grup.
felix
annem rahatsızlanmış
bugün çıkışta teksinizhyunjin hyung
hayda
nesi varmışchan
geçmiş olsunfelix
teşekkürler
enfeksiyon falan dediler hastanedeymiş
ilaç verip eve göndereceklermiş
otobüsteyim şimdi haber edeyim dedimsöyleseydin ben de gelirdim lix
geçmiş olsun
annenin elinden az dayak yemedik
yardıma ihtiyaç olursa aramayı unutmafelix
he valla
annem tutardı kulağından
ağaçlardaki meyveleri çaldığın için
vururdu poponachan
bu çok tatlı|hyunjin hyung
şimdi felix çıkışta yok
chan ile benim de gitmem gerek
önemli işlerimiz var
seungmin tek mi kalacaksınkalırım hyung
otobüse binip gitmek çok da zor değilchan
seni bırakıp geçebiliriz istersenteşekkürler chan
hyung
chan hyung
siz işinizi halledersiniz ben giderim
rezil ettim iyice kendimi|
rezil herif|chan
pekâlâ
sen öyle diyorsanhyunjin hyung
derslere dönün hadi
telefonları kaptıracaksınız---
Bu mesajla telefonunu kapatıp kaldırdı Seungmin. Kalan son iki dersinin ilkindeydi hâlâ. Kafasını sıraya yasladı ve soluklandı. Grupta kendisini biraz rezil etmişti elbette. Ama şuan bunu düşünemeyecekti. Aklına dolan ama boş boş duran fizik bilgileri, beynini başka şeylere yormasını engeller nitelikteydi.
Uzun süre sonra eve tek başına gidecekti ve bu durumdan nedensiz bir biçimde rahatsızdı. Bu rahatsızlığın önüne geçemezken çalan zille şükürler etti. Dışarı çıkmak istemiyordu, Chan'ın yüzünü gördükçe kendini bulutlar üstünde hissediyordu ancak ona kırgındı. Nedeninin farkında olsa da, bilmemezlikten gelmeyi tercih etti.
Son dersini de zorlukla atlatmış, ve çantasını düzgünce toparlamıştı genç. Havalar artık o kadar soğuk olmadığı için sadece ceketini giyiyordu artık. Hazır olduğuna karar verince herkesin arasından sıyrılarak çıkışa ilerledi. Otobüs yerine yaklaşık kırk beş dakikalık yürüme yolunu tercih ederek adımlarını attı.
Yollar ıssızlaştıkça arkasındaki adım seslerini net bir şekilde duyar oldu Seungmin. Korkmuştu ve bu korkunun getirdiği telaş ile yanlışlıkla çıkmaz yola girmişti. Önünde örülü duvarlara bakıp seslice yutkundu. Arkasındaki keskin adım sesleri de durunca ufak bir kahkaha sesi duyuldu. Hem de şeytani bir kahakaha sesi.
"Ah, Kim Seungmin? Şu Chan'ın gözde arkadaşı. Ha pardon, yatak arkadaşı mı demekiydim?" Hızla arkasını dönüp onlara baktı. Öndeki kızın, son zamanlarda onu gözetleyen ve adı orospuya çıkan Euncha'nın, dedikleri onu sinirlendirmişti. Tek kız o vardı aralarında, ki bu da bir orospuluk belirtisiydi. "Ne diyorsun sen!?"
"Chan'ın altında inlemek için onunla arkadaş olacağını biliyorum!" Bu duydukları yüzünü buruşturmasına sebebiyet verdi. Kendi istediği şey buydu fakat diğerlerini de kendisiyle karıştırıyordu. "Asıl sadece bir zevk uğruna yaşayan insan sensin! Ben sadece normal bir arkadaşım fakat senin derdin sadece sikilmek."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Little Prince || Chanmin
Fanfiction"Neden buna sahibim?" Sorduğum soru ile gözleri bana döndü. Bakışlarında ne alay vardı ne de nefret. Sadece... Şefkat? "Şeker gibisin Seungmin. Bu yüzden Tanrı'nın sana olan hediyesi bu." ☆ Chanmin🫀