Dönüş'den anlatım:)
Karahana okadar sinirliyim ki , Şerefsiz ya bu çocuk. Sakinleşmeye çalışıyorum ama bir türlü sakinleşemiyorum. Beni resmen aldattı köpek .Karahan resmen beni kullandı ve buna katlanamıyorum. Ben ona güvenirken, ben ona aşıkken o beni eski bir vazo gibi kullanıp attı. Şöyle birşey var ki biriyle sevgiliyken bennen çıktı.
🖤
Arabanın gazını sonuna kadar kökledim. Kısa zaman içerisinde otele vardım. Odama çıkar çıkmaz bavulumu kapmam la içerisine kıyafetlerimi koymaya başladım . Birkaç kiyafetimi yanıma aldım.Bavulumun fermuarını çektim. Kapıya doğru harekete geçmişken bir anda odanın kapısı açıldı ve içeriye Karahan girdi.
Karahan:
Ne yapıyorsun sen?!
Ben:
Gidiyorum, varmı bir sorun! Hatta sanane bundan!
Karahan:
Var! Hiçbir yere gidemezsin! Ve en çok da beni ilgilendirir!
Ben:
Senden izin isteyen yok zaten! Ya sanane hem, defol git sene Himalaya dağının yanına! Pardon , gerçekten özür dilerim Hilal di ,evet Hilal. Hilal di demi ?Sen onun yanına git sene! Defol git ya ! Nefret ediyorum senden! Duygusuz köpek!Hepiniz en iyi bildiği işi yapsana! Bırak ve git beni " ;diye bağırarak göğüslerin den onu ittim. Biraz gerilediği an fırsatı değerlendirmeye karar verdim. Bavulumu tekrardan elime alarak kapıya yöneldim. Karahan kolumdan tutarak beni kendine doğru çekti. Tam konuşmaya başlayacaktım ki dudaklarıyla dudaklarımı örtmesiyle konuşamadım. Beni o kadar sert ve bir o kadarda narin öpüyordu ki beni kendimden geçiriyordu, bana kış ayında yazı yaşatıyordu ve bu beni daha çok sinirlendirdiriyor du . Sinirle geriye çekilerek yüzünün ortasına bir tokat attım. " Senden nefret ediyorum" diyerek kapıya yöneldim.Odadan hızlıca çıktım. Karşıma ilk çıkan taksiye bindim ve hızlıca oradan uzaklaştım.Telefonumu açtığımda bildirimlerin ardı arkası kesilmiyor du. 6 Elif den ,3 Oğuz dan,5 Mert den, 6 Seda dan ,6' da Ayşe den olmak üzere 26 cevapsız arama, 74, de Karahan dan mesaj vardı. Telefonumu çantaya atmamla telefon çaldı. Elif'in beni aradığını gördüm. Galiba beni merak ettiler. Daha fazla dayanamadım ve çağrıyı yanıtladım.
Ben:
Efendim Elif.
Elif:
Kanka sen neredesin ya? Eniştemin arabasını kapmanla kaçman bir oldu. Kanka yoksa . . . Hayır , hayır olamaz yoksa sen kapkaçlığa mı başladın.
Ben:
Ne saçmalıyorsun sen ya? Bu arada ben gidiyorum. O itede birdaha enişte dersen senle konuşmam.
Elif:
Nereye gidiyorsun ?
Ben:
Hilal den ve Karahan dan uzak her yer benim için olur. Ben telefonu kapatıyorum Seda ve Ayşe'ye dersin , merak etmeyin beni görüşürüz; dememle telefonu Elif'in yüzüne kapattım.
...
Ben:
Karahan ne yapıyorsun? Yol kesmekde neyin nesi ? Fırsatçılığı bıraktın da mafya olmayamı başladın!
Karahan:
Beni dinleyeceksin!
Ben:
Neyi,hı neyi! Beni nasıl kullandığını mı , yoksa Hilali nekadar çok sevdiğini mi? Beni nasıl aldattığınımı?! Hangisinden başlamak istersin. Yani benim için fark etmez ama bana soracak olursan duygularımla oynarken nasıl zevk aldığından başla! Çok merak ediyorum eğlendin mi?! Bir insanın duygularıyla oynamak -
Karahan:
Seni seviyorum , anlasana be kadın ! Dönüş inanmayacaksın biliyorum ama yine de şunu unutma bu kalp bir tek seninle attı, bu duyguyu senle öğrendi .
Ben:
Karahan ne olur git. Seni kırmak veya incitmek istemiyorum. Sevdiğin, uğruna beni harcadığın kadına git.
Karahan:
Ben seni seviyorum. Ben sensiz yaşayamam.O benim için birşey ifade etmiyor. Bu kalp galiba sana aşık oldu.
Ben:
Ben babamdan sonra ilk defa sana güvendim. Karahan bana yara açmaz , yaralarıma pansuman olur dedim ama yanıldım. İlacım olursun sandım ama Azrail im oldun.
Karahan:
Beni bırakma...
Ben:
Ben değil sen beni bıraktın. Hemde önce kullanıp,bir oyuncak yerine koyup öyle bıraktın; diyerek taksiye bindim ve orada Karahanı yalnız bıraktım.
...
