağmur bastırmaya devam ederken. Karşıda ki adam onu merak ettiğimi anlamıştı. Şemsiyesini birazcık daha kaldırdı. Siyah bir gözlük takmıştı.

Lanet olsun neden tanıdık bir yüzdü ki bu hala uzakta olduğum için simasını seçemiyordum üzerine yağmur da yağıyordu. Nihayet şemsiyesini indirdi. Ardından gözlüğünü çıkardı.....

Uzaktan gülümseyerek bana bakıyordu.Evet yanlış görmemiştim. Berkay uzaktan bana bakıp gülümsüyordu.....














Kod Adı: ALTÜSTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin