Bölüm 15 - Huzur

9 3 98
                                    

İkiz bebeklerimizin doğumundan sonraki ilk günler, mutluluk ve sevinçle doluydu. Ancak içimde hâlâ, doğum sırasında yaşadığım o korku dolu anların izleri vardı. Özellikle ikinci bebeğimizin doğduğunda ağlamadığı ve herkesin onu kaybettiğimizi düşündüğü o korkunç anı unutamıyordum. Bu düşünceler içimi kemiriyordu.

Bir akşam, bebeklerimizi beşikte izlerken o anı tekrar hatırladım. İçimdeki korku ve çaresizlik yeniden su yüzüne çıktı. Gözlerim doldu ve sessizce ağlamaya başladım. O an her şey yeniden gözlerimin önünde canlandı: Hekim kadının endişeli bakışları, Simon’un yüzündeki dehşet ve o dayanılmaz sessizlik. İkinci bebeğimizin ağlamadığı an, kalbim paramparça olmuştu. O korkunç anı tekrar hatırlamak beni derinden sarstı.

Simon hemen yanımda belirdi. Gözlerimdeki yaşları görünce derin bir üzüntüyle yüzüme baktı. Beni kollarına alarak sıkıca sarıldı. "Ekim, ne oldu? Neden ağlıyorsun?" diye sordu yumuşak bir sesle. Onun şefkatli sesi bile beni teselli edemiyordu o an. Kelimeleri toparlamaya çalışarak konuşmaya başladım.

"Simon, o anı hatırladım... İkinci bebeğimiz doğduğunda, ağlamadığında... Onu kaybettiğimizi düşündüğüm o anı. İçimdeki o korku ve çaresizlik... Bir daha böyle bir şey yaşamak istemiyorum," dedim, gözyaşları içinde. Sanki yeniden o anı yaşıyordum. Kalbimdeki acı ve endişe, tekrar su yüzüne çıkmıştı.

Simon, gözlerimin içine bakarak elimi nazikçe tuttu. "Ekim, o anı atlattık ve şimdi ikizlerimiz sağlıklı bir şekilde yanımızda. Senin güçlü duruşun ve sevgimiz sayesinde bu zorluğun üstesinden geldik. Artık onlar bizimle ve birlikteyiz," dedi. Sözleri bana bir nebze olsun huzur verdi, ama gözyaşlarım hâlâ durmuyordu. Simon, yüzümü nazikçe silerken, "Bak, bebeklerimiz burada, güvendeler. Onların her anında yanında olacağız ve onları koruyacağız. Seninle birlikte, onlara en iyi hayatı sunacağız," dedi.

Başımı sallayarak, "Biliyorum, Simon. Sadece... O anı düşündüğümde hala içim ürperiyor. Onların her anını kaybetmekten korkuyorum," dedim. İçimdeki korku ve endişe, çocuklarımın her anını kaybetme korkusu, beni derinden sarsıyordu. Ama Simon'un yanında olduğunu bilmek bana güç veriyordu.

Simon, beni daha sıkı sararak, "O anlar artık geride kaldı. Şimdi onların sağlıklı ve mutlu bir şekilde büyümelerini izleyeceğiz. Senin yanında olmak, onlara olan sevgimizi ve desteğimizi göstermek benim için en büyük mutluluk," dedi. Onun bu sözleri, bana yeniden umut verdi.

Simon'un güven verici sözleriyle biraz daha rahatladım. "Teşekkür ederim, Simon. Senin desteğin olmadan bu kadar güçlü olamazdım," dedim, gözlerimden akan son birkaç damla yaşı silerek.

Simon, bana sevgi dolu bir bakışla, "Biz birlikteyiz, Ekim. Seninle her zorluğu aşarız. Şimdi, bebeklerimizle birlikte, bu yeni hayata adım atmanın tadını çıkaralım," dedi.

Simon'un bu sözleriyle içimdeki korku ve endişe hafifledi.

Günler geçtikçe ikiz bebeklerimiz Archie ve Faylinn ile yaşadığımız mutluluk artıyordu. Simon, bebeklerle ilgilenirken bana destek oluyordu. Her anımız sevgi ve umut doluydu, ama o korku dolu anlar hâlâ hafızamda canlıydı. Her şeyin yolunda olduğunu bilmek içimi rahatlatıyordu, ta ki beklenmedik bir anda, aniden bir acı dalgası bedenimi sarsana kadar.

Bebekleri beşiğe yatırdıktan sonra, Simon’la birlikte oturmuş, onların huzur içinde uyumasını izliyorduk. Archie'nin küçük yüzü, Faylinn'in huzurlu nefesi beni rahatlatıyordu. Ancak aniden, midemde keskin bir ağrı hissettim. Birden acıyla inledim, gözlerim acıyla kapandı. Acı öylesine güçlüydü ki, nefes almakta zorlandım.

"Ah!" diye inledim, ellerimi karnıma bastırarak. Simon hemen yanıma geldi, gözlerinde derin bir endişe vardı. "Ekim! Ne oldu? Neden acı çekiyorsun?" dedi, sesi titreyerek.

Kraliyet Gölgesinde Aşk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin