-11. Bölüm- "Seviyorum"

126 102 26
                                    

Yazardan;

Hastaneye gittiklerinde İlkim'in halini gören doktorlar direkt ameliyathaneye almışlardı İlkim'i. Kayra ameliyathanenin kapısının önünde yere çöktü. Kayra'nın yere oturmasıyla Andan ve Selim Kayra'nın yanına yere, diğerleri de koltuklara oturdu. Kayra akan her bir gözyaşını elinin tersiyle sertçe sildirdi.

1.5 Saat Sonra ;

"İlkim güçlüdür. Kendini bırakma." Dedi Andaç buruk bir sesle.

"Bu sefer güçlü değildi Andaç. Karnındaki kan ve morluklar görmedin mi? Gözümün içine bakarken ağzından kan geldi ya. "

Selim elini Kayra'nın omzuna koyduğunda Kayra'nın sessiz ağlayışı hıçkırıklar kazandı.

"Ona bir şey olursa ben ne yaparım. " Dedi kendi kendine Kayra.

O sırada Selim aklındaki soruyla kendi kendini yiyordu. Bulundukları ortam bu soru için pek müsait değildi ama yinede soracaktı. Dolan gözlerini ovuşturdu ve boğazını temizledi.

" Kayra sen İlkim'i mi seviyorsun? "

" Seviyorum be." Dedi Kayra. Bu kelime çok şey ifade ediyordu. Tam o esnada ameliyathanenin kapısı açıldı. İçeriden doktor çıktığında hepsi birden ayaklandı.

"Beni bırakmadı değil mi? "

"Merak etmeyin. Ameliyatı en iyi şekilde tamamladık. Hayatı tehlikeyi atlattı. Birazdan kendisini odaya alacağız. "

Hepsi "Çok şükür Yarabbim." dediğinde doktor çoktan yanlarında ayrılmıştı. İlkim'i sedyeyle ameliyathaneden çıkartıp odaya aldıkları süre zarfında erkekler adeta bir ördek yavrusu gibi onları takip ettiler. İlkim'in odasından hemşire çıktığında Kayra hemen önüne geçti.

"Ne zaman yanına geçebiliriz?"

"Hastamızı uyuttuk. Bu süre zarfında yalnız kalması tercihimiz. Ancak yarım saat sonra teker teker odaya girip hastamızı görebilirsiniz. "

Hemşire gittiğinde odanın önünde bulunan koltuklardan birine oturdu Kayra. Oturur oturmaz Akel Kayra'nın eline çay verdi.

"Kafeteryadan yeni aldım."

"Eyvallah"

Hepsi çayını içerken etrafta derin bir sessizlik hakimdi.

"Bugün burada mı kalacağız o zaman?" Diye sordu Koray.

" İsteyen gidebilir. " Diye yanıtladı Kayra.

" Yalnız bırakmayız sizi ." Dediler aynı anda. Tekrardan sessizleşti ortam. İlkim'i düşündü Kayra. Önce yüzü belirdi zihninde, daha sonra gülümsemesi ve en sonunda o güzel sesi. Ne ara onu kalbinin merkezine koymuştu ki? Sevse nasıl severdi kim bilir. Kolundan tutulmasıyla düşüncelerinden ayrıldı.

"Ne oldu?"

"Ohoo. Bu iyice leyla olmuş. "

"Ne oldu" Diye sordu Kayra.

"Duymadın mı? Hemşire geldi her birimizin yarım saat görüp çıkacakmışız."

Kayra İlkim'i göreceği için heyecanla ayağa kalktı. Selim omzunu sıktığında odadan içeriye bir adım attı ama gerisi gelemedi. İlkim çok kötü haldeydi. Vücudunun her yeri sargıyla sarılıydı. Onu bu halde görmek tekrardan gözlerini doldurmuştu. Kayra bir günde yirmi altı yılda ağlamadığı kadar çok ağlamıştı. Yatağın yanında duran tekli koltuğa oturdu. Vücudu sargılarla dolu olduğundan önlük giydirememişlerdi. Çekinerek İlkim'in elini tuttu.

"Ben geldim."

"Seni o müzede yalnız bırakıp arabaya gitmemem gerekirdi. "

"Özür dilerim. "

"Affet beni. "

Bu sırada Kayra fark etmesede İlkim kendine gelmeye başlamıştı. Ancak duyduğu son iki kelime onu resmen karanlık bir girdabın içine çekmişti.

******
Boşanmak!"

"Evet. Boşanmak."

"Öyle mi?" Diyerek elini beline attı Volkan. Nesli bunu görmeyip "Öyle." Dedi. Volkan belinden silahını çıkartıp İlkim'in gözünün önünde Nesli'yi vurdu. İlkim eliyle ağzını kapatıp ağlayarak olduğu yere iyice sindi. Volkan anın etkisinden çıkınca elindeki silahı bırakmadan yere çöktü.

"Nesli'm. Güzelim. Affet beni. "

Volkan son kez karısının saçlarını kokladı, onu öptü ve ona sarıldı. En sonunda İlkim'e doğru döndü ve kendi kafasına sıktı.
******

İlkim hatırladığı kanlı anıyla gözünü açamasa da çığlık atmaya başladı. İlkim'in çığlık atmasıyla Kayra soluğu doktorların yanında aldı. Durumu onlara anlatıp İlkim'in odasına doğru koştu. Bu sırada diğerleri ellerinden bir şey gelmediği için sessizce odayı izliyorlardı. Koray'ın bile gözleri dolmuştu. Kayra önde doktorlar arkada odaya girdiklerinde Kayra gördüğü manzara ile adeta donup kalmıştı. İlkim bir yanda bağırırken diğer yandan tırnaklarıyla yüzüne ve vücuduna yaralar açıyordu. Hemşireler Kayra'yı güç bela odadan çıkardılar. Bir süre sonra doktor odadan çıktı.

"Hastamız bir çeşit kriz geçirdiği için ona hem sakinleştiren hem de uyutan bir ilaç verdik."

"Ne zaman uyan uyanacak ?" Diye sordu Selim merakla.

"Onu biz değil hastamızın bilinç altı karar verir." Dedi doktor ve olup gitti.

Kayra sırtını duvara yaslayıp yere çöktü.

"Hep benim yüzümden. "

Koray'da aynı şekilde Kayra'nın yanına oturdu.

"Sadece kendini suçlama. Ortada bir suçlu varsa bu hepimiziz. En azından birimizin müzeden çıkmayıp içeride kalması gerekirdi. "

Kayra ve Koray ikilisi bu şekilde yarım saat boyunca konuşurken hemşire tekrardan kontrole geldi. Kayra dört gözle kapıya odaklandı. Bir umut güzel bir haber bekliyordu. Hemşire çıktığında hepsine tek tek baktı.

"Kayra hanginiz? "

Kayra hemen ayağa kalkıp toparlandı.

"Benim."

"Hastamız sizinle görüşmek istiyor."

O an İlkim uyandığı için Kayra içinden bildiği bütün duaları okudu. Gözlerini açtığında ilk istediği kişi Kayra olması Kayra'ya bir ömür yeterdi.

Meyus(Masumiyet)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin