Pala ve adamları

161 5 0
                                    




Beyaz gözlerindeki yaşları sildi ve anahtarı evin kilidine taktı ve anahtarı çevirdi. Gözlerini kapatıp  sakinleşmeye çalıştı. Artık bimişti. Mir ali yoktu. Hayatından tamamen çıkmıştı. Yuvasında kocası ve kızıyla mutlu mesut yaşayacaktı. Aşk yoktu belki ama sevgi vardı. Güven vardı. Kocası ona hep güvenmişti. Sonra emek vardı. Kenan onun için çok şey yapmıştı. Bugün hala ayaktaysa kenan sayesindeydi. Kenan onun için sadece bir koca değildi, aynı zamanda bir dostu da. Bir derdi sıkıntısı olduğunda kenan ile rahatça paylaşabiliyordu. Belki bir yanı hep Mir Ali için yanacaktı ama bir yanında da kızı ve kocası olacaktı. Belki beyaz hep yarım kalacaktı ama kızı ve kocası hep tam olacaktı.

Herkese yapardı da beyaz kızına yapamazdı. Eksik kalmayı bilirdi beyaz. Kızını eksik bırakmaya hakkı yoktu. Ona kıyamazdı. Çok yakından bildiği bir acıyı kızına nasıl yaşatabilirdi? Üstelik bu işin bir de sosyal çevresi vardı. El alem dediğimiz o topluluk vardı. Tamam elaleme ne diyoruz fakat öyle olmuyor ki.

Beyaz çok kez kimsesizliği yüzünden hor görülmüş, İtilip kakılmıştı. En basitinden Mir Ali'nin annesi sırf kimsesiz diye Beyaz'ı oğluna denk görememişti, istememişti. Yarın öbür gün kızına evleneceği adamın annesi, senin annen kocasını aldatıp başka bir erkeğe gitti. Ben seni gelin olarak istemiyorum dese, beyaz bunu kaldırabilir miydi? kaldıramazdı. Kızı hayatı boyunca bunun lekesiyle yaşamak zorunda kalırdı. Beyaz böylesine ağır bir yükün altına kızını sokamazdı. Ona kıyamazdı. Vicdanı buna izin vermezdi.

Beyaz gözündeki yaşı silip eve girdi. Etrafa baktı. Kocası hala gelmemişti.

Kenan karısının apartmandan içeriyi girdiğini görünce arabasını çalıştırıp arabasını sokağın köşesindeki park alanından çıkardı ve kapıya doğru sürmeye başladı. O gelene kadar burada beklemişti. eve geldiğini görünce ise biraz daha beklemişti. Daha fazla üzülsün stres olsun istememişti.

telefonu alıp karısının bir şey isteyip istemediğini sormak için aradı ama beyaz telefonu açmadı. tekrar tekrar aradı yine açmayınca vaz geçti. sessizde kalabileceği aklına geldi.

Arabayı kapıya park ettikten sonra arabadan indi ve apartman kapısına doğru yürüdü. kapı anahtarla açıp içeriye girdi. Kapı tam kapanacakken bir el buna müsaade etmedi. Kenan bunu fark etmemişti. Merdivenlere yöneldi ve üst kata çıkmaya başladı. Kendi katlarına çıkınca kapı zilini çaldı ve beyaz'ın kapıyı açmasını bekledi.

Yüzüne gülümsemesini kondurdu. Beyaz'ın Mir Ali ile görüntülerini zihninden atmaya çalıştı. Karısı onu seçmişti. Ailesini seçmişti. Onun için bundan mühim bir şey yoktu. Yuvası dağılmamıştı. Birazdan ona kapıyı dünyalar güzeli karısı açacak, ona sıcak gülümsemesini sunacaktı. Kenan o dokunmaya bayıldığı karnına öpücükler konduracaktı. Beyaz onu koca yaptığı gibi, bir süre sonra gerçek manada baba yapacaktı. Ömür boyu ayrılmayacaklardı.

Kenan her zaman iyi bir adam olmaya çalışmıştı. babasını çok küçük yaşta kaybetmişti. Annesi ile yapayalnız kalmıştı. Bu hayatta bir annesi vardı. başka da kimsesi yoktu. Babası ölünce baba tarafı onlara yüz çevirmişti. Zaten annesi hep istenmeyen gelin olmuştu.

Kenan hayatı erken başlayan o çocuklardan biriydi. Babası ölünce annesi temizlikçilik yapmaya başlamıştı. Kendisi de okuldan sonra sokakta selpak incik boncuk satmaya başlamıştı. Hayat onun yüzüne hiç gülmemişti. Hep zorluklarla savaşmak zorunda kalmıştı. Öyle çok yakışıklı bir adamda değildi ama adam gibi adamdı. Sevdiği zaman tam severdi. Her şeyiyle severdi. Beyaz'ı ilk gördüğü anı hatırladı. Gülümsedi.

Okuldan çıktığı sırada beyaz ile çarpışmıştı. Kenan gözlerini gördüğü o anı asla unutamıyordu. Kalbi deli gibi atmaya başlamıştı. Allah var o gözleri tekrar görmeyi günlerce allahtan dilemişti. Sonra ikinci defa karşılaştıklarında onun okulun hemen yanındaki yurtta kaldığını anlayabilmişti.

CANHIRAŞ (AŞK)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin