Bir daha kocam dersen...

176 6 0
                                    



Beyaz elindeki ajandayı alıp mir Ali'nin kapısını çaldı. Saat neredeyse 17.00 olmuştu. Çıkış saatine bir saat vardı. Son bir toplantıları kalmıştı ve toplantıdan sonra evine gidecekti. Mete ve yusuf gideli çok olmuştu. Giderken o kötü bakışlarını da atmaya ihmal etmemişlerdi. Beyaz onlara bakmamaya çalışmıştı. bir zamanlar çok sevdiği iki insanın şimdi ona düşmanlarıymış gibi bakmaları canını yakıyordu. Beyaz'ı hiç mi tanıyamamışlardı? Ona bir kere bile kendini savunma hakkı vermemişlerdi. Beyaz o zamanlar en çok buna üzülmüştü. belki kendini bir kez olsa savunmasına izin verselerdi, canı o kadar yanmazdı.

"Beyaz!"

Beyaz Mir Ali'nin sesini duyunca başını hızla ona çevirdi. ayağa kalktı. Masasındaki dosyayı aldı. Ona baktı. "Toplantıya gidebiliriz." dedi.

Mir Ali iç çekip başını salladı. Asansöre bindiklerinde Mir Ali ona baktı. "hamilelik sana çok yakışmış." dediğinde beyaz elindeki defteri avuçlarının arasında sıktı. Onu bakmamaya çalıştı. "Teşekkür ederim Mir Ali bey." diye mesafeli bir şekilde konuştu.

Mir Ali kaşlarını çattı. Sinirle ona baktı. "O piçi çok mu seviyorsun de gözlerime bakmaya bile çekiniyorsun?" dedi.

Beyaz gözlerini kapattı. Ona döndü. "Ben evliyim ve hamileyim." parmağındaki yüzüğü gösterdi. "Bu yüzüğü görüyor musun? Bu benim bir başkasının kadını olduğumu gösteriyor." dedi. Karnını gösterdi. "Bu da bir başkasının bebeği. Lütfen artık ona göre davran!" dedi ve hızla önüne döndü.

Mir ali çıldırmıştı. Onu asansör ile kendi arasına aldı. Gözlerine öfkeyle baktı. "Benim kadınım olabilirdin. o karnındaki bebek benim bebeğim olabilirdi beyaz. Eğer bana ihanet etmeseydin. biz şimdi evli olabilirdik." dedi.

Beyaz başını eğdi. Gözleri dolu dolu oldu. Aklına Kenan geldi. Onu bu halde görseydi kenan yıkılırdı. Onu kendine itip yaşlı gözleriyle ona baktı. "Ne istiyorsun sen benden? intikam almak mı? Ne değişecek peki Mir Ali? İntikam alınca ne değişecek? Ben evliyim mir ali! lütfen sen sana yakışanı yap ve benden uzak dur!" dedi.

Tam o sırada kapı açıldı. Hızla asansörden indi. mir ali gözlerini yumdu. Gözünden bir damla yaş aktı.

"Seni o kadar çok seviyorum ki senden intikam almaya bile takatim yok. Hala seni isteyecek kadar acizim ben Beyaz. Hem de karnında düşmana ait olan bebekle..."

Beyaz elini karnına koydu. Gözleri doldu. Mir Ali onları istiyordu ama beyaz bir başka erkeğe aitti. Karnındaki yavrusu bir başka erkeğe aitti. Beyaz bunu bebeğine yapamazdı. Bunu kocasına yapamazdı. Yuvasını yıkamazdı.

"Gelemem sana. kırk kapım var, kırkının da ardından sen yoksun. Hiç biri sana açılmıyor Mir ali. yapma bunu! kendine de bana da yapma!"

Gözündeki yaşı silip toplantı odasına girdi. Mira ali gözlerini yumdu. Beyaz'dan vaz geçemezdi. Bu ölüm demekti. Zaten yaşıyor sayılmazdı ama Mir Ali onu bir kez daha bırakamazdı.

Beyaz girdikten bir kaç dakika sonra da Mir Ali toplantı salonuna girdi. herkes ayağa kalktı. Hemen ardından içeriye Behzat bey girmişti.

"Kusura bakmayın arge departmanında bir sorun çıkmış. Ona uğramak zorunda kaldım." dediğinde Mir Ali başını salladı. ona oturması için sandalyeye işaret etti. Beyaz onun sol yanında Behzat ise sağ tarafında oturuyordu.

Beyaz eline not defterini aldı. Toplantı boyunca gerekli yerleri not aldı.

...

bir saat süren toplantının ardından herkes ayağa kalktı. Sonunda toplantı bitmişti. Behzat beyaz'ın yanına gitti. "Beyaz!" dediğinde beyaz başını kaldırıp ona baktı. "Efendim Behzat bey?" dedi.

CANHIRAŞ (AŞK)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin