Uyandığımda Karahan yanımda yoktu. Etrafıma bakarken kapı çalındı. " Gel" dediğimde içeriye elinde tepsiyle Elif girdi. Tepside kahvaltılık ve siyah bir zarf vardı. Yanıma gelerek tepsiyi yatağa koydu ve bağdaç kurarak oturdu.
Ben:
- Bu ne?
Elif:
- Bana neden soruyorsan? Sen daha iyi bilirsin . Bu arada Karahan yolladı.
Ben:
- Neden böyle birşey yaptı ki acaba?;
Dediğimde Elif göz devirerek " Oğuz bana böyle birşey yapacak ben hayır diyeceğim. Sen salaksın kızım." dediğinde kahvaltıya göz gezdirdim. En sevdiğim kahvaltılık lar vardı. Patates kızartması, domates, salatalık, menemen, tel peynir ve en sevdiğim içecek limonata ve çay vardı. Yüzümde bir tebessüm varken Elif imayla " hayırdır Dönüş kahvaltıların yatağa gelmesi, notlar falan. Karahan la arandaki şey ney böyle?" diye sorduğunda içimden acaba dün akşamın etkisimi diye düşünmedim de değil yani. Elif'e göz devirerek ağzıma bir patates attım. Gerçektende çok lezzetliydi. Elif yerinde kıpırdanarak " offf, Dönüş insan biraz merak eder ,en azından şu notu açta oku ." Demesiyle notu elime aldım. Simsiyah bir not . Notu açtığımda beyaz bir kalemle yazdığı belliydi. Tam okumaya başlayacaktım ki Elif'in elimden notu kaparak okumaya başladı. " Günaydın güzelim. Umarım kahvaltıyı seversin. Dün akşamki aksiyon sahnesi harikaydı en azından benim için. " Elif imayla bana bakarken elinden notu alarak " hadi hadi okula geç kalıyoruz. " diyerek odadan çıkarttım. Yatağa kendimi atarak Karahan la mesaj sayfamıza girdim.
Ben:
- Öncelikle kahvaltı için çok teşekkür ederim kara kurbağam. Ama bu not ne alaka.
Kara kurbağam 🐸:
- Neden, beğenmedin mi? Bu arada kara kurbağam ne ya.
Ben:
- Yanımda Elif vardı. Az kalsın sıçıyordum.
- Sen cidden kara kurbağam sözüne mi takıldı.
Kara kurbağam 🐸:
- Hangi konuda sıçtın.
- Evet kara kurbağam sözüne takıldım.
Ben:
- Dün akşam ki aksiyon sahnesinden bahsediyorum!😡 Bu nedemek lan, gerizekalı!
Kara kurbağam 🐸:
- Sakin ol, neyse okulda görüşürüz. Yaksa sen sinirden dişlerini değil beni yersin.
Ben:
- Sahi sen sabah uyandığımda yoktun. Nerdesin şu an?
Kara kurbağam 🐸:
- Benim küçük bir işim vardı da onunla ilgilendim.
Ben:
- Ne işiydi o bakalım? Umarım kız yoktur.
Kara kurbağam 🐸:
- Ne o beni kıskanıyor musun?
Ben:
- Offf,senin neyini kıskanayım. Neyse beni Deniz bekliyor. Bays.
Kara kurbağam 🐸:
-Deniz kim lan! Dönüş şaka yapıyorsan hiç hoş değil bilesin.
Ben:
- Biz yalı çapkınında ki ne Esme' yız ne de Kazım Ağa ' yız.
Mesajlardan çıkarak okul için hazırlanmaya başladım. Üzerime lacivert elbise giyerek lacivert bir şal taktım. Karahanın hazırladığı kahvaltıdan biraz atıştırarak salona geçtim. Seda hariç herkes hazır sayılırdı. Cam kenarında ki tekli koltuğa oturdum ve Karahanın attığı mesajlara göz gezdirdim.
Dönüş Deniz denilen it gerçekten yanında mı?
O zibidi ye sakın yaklaşma!
Dönüş sana diyorum o sikik beyinli den uzak duracaksın!
Allah aşkına cevap ver, yoksa kafayı yiyeceğim!
Mesajlarıma yanıt ver yoksa oraya gelir , Deniz denilen ahtapotu geldiği yere pastalarım!
....
Gülerek mesajları okurken bir anda ciddi olma ihtimali aklıma geldi. Mesajlara girerek yazmaya başladım.
Ben:
-Ben Denizden uzak dursam da o benden durmaz ki .
Kara kurbağam 🐸:
- o zaman hazır olun ben o zibidiyi dövmeye geliyorum .
Ben:
- Hayır, hayır! Gelme. Deniz yok . Daha doğrusu Deniz diye birisi yok.
