Maskenin Ardındakiler

ORTAK

Keyifli okumalarr💞

Sabah uyandırılmış ve hepimiz başka bir odaya alınmıştık. Şu an ise duvara sıralanmış bir şekilde bekliyorduk.

"Beşinci oyunumuzda ikişer ikişer ayrılacaksınız ve birazdan götürüleceğiniz odada ki adamlarla savaşacaksınız. Eğer ikinizden birisi ölürse siz de ölürsünüz. Bu oyunda birbirinizi korumayı öğreneceksiniz. Oyunu anladınız sanırım şimdi gruplarınız rastgele ayarlanıyor."

Birbirimizi korumayı mı öğreneceğiz? Ben daha kendimi zar zor koruyorum! Umarım savaşmayı bilen birisiyle eşleşirim.

"Sena ve Aras oyun alanına alınabilir. Ayaz ve Toprak oyun alanına alınabilir."

Ayaz demek dördüncü oyundan kurtulmuştu. Onu göremediğim için kurtulamadığını düşünmüştüm.

Keşke bu oyunda Ayaz ile eşleşebilseydim. Acaba bana kim düşecekti?

"Kumsal ve Kaan oyun alanına alınabilir."

Sadece iki kişi tanıyordum ve onlarda başkalarıyla eşleşmişti.

"Lara ve Rana oyun alanına alınabilir. Deniz ve Duru oyun alanına alınabilir."

Maskeliler bana doğru yaklaştı. Kolumu tutup beni yürütmeye başladılar. Arkama baktığımda takım arkadaşım olduğunu düşündüğüm kişiyide aynı şekilde getiriyorlardı. Onu yanıma getirdiklerinde kolumuzu bırakıp önden yürüdüler bizde peşlerinden gittik.

Deniz benden gözünü bir an bile ayırmıyordu. Ona baktığımda yine gözgöze geldik ve gözlerimi kaçırdım.

"Seni daha önce gördüm mü?" Diye sordu.

Tekrar ona döndüğümde yine göz göze geldik. Bu sefer onu inceledim. Mavi gözlü ve siyah saçlıydı. Kaslıydı ve çok güçlü görünüyordu. Bu oyundan onun sayesinde kurtuluruz diye düşündüm.

"Günlerdir aynı oda da kaldığımıza göre görmen normal değil mi?" Dedim.

Kaşlarını çattı. Bir şeyleri çözemiyor gibiydi.
"Hayır öyle değil, sanki seni yıllardır tanıyormuşum gibi."

Ben de kaşlarımı çattım. "Aslında sen de bana biraz tanıdık geliyorsun. Ama daha önce seni hiç gördüğümü veya konuştuğumuzu sanmıyorum."

Hâlâ bir şeyleri çözmeye çalışıyor gibi bana bakıyordu.

Önüme döndüğümde geldiğimizi anladım. Maskeliler önümüzdeki demir kapıyı açıp dışarıda durdular. Geçmemizi bekliyorlardı. Çok gerildim. Acaba burada bizi ne karşılayacaktı?

Yavaş adımlarla içeriye geçtim, Deniz de arkamdan içeriye geçti. Arkamı döndügümde demir kapı kapandı.

Bize silah falan vermiyecekler mi? Böyle nasıl savaşabiliriz ki?

Etrafa bakındığımda kimseyi göremedim. Sadece sütunlar ve parçalanmış arabalar vardı.

Deniz'e baktığımda solumuzdaki duvarı incelediğini gördüm. Duvarda bir düğmeye bastı ve duvar kenara doğru açıldı.

Oraya baktığımda kullanabileceğimiz bir sürü silahın olduğunu gördüm. Onun yanında bombalar ve bıçaklarda vardı.

Hemen oraya gittim. Deniz çoktan ihtiyacı olan her şeyi almıştı.

Ben de elime bir silah aldım. Belime de bir silah ve bıçak yerleştirdim. Bacağımdaki kemere de iki tane el bombası astım.

Deniz'e dönüp, "Şimdi ne yapacağız?" Dedim.