"Lan patronunuz olacak o piç nerede?"
"abi kurbanın olayım vurma! yemin ederiz bilmiyoruz!" tiksintiyle her yeri kan içendi kalmış Serdar'ın adamına baktım. O piçi hala bulamamıştık.
"Abi sıkalım bence bu piçin kafasına! bir bok bildiği yok." Mete haklıydı. bu şerefsizin bir bok bildiği yoktu. başımı salladım.
"abi... abi ne olur beni öldürmeyin! ne..."
Mete'nin silahından çıkan kurşun ile onun sesi de kesilmişti. yerde yatan Serdar'ın sağ koluna yüzümü buruşturup baktım. Bu piçte bütün o işlerin içindeydi. arkamı dönüp deponun çıkışına doğru yürüdüm. Kadir'i gördüm. bize doğru geliyordu.
"Abi biraz konuşalım mı?" kaşlarımı çattım. yine babamla annemin boşanmasını konuşacaktı? zira son günlerde herkes benimle bunu konuşmak istiyordu. büyükbabam, amcam yengem, tutku...
başımı çevirip elinde su bidonunu tutan Turgut'a işaret verdim. O bidonla yanıma gelip ellerime su tutmaya başladı.
"Konuş dinliyorum." o bana baktı ve yutkundu. "abi bir yere gidip oturup konuşalım. Böyle ayak üstü konuşulacak bir şey değil." kaşlarımı çattım ve ona baktım. O gözlerini kaçırdı.
"Konuş ne konuşacaksan! işimiz gücümüz var Kadir!"
o başını salladı. önüme döndüm ve mete'nin bana uzattığı sabunu alıp elimi sabunlamaya başladım.
"abi, amcam boşanma davası açmış. 20 gün sonra boşanma davaları görülecek." alayla güldüm.
"eee..."
"Yapma böyle! Abi haklısın ama o senin annen. Amcam yengemi çok seviyor. yengem de onu..."
ben de beyaz'ı çok seviyordum. Onun umurunda olmuş muydu? elimi suyla durulayıp yusuf'un bana uzattığı havluyu aldım ve elimi kuralarken Kadir'E baktım.
"Kadir koçum bütün bunları bana bunca kötülüğü yapmadan önce düşünecekti. Benim yuvamı yıktı. onun yıkılan yuvası umurumda olur mu zannediyorsun?"
"Yapma abi! o senin annen! üstelik babanı da mı düşünmüyorsun? Amcam çok kötü."
Havluyu yusuf'a verdim ve ona geri döndüm. "Ben üç yıldır çok kötüyüm Kadir. Onu ne yapacağız?" dediğimde o üzgün gözlerle bana baktı. bir şey diyemedi. Annem diyecek bir şey bırakmamıştı. ondan gözlerimi çekip depodan çıktım ve arabaya yürüdüm.
"abi!" başımı çevirip bana doğru gelen Raif'e baktım. Yanıma geldiğinde bana telefonu uzattı.
"abi sedef hanım için araştırma yaparken bunları buldum."
Uzattığı telefonu alıp ekrana baktım. "Oha! bunlar ne lan?" kadir şok olmuştu ama ben olmamıştım. Alayla güldüm. Zaten onun ne bok olduğu belliydi. Raif'e döndüm ve telefonu ona uzattım.
"Bu görüntüleri yayın!"
"abi bu çok fazla değil mi? yani kız..." kaşlarımı çatıp Kadir'e baktım. ne saçmalıyordu? lan benim küçüğümü ilaçlamıştı.
"Beyaz'ı ilaçlayıp o piçin yatağına koyarken hiç fazla değildi." o kaşlarını çattı. başını salladı.
"Haklısın, çok değil." başımı çevirip Raif'e baktım. onun da kaşları çatılmıştı. "Bizim yaptığımız anlaşılmayacak şekilde yayacağız abi. sen merak etme."
Başımı sallayıp önüme döndüm. Ona yapacaklarım bununla sınırlı kalmayacaktı. ona acımayacaktım. Ondan her şeyini alacağım. Ne parası kalacak ne itibarı! Beyaz'ımın çok canını yakmıştı. yanına asla bırakmazdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CANHIRAŞ (AŞK)
ChickLitBeyaz'ın eski sevgilisi çalıştığı holdingi satın almıştı. Ne yapacaktı beyaz? Üç yıl sonra bu adam nereden çıkmıştı? Beyaz evliydi ve bebek bekliyordu. Kaçmasına kaçamıyordu. Mir Ali onu ve bebeğini istiyordu. Mir Ali için bebeğin kimden olduğu önem...