Bölüm 27 - İnce Düşünce

10 3 48
                                    

Ekim ile köy meydanında dolaşıyorduk, kutlama havası içinde. Prens James'in şakası biraz gerginlik yaratsa da, Ekim'in yanında olup evlilik yıldönümümüzü kutlamaya karar verdim. Köylülerin samimi tebrikleriyle biraz rahatladık ve Prens James'in düzenlediği özel dansla neşelendik. Ekim'in elini tuttum ve kalabalığın içinde dans etmeye başladık. Ona dönüp "Bu günü hatırlamak için elimizden geleni yapalım. Eğlenmeye çalış," dedim. Ekim, gözlerindeki sevgiyi hissettirdiği için gülümsedi ve "Haklısın. Bu bizim günümüz. Ve seninle olduğum sürece, her şey daha güzel," dedi.

Gece boyunca köyde dans ettik ve eğlendik. Sonra Prens James arabalarımızı hazırlattı ve kaleye doğru yola çıktık. Yolda, hala biraz gergin olan Ekim'e dönerek özür diledi. Ekim bir süre sessiz kaldıktan sonra, "James, şakan çok ileri gitti. Ama seni affediyorum. Sonuçta, Simon ile bu özel günümüzde birçok güzel anı biriktirdik," dedi. Ben de başımı sallayarak katıldım, "Evet, başlangıçta korkutucu olsa da, güzel bir gün geçirdik."

Prens James rahat bir nefes aldı ve "Bu sözleriniz beni çok mutlu etti. Bundan sonra daha dikkatli olacağım," dedi.

Kaleye vardığımızda, kalabalık bir karşılama ekibi bizi bekliyordu. Özel bir kutlama yemeğiyle karşılandık ve kale salonunda sıkıntılarımızı hafiflettiğimizi hissettik. Ekim'e dönüp "Bu gece gerçekten unutulmaz oldu. Tüm kaosa rağmen, seninle olduğum için çok mutluyum," dedim. Ekim de benim elimi sıkıca tutarak, "Ben de öyle. Bu macera, belki de daha güçlü bir bağ kurmamızı sağladı," diye yanıtladı.

Gecenin ilerleyen saatlerinde, Prens James ve kale halkıyla birlikte kahkahalarla dolu zaman geçirdik. Ekim, hala Prens James'e biraz gıcık kapmasına rağmen, eğlenceli bir gün geçirdiğimiz için üstelemedi. Sonuçta, hayatın sürprizlerle dolu olduğunu ve birlikte oldukları sürece her zorluğun üstesinden gelebileceğimizi bir kez daha anladık.

Gecenin sonunda, yorgun ama mutlu bir şekilde odalarımıza çekildik. Ekim'e sarılarak "Birlikte her şeyin üstesinden gelebiliriz," dedim.

Ertesi sabah, kaleye döndüğümüzde, Prens James'in samimi bir özrünü iletmek için hazırladığı çiçekler ve hediyelerle karşılaştık. Ekim'in yüzünde hala bir gerginlik vardı ama Prens'in bu jesti onu biraz yumuşatmış gibiydi. Prens James, Ekim'in karşısına geçip içten bir şekilde özür diledi ve yaşananlar için çok pişman olduğunu ifade etti. Ekim, bu samimi yaklaşım karşısında, Prens'in ciddi olduğunu ve gerçekten üzgün olduğunu hissetti.

Biz kahvaltıda bir araya geldik ve Prens James, gece yaşadıklarımızı tekrar hatırlatarak, "Aslında amacım sizi sadece eğlendirmekti, ama anladım ki şaka biraz fazla ileri gitti," dedi. Ekim, bir süre düşündükten sonra, "Evet, gerçekten de öyle oldu. Ama şimdi geçmişte kaldı. Önemli olan, bu günü ve birlikte geçirdiğimiz anları hatırlamak," diye yanıtladı. Prens James'in samimi özrü ve Ekim'in hoşgörüsüyle, ortam biraz daha yumuşadı ve herkes rahat bir nefes aldı.

Öğleden sonra, kalede sakin bir gün geçirdik. Ekim ve ben, kale bahçelerinde gezinirken, Prens James bize eşlik etti. O anlarda, Prens'in aslında içten birisi olduğunu ve bizi gerçekten mutlu etmek istediğini görmek hoşuma gitti. O akşam için planlanan özel akşam yemeği öncesinde, Prens James bize köy halkının ve kale çalışanlarının yemekte olacaklarını söyledi. Bu jest, bize Prens'in özürlerini samimi bir şekilde iletmek istediğini ve bizimle bir araya gelmek istediğini gösterdi.

Akşam yemeği sırasında, kalabalık bir masada hep birlikteydik. Prens James, Ekim'e özel bir hediye sundu ve yaşananlar için bir kez daha özür diledi. Ekim, bu jest karşısında duygulanarak teşekkür etti ve Prens'in samimiyetine daha da inandı. Yemekte, geçmişin üzerine konuşarak geleceğe odaklandık ve birbirimize karşı olan sevgimizi ve saygımızı pekiştirdik.

