*Bölüm Şarkısı= Aydilge- Sade Şarkı*
İlkim'den Devam:
Gözümü açtığımda bir hastane odasındaydım ve başımdan bir hemşire vardı. Hemşire uyandığımı fark edince yüzünde bir tebessüm oluştu.
"Güzeller güzeli hastamız uyanmış. "
Bu lafına karşılık gülümsedim.
" Son zamanlarda neler olduğunu, kim olduğunu hatırlıyor musun ?"
Cevap vermek yerine kafamı salladım.
"Çok güzel. Eğer iyi hissetmezsen bizi çağır. Ara ara kontrole geleceğiz. "
Odadan çıkacağı sırada "Kayra'yı çağırır mısınız?" Dedim.
Hemşire çıktıktan çok kısa bir süre sonra Kayra içeriye girdi. Onun bu haline inanamadığım için gözümü kapatıp geri açtım. Kendi görünüşüne dikkat eden o adam gitmiş, yerine saçları dağılmış, göz altları morarmış ve gözleri kızarmış, görevdeyken giydiği takım kırışmıştı. Yanımdaki tekli koltuğa oturdu. Yakından bakınca gözleri dolu doluydu.
"Kayra." Dedim ama ne diyeceğimi bilemedim.
"Ben çok korktum İlkim. Sana bir şey olur korkusu beni mahvetti. " Dediğinde farkında mıydı bilmiyorum ama ağlıyordu. Sağ kolumu güç bela kaldırıp göz yaşlarını sildim. Yüzündeki elimi tutup avuç içimi öptü.
"Bir günde deliye döndüm. Ama hata bende. Seni o müzede yalnız bırakmamalıydım."
"Kendini suçlama."
"Kendimi suçlamıyorum İlkim. Suçlu olduğumu biliyorum. "
Uykusuz olduğu belliydi. Ona bir şey demeden vücuduma baktım. Her yanımda sargı vardı. Sargılar göğüslerimi komple kapatmıştı. Bu yüzden karşısında bu şekilde durmayı sorun etmedim. Sargılara dikkat ederek yatakta iyice yana kaydım. Her hareketimde canım acıyordu ama bunu belli etmedim.
"Ne yapıyorsun? Rahat mı edemedin?"
"Yanıma gel." Açıksözlülüğüm beni bile şaşırtmıştı.
Şaşkınca "Ne?" dedi.
"Uykunun olduğu belli. Benimde gözümü açık tutacak halim yok. Yanımda yat."
Kapıya bir bakış attı ve dikkatlice yanıma uzandı. Ama ne uzanma, aramızda bir kişilik boşluk vardı. Sargılara dikkat ederek Kayra'ya doğru yaklaştım ve başımı göğsüne yasladım. Çok hızlı atan kalbini hissettiğimde gülmek istesem de kendimi tuttum. Elini belime attığında göğsüne daha çok sokuldum. Kendimi hiç olmadığım kadar huzurlu hissediyordum. Çenesini başıma yasladığında gözlerimi kapattım. Son hatırladığım saçlarımın arasındaki dudaklarıydı.
☆☆☆☆☆☆
Derin uykumdan sıyrılmamı sağlayan hastane odasının içinde adeta yankılanan Selim'in sesiydi.
"Yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar."
Daha sonra bir tokat sesi yankılandı. Ardından Koray'ın sesi duyuldu.
"Saçma sapan konuşma. Çık şu odadan. Uyandıracaksın onları. "
" Doktor çıkabileceğini söyleyeli bir saat oluyor. Şimdiye evde olurduk. "
Gözlerimi açtığımda Koray Selim'in ensesinden tutmuş odadan çıkartmaya çalışıyordu. Selim ise çıkmamakta ısrarcıydı.
"Günaydın." Dediğimde Selim kendini Koray'dan kurtarıp yanı başıma geldi.
" Ne günaydını saat akşam sekiz. Sonunda uyandın be kızım. Nasıl hissediyorsun?"
"İyi gibiyim."
Koray'da yanıma geldiğinde baş selamı verdi.
"Çıkışını bir saat önce yaptık ama bir türlü uyandıramadık sizi. Doktorlar sorun etmedi."
Kayra uyanıp yataktan kalktığında uyku halinden çıkmak için odada bulunan lavaboya gitti. Çıktığında ise pencerenin önündeki çift kişilik koltuğun üzerinde duran poşeti alıp bana uzattı.
" İçinde eşofman ve bol tişört var. Sen onları giyin biz dışardayız. "
Onlar dışarı çıktığında siyah eşofmanı güç bela giydim. Sargılardan dolayı hareketlerim kısıtlıydı ve canım acıyordu. Tişörtü elime alıp giymeye çalıştığımda resmen çığlık atacaktım. Fena canım acımıştı. En sonunda ayakkabılarımı giyip odadan çıktım. Benim çıkmamla hepsi ayaklandı. Andaç bir koluma Kayra diğer koluma girdiler ve beni hastaneden çıkartıp arabaya bindirdiler. Ben, Selim ve Kayra, Kayra'ya ait olan arabada, diğerleriyse kendi araçlarında yola çıktık. Uzanıp rahat etmem için arka koltuğa geçmiştim.
"Sezai Bey durumumu biliyor mu? "
"Bilmiyor. Biz müzedeyken Italya'ya gitmiş."
Kafamı sallayıp dışarıyı izlemeye başladım. Selim kafasını arkaya doğru uzattı.
"Ağrın sızın var mı ?"
" Karın bölgemde sızı var ama abartılacak gibi değil. "
"Şarkı açalım mı?" Diye sordu Kayra."
"Açalım." Dediğimde Selim telefondan şarkı açmaya başladı. Sevdiğim şarkının sözleri arabanın içini doldurmaya başladığında Selim ile beraber şarkıyı söylemeye başladık.
Aşkın yerlisiyim ben
Hem de bir göçmen
Medcezirim ben derindenAşkın yerlisiyim ben
Hem de bir göçmen
Medcezirim ben derindenHayalim büyük beden üzülmem
Seneye de kurarım ben düşünmem
Kendimden geçtim aşka düşerken
Hem gerçek hem de yarı düşüm benBen aşkın zenginiyim çok sevildim
Terk edildim, yine sevdim
Aşk için ölmeli mi yok neden ki
Aşk için yaşamalı şimdiŞarkıyı söylerken ara ara dikiz aynasından Kayra ile göz göze geliyordum. Şarkı bittiğinde binanın önüne gelmiştik. İkisi de arabadan indiğinde Kayra kapımı açtı. Tam arabadan ineceğim sırada bir elini belime koyup diğer elini bacaklarımın altından geçirdi. Kucağına alıp dikkatlice binanın girişine doğru yürüdü. Hala ilaçların etkisinde olduğumda başımı dik tutamıyordum. Ellerimi boynuna dolayıp başımı omzuna yasladım. Anın tadını çıkartmak istesem de gözümü daha fazla açık tutamayıp gözlerimi kapattım.