Beş on dakika içinde hava limanına geldim ama nereye gideceğimi bilmiyordum. Telefonum birden çalmaya başladı. Mert arıyordu.
Ben:
Ne var!
Mert:
Zülal kaçırıldı!
Ben:
Zülal de kim? Mert adam akıllı anlatsana! Oğuz oradaysa ona ver şu telofonunu.
Oğuz:
Buradayım.
Ben:
Martin cümlesini açıkla ve Zülal denen kişi kim?
Oğuz:
Zülal Karahanın kız kardeşi. Hilal kızları ve onlardan önce de Zülali kaçırmış yardımına ihtiyacımız var. Karahanın dediğine göre şu an kızlar %95 ( yüzde doksan beş) işkence görüyorlar.
Ben:
Kızlar derken?
Oğuz:
Sakin ol . Kızlar derken Elif, Seda ve Ayşe üçlüsünden bahsediyorum.
Ben:
Geliyorum. O Hilal denen o kızı atomlarına ayırmayan ne olsun! O kızı bulduğum gibi hayatında hiç görmediği aksiyonları yaşatacağım ; diyerek telefonu Oğuz un yüzüne kapattım. Bir taksi durdurarak otele gittim. Beyler Karahanın odasında toplanmışlardı. Kapıyı çalmadan odaya girdim.
Oğuz:
İnsan içeriye girerken kapıyı çalar ya , ayıp ayıp.
Ben:
Adabı muaşeret dersi de bittiyse asıl konumuza dönelim. Neler oluyor biri anlatsın!
Karahan:
Hil -
Sözünü yarıda keserek;
Ben:
Sen sus , sesini bile duymaya tahammülüm yok.
Oğuz:
Sen gittikten sonra Karahan da peşinden gitti. Tabi Elif durur mu , yapıştı kıza.
Mert:
Ama bir dakika kıza yapışma dı . Kızı yere yapıştırdı. Saçından tuttuğu gibi yere serdi kızı.
Ben:
Kimin kankası , ne sandın.
Karahan:
Kardeşim kaçırılmış , ne durumda hiçbir fikrim iz yok biz burada oturmuş uz sizin kavga anılarınız dan bahsediyoruz!
Ben:
Sen bir defa konuşmaya hakkın yok!
Karahan:
Senden emir almıyorum. Sen kimsin ki!
Mert:
Kızları kurtaralım ondan sonra rahat rahat kavga edersiniz.
Ben:
Ben Cab , ı arayayım.
Mert:
Sen hâlâ onunla konuşmaya devam mı ediyorsun.
Oğuz:
Büyük aşklar unutulmaz bro...
Karahan:
Can denilen zibidi de kimin nesi. Hem in midir cin midir belli değil.
Ben:
Ne in , ne cin senin gibi çıkarcı değil! Neyse ben Can, ı arayayım.
Karahan:
Noyso bon Cono oroyoyom !
Mutfağa giderek Can'ı aradım.İkinci çalışın da telefonu açtı.
Can:
Hayırdır güzellik , ne oldu? Bu sefer başına ne bela açtın?
Karahan mutfağın kapısından beni dinliyordu madem bizde ona göre davranalım o zaman.
Ben:
Aşk olsun. Sana birini söyleyeceğim benim için araştırırmısın.
Can:
Emrin olur arkadaşım!
Ben:
Ama öyle deme kırılırım. Mazimizi ne çabuk unuttun.
Can:
Sen kime aşık oldun.
Ben:
Sen çok zekisin. Bayılıyorum sana.
Can:
Yanında veya yakınında demi o çocuk.
Ben:
Evet.
Can:
Eniştenin adı ne ?
Ben:
Saçların hala SİYAH demi. Hala o HAN gibi demi evin.
Can:
Adı siyahhan olamayacağına göre ... Bingo adı Karahan. Doğru bildim demi.
Ben:
Evet , doğru. Neyse sen Hilal diye bir kız var onun konumuna ulaşsana.
Can:
Soy adı lağzım ,cahil seni. Ben diyorum bu kızda cahil cesareti var diye ama sakalım yok ki sözüm dinlene.
Ben:
Eee , o zaman sakal bırak bebek suratlı. Bekle de Karahana sorayım.Canı beklemeye alarak salona geçtim. Karahan kaşlarını çatmış bir şekilde gözlerini bana çevirdi. " Kızın soy adı ne? " diye sorduğumda soğuk bir şekilde " Hilal Aksoy" dedi. Hemen Can'a geri dönerek Hilalin soy adını söyledim. Vedalaşarak telefonu kapattım.
Evet... Bu bölümde de aşk tohumları yeşermedi. Ay bunların aşk hayatıda tıpkı benim ki ya. Benim aşk hayatımda tam bi hüsran...
💚DÖHAN💙 aşkını onaylayanlar oy versin.
Onaylamayanlar yıldıza tıklasın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIŞ AŞKI
LosoweSıfırdan bir aşk yeşerecek.Aşk çiçeği iki gönlün ,iki ruh ikizinin birbirini bulmasıyla kış ayında canlanacak. Karahan ve Dönüşün üniversite son sınıfda bir yanlış anlaşılma sonucu arkadaşları tarafından yakıştırılmasıyla başlar.