Gece ilerledikçe, müzik ve sohbet eşliğinde keyifli bir atmosfer oluştu. Ekim ve ben, köy halkı ve kale çalışanlarıyla birlikte dans ettik ve eğlendik. Prens James'in jestleri ve samimi yaklaşımı, aramızdaki ilişkilerin daha da güçlenmesine yardımcı oldu. Ekim, gerginliği geride bıraktığını ve bu günü hatırlamak için elimizden geleni yapmamız gerektiğini ifade etti. Ben de onun yanında olduğum için mutluydum ve bu özel günün bizim için ne kadar anlamlı olduğunu düşündüm.

Gecenin sonunda, yorgun ama mutlu bir şekilde odalarımıza çekildik. Ekim, bana sarılarak "Bu günü unutmayacağım," dedi. Ben de ona sıkıca sarılarak "Birlikte her şeyin üstesinden gelebiliriz," diye yanıtladım. Bu deneyim, bizi birbirimize daha da yakınlaştırdı ve geleceğe umutla bakmamızı sağladı.

Gecenin ilerleyen saatlerinde, Ekim ve Simon, kale odalarına çekildiler. Yorgunluklarına rağmen birbirlerine sarılarak sıcacık bir kucaklaşma yaşadılar.

Gecenin huzur dolu sessizliği içinde kale odasında Ekim'in yanına yaklaştım. O an, odanın loş ışıkları altında onun yüzündeki her ayrıntıyı seçebiliyordum. Ellerim titreyerek onun yüzünü okşadım, gözlerinin derinliklerine bakarak kalbimin hızla attığını hissettim. Ekim, benim dokunuşlarıma karşılık verdi, elini benimkinin üzerine koydu ve gülümseyerek gözlerimin içine baktı.

Yavaşça Ekim'in dudaklarına yaklaştım. ilk öpücüğümüzde zaman durdu sanki. Dudaklarımız birleştiğinde, birbirimize olan sevgimizi ve özlemimizi yoğun bir şekilde hissettim. Dudakları arasındaki bu temas, bize ait olan özel bir an gibiydi. ikimiz de o anda sadece birbirimizin varlığını ve dokunuşlarını hissediyorduk.

Öpücüklerimiz derinleştikçe, ellerimiz birbirimizin bedenini keşfeder gibi hareket etti. Ekim'in saçları arasında parmaklarım gezinirken, onun teninin ılıklığını tenimde hissediyordum. Ona olan sevgim ve tutkum her öpücükte daha da derinleşiyordu. O an sadece onunla olmak, onunla bu anın tadını çıkarmak istiyordum

Uzun bir süre sonra öpücüklerimizi yavaşça sonlandırdık, ancak alnına hafifçe bir öpücük kondurarak ona olan sevgimi ifade etmek istedim. "Seni seviyorum," dedim, içimdeki duyguları dışa vurarak. Ekim, gözlerimi karşılıyordu ve "Ben de seni seviyorum," diye karşılık verdi, sesi dolu dolu duygularla titriyordu,

Erkekliğimi kadınlığına sürttüğümde inlemesi çok hoşuma gitmişti. İkimiz de çok yorgunduk fakat birbirimizi istiyorduk. Tekrar onu öpmeye başlayarak içine girdim. Uzun süren birlikteliğimizin sonunda iyice yorgun düşmüştük.

Birlikte uyumadan önce, ellerimiz birbirine dolanmış şekilde yatağa uzandık. Oda hafifçe aydınlatılmıştı, odanın her köşesinde huzur ve sevgi doluydu. Ekim'e yaklaşıp nazikçe kollarımı onun etrafına doladım. Onun teninin sıcaklığı ve kokusu, içimi huzur ile doldurdu. Gözlerinin derinliklerine bakarak, "Seninle her anın tadını çıkarmak istiyorum," dedim, sesimdeki sevgi ve kararlılıkla. Ekim, gözlerini yumarak ve yüzünde tatlı bir gülümsemeyle, "Ben de," diye karşılık verdi. O an, aramızdaki sevgi dolu bağı derinleştirdiğimizi hissettim.

Birlikte yatağa uzandık, ellerimiz hala birbirine sıkıca kenetlenmişti. Sessizce birbirimize sarılıp uyumaya başladık. Kalplerimiz mutlulukla doluydu, birlikte geçirdiğimiz bu anın ve birbirimize olan sevgimizin değerini bir kez daha hissediyorduk. Yatağımızda birlikte olmanın, paylaştığımız her anın ne kadar kıymetli olduğunu bilmek bizi içten içe mutlu ediyordu.

Huzurlu bir uykuya dalmadan önce, ben Ekim'e bir kez daha yaklaşıp dudaklarını hafifçe öptüm. O an, sevgimizi ve birbirimize olan bağımızı hissetmenin huzurunu yaşadık. İkimiz de sıcacık bir şekilde uyumaya daldık, yarının getireceği güzelliklere umutla bakarak.

Kraliyet Gölgesinde Aşk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin