Karahan dan anlatım:)
Sabaha kadar uyuyamadım. Deli gibi Dönüşe mesajlar yazıp durdum ama hepsini o görmeden geri sildeim.Yuh!Aaaaa! Ne olur yarab bu bir rüya olmasın. Dönüş bana yazdı. Dönüş bana yazdı.
Çalı kuşum:Sabaha kadar ne yazıp sildin. Merakdan dokuz çocuk doğurdum
Siz: kimden?
Çalı kuşum:Yavuklumdan.
Siz:Aldatmam dedin aldattın;
Siz:Aldatmak şerefsizlikdir!
Çalı kuşum:Sen sabah sabah votka falan mı içtin?Senin kafa gidik birader🤨 Benim kafamı sorgulama;)
Siz:Akşam sen ve ben biz olduk ya 😉
Çalı kuşum:Hoşt, uzak dur ula benden. Ne saçmalaysun ?
Siz:Benim bilgime göre sen Karadenizli değilsin
Çalı kuşum: Evet ,değilim. Karadeniz şivesiyle konuşmak için Karadenizli olmak şart oldu da bizimmi haberimiz yok. Konuyu değiştirme!
Siz: Tamam bebeğim.Sakin ol. Doğum gününde ikimize bir şans vermişdin ya biz olmak konusunda onu demek istedim.
Çalı kuşum:ok! Kalbime inecekti az kalsın!
Siz:Çocuklara diyecekmiyiz?
Çalı kuşum: Tabi ki şöyleyeceğiz. Sen beyleri topla,bende kızları aşşağıda buluşalım ondan sonra ben söylerim. İnşaAllah yani.
Bu kız beni hasta ediyor yeminle. Bir kıza gülümsemem yeter düşüp bayılır heyecandan ama bu Dönüş de işlemiyor demek ki Seda haklı. O kız bana dedi" gardaş bak beni dinle, Dönüş bildiğin kızcelere benzemez"diye .Gel gör ki şu an ben onun sesiyle kıriz geçiriyorum. Neyse ben kızı fazla bekletmeyeyim. Hızlıca beyleri uyandırdım ve hazırlanmaya başladık.
Dönüş den anlatım:)
Karahan la konuştukdan sonra yatak dan kalkarak kızları uyandırdım.Tabi Elif uyanmayınca "Oğuz hakkında neler öğrendik çabuk hazırlanda anlatalım" dememle hazırlanıp salona geldi.
Elif:
Ne öğrendiniz?
Ben:
O çocuğun mal olduğunu öğrendim.
Elif:
Bunun için mi uyandırdın?Offf, Dönüş ya çok gıcıksın!
Ben:
Teveccühünüz tatlım. Çocuklarla aşşagıda buluşmamız lazım size birşey söylemek istiyorum.
Elif:
Ne! Ne! Ne!Hadi söylesene kızım.
Ayşe:
Elif yalvarma kesinlikle söylemiyor. Çaban nafile.
Ben:
Öğrenmek istiyorsanız aşağıya inelim.
Kızlar kafalarıyla onayladı .Hızlıca aşağıya indik. Beyler aşşağıda durmuş bizi bekliyorlar.
Oğuz:
Yenge dedik bağrımıza bastık oda hayin evladı çıktı. Şimdi biz bu devleti kime güvenelim? Söyleyin a dostlar.
Mert:
Ben varım yanında merak etme,ben korurum seni.
Oğuz:
Evlenelim mi?
Mert:
Yürü git lan buradan! Ben senin gibi gay değilim.
Karahan:
Uzatmayın. Burada konuşmak istemedim onun için bir restorant ayarladım.
Ben :
Gerek yok . Neyse çocuklar biz ....
Elif:
Evet,siz
Ayşe:
Anlamadın mı salak. Karahan la Dönüş sevgili olmuşlar.
Seda:
Aynen,bir hiç.
Ben:
Bilirsin hiçleri severim;dedim ve göz kırpdım. Karahn şu an Mert ve Oğuz un saldırısına uğramıştı. Karahana gülerken Elif üzerime atladı ve omzumdan beni ısırdı. Bir anda kendimi tutamadım ve "ah" diye inledim. İnlemem üzerine bütün gözler üzerime döndü. Oğuz karahanın kulağına birşeyler fısıldadı. Ne dedi bilmiyorum ama nedense Karahan bana bakarak piç sırıtışı yaptı. Abicim şerefsizlik bu çocuğun kanında var ya. Neden bilmiyorum ama Oğuz karahanın kulağına +18 yaş üstü birşeyler dedi diye düşünüyorum.
Karahan:
Daha ne kadar burada bekleyeceğiz. Sizin için bir rota hazırladım.Önce tarihi yerleri gezeriz diye düşündüm. Sonra bir yemek molası ardından da kayak merkezine geçeriz
Ayşe:
Tamam,pilan güzel ama siz ne zamandan beri sevgilisinin.
Karahan:
Dünden beri baldız .
Ben:
Selçuklu Sarayına gidelim mi? Ben oraya hiç gitmedimde.
Karahan:
Senin bu çocuk hallerine aşık oldum. Sonra bu şerefsizler Dönüşün neyine yavşıyorsun diyorlar! Yani aşık oluyorsun demek istiyorlar. Dönüş öyle bakma ya, yeminle korkuyorum.
Oğuz:
Şerefsiz ağır oldu abi AMK.
Mert:
Bunlar ne kadar şerefsizler görüyorsun demi Ayşe.
Ben:
Hayde ula ben daha Selçuklu kalesine gideceğum;dememle arabalara ilerledik. Mert ve Ayşe, Oğuz - Elif ve Seda, ben ve Karahan ayrı arabalarla gidecektik. Karahan beni elimden tutarak arabasının yanına sürükledi .
Yuh! Bu arabaysa bizimkiler halt yemiş. Arabaya bak be! Araba arba değil ateş topu mübarek ,araba resmen ateş atıyor gardaşım. Arabayı anlatmaya Türkçem yetmiyor. Ben en yakın zamanda bir dil kursuna gitsem hiç fena olmaz.
Ben:
Bu seninmi? Araba yakıyor!diye mırıldandım.
Karahan:
Benim değil.
Ben:
Kimin? Yoksa çaldınmı?
Karahan:
Ben birtek senin kalbinin hırsızıyım.Arabada bizim. Artık senin veya benim yok bizim var.
Ben :
Tamam, hadi uzatma gidelim.
Yola çıktık. Araba çok ama çok hızlıydı. Enson biz yola çıktık ama herkesten önce biz Selçuklu kalesine geldik.Öğrendiğime göre bu sarayın diğer bir adı da Alâeddin Köşkü, müş. İki katlı olarak inşa edilen köşkün duvarları çini ve yazı bordürleri ile süslü. Son yıllarda Konya Müze Müdürlüğü tarafından yapılan kazı çalışmaları sonunda açığa çıkan buluntular ışığında restorasyon çalışma projeleri devam ediyor. Ama çok etkileyici bir görüntüsü var. Diyetlerinde gelince beraber gezmeye başladık. Biz ve bir kadın vardı. Araba bir gözüm kadına kayıyordu. Kadın gözlerini Karahan ve bana dikmiş durumda. Sinirlendim bir anda;
Ben:
Ne bakıyorsun be! Dön önüne !
Kadın:
Benim adım Hilal, kadın değil. Hem ben sana değil sevgilime bakıyorum. Beni unutmak için mi bu sürtükle çıkıyorsun?
Ula ,ula bu kız az önce bana sürtükmü dedi yoksa bana mı öyle geldi. Abicim benim iki elime birşeyler oluyor. Toğbe estağfurullah , iki elimde kaşınıyor.
Hilal:
Ne o ,ne sandın gerçekten seni sevdiğini falan mı? Karahan benim ve benim kalacak . Eskort ,lardan birisin sadece! diyerek gülmeye başladı.
Ben:
Tutmayın be beni yolacam ben bu himalaya dağını ; diyerek Himalaya dağının üzerine atladım. Saçını tutmam la aşşagıya doğru çektim.
Ben:
Az önce bana ne demiştin , pardon tam duymadım da ; diyerek kulağına doğru bağırdım.
Hilal ( Himalaya dağı) :
Eskort değil misin,sür-; derken saçını daha çok çekmemle inledi.
Karahan:
Bırak sevgilimi Dönüş! Hilal , adı Hilal Himalaya dağı değil!
Sinirden kafayı yiyecek tim ya . Karahan dan arabasının anahtarını yapmam la oradan uzaklaştım.Selçuklu sarayı...
Karahanın arabası...
Selam gençler ve kendini genç hissedenler.😘 Umarım beğenirsiniz. Lütfen arkamdan sövmeyin. Evet , haklı olabilirsiniz ama ne yapalım Karahan Dönüş,e göre değil .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIŞ AŞKI
RandomSıfırdan bir aşk yeşerecek.Aşk çiçeği iki gönlün ,iki ruh ikizinin birbirini bulmasıyla kış ayında canlanacak. Karahan ve Dönüşün üniversite son sınıfda bir yanlış anlaşılma sonucu arkadaşları tarafından yakıştırılmasıyla başlar.