Kara kurbağam 🐸:
- Tamam.
- Güzelim seni seviyorum.
Ben:
- Bende seni seviyorum.Zülalin çığlık sesiyle kapıya doğru koştum. Toprak kanlar içinde kapıda zar zor ayakta duruyordu. Koşarak Toprağı kolundan tuttum ve içeriye geçirdim. Telaşla " iyimisin?" diye sordum. Kafasını sallayarak " iyi-" Sözünü tamamlamadan öksürmeye başladı.
Onu böyle görmek beni mahvediyor du.Zülale dönerek " banyodan ilk yardım çantasını getir" dedim. Kafasını sallayarak banyoya ilerledi. Toprağın ruhen çökük olduğu kahve gözlerine hücum eden göz yaşlarından belliydi ama her zamanki gibi çok güçlüydü. Seda toprağın gözlerinin dolduğunu anlayarak " erkek adam ağlar mı? Ne bu böyle gözler dolmuş, çipil çipil. " Sedanın dediğine burukça gülümseyerek " bizim barajlarda çalışan ustalar iyi, bu sele dayanırlar" dediğinde sessizleşen ortamla istemsizce de olsa bir anlığına geçmişe gittim.
"Yardım edin"
Mahallede yankılanan sesimi kimse duymuyordu. Tabi ki Toprak hariç. Az önce kahkaha kaplı evi benim feryatlarım dolduruyordu. Annem teyzem gile gitmişti. Ben , Toprak ve celladım yani babam evdeydik .Beni saçımdam sürükleyerek odaya kapattı. Belinde ki kemeri çıkartmasıyla vücudumda geçici , ruhumda benimle mezara gelici yaralar hediye etti. Bakılırsa bana tek bir hediyesi vardı o da kötü anılar ve ölü bir ruh. İçimde ki ölü olan ruh bendim,benim küçüklüğüm. Zehirli sarmaşık gibi zaman geçtikçe acısı ve ağırlığı artıyordu.Vücuduma her kemerle vuruşunda dişlerimi daha çok sıkıyordum. Ağlamak veya bağırmak yerime bütün acılarımı içime, kimsenin bulamayacağı kadar derine görmüyordum ve bu onu daha da sinirlendiriyordu. Acı çektiğimi görmek, ona yalvarmamı, ağlayıp özür dileme mi istiyordu ama unuttuğu bir şey vardı oda bana öğrettiği tek şey di ' Güvenmediğin hiç kimse nin yanında gardını indirme'. Ben babama güvenmiyordum, bu yüzden onun karşısında gardımı indirmiyordum, indiremiyordum.
Belimde hissettiğim sıcak sıvı ile belimin kanadığını anladım ama kanayan sadece belim değil, kalbimde belim kadar yaralıydı. Toprak salonda ağlarken, ben celladımım elinde can çekişirken eve koruyucu meleğim aynı zamanda bu halde olmamızın sorumlusu annem geldi. Bir iki dakika sonra odama girdiğinde ben bayılmak üzereyim. Beni tutarak celladımım elinden kurtardı...
" Al"
Zülalin sesiyle irkilerek ona doğru döndüm. Elinde ki ilk yardım çantasını bana doğru uzatıyor du. Elinden ilk yardım çantasını alarak Toprağa pansuman yapmaya başladım. Az önce ki hâlinden eser yoktu. Daha güçlü ve oldukça sinirliydi. Alnında ki yaraya pansuman yaparken bir anda elimi iterek " beni bırakın! Okula gidin"
" Toprak ne diyorsun sen. Nasıl seni bırakırız?!"
" Abla Allah aşkına bi gidin. Kendimi toplamam lağzım "
Başımı sallayarak kızlarla evden çıkmam için kapıya yöneldik . Kapıdan çıktığımızda evden gelen silah sesi ile olduğum yerde mıhlandım.
Aklıma gelen ilk ihtimalle kalbim durdu.
- Ya Toprak benden giderse-
~ Bölüm sonu ~Öncelikle merhaba. Kusura bakmayın, bölüm biraz gecikti. Hayatımda maalesef olumsuz olaylar yaşanıyor. Umarım hemen geçer .
Soruları ve cevaplamayı unutmayın...* Toprak kendini vurdu mu?
* Toprağın bir anda parlaması hakkında ne düşünüyorsunuz?Sizi seviyorum
❣️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIŞ AŞKI
RandomSıfırdan bir aşk yeşerecek.Aşk çiçeği iki gönlün ,iki ruh ikizinin birbirini bulmasıyla kış ayında canlanacak. Karahan ve Dönüşün üniversite son sınıfda bir yanlış anlaşılma sonucu arkadaşları tarafından yakıştırılmasıyla başlar.