2 ay sonra...
"Ee gelin hanım torun ne zaman geliyor?"diyen Zerda hanıma baktım.
Geldiğimiz gibi burnumuzdan getiriyordu her şeyi.
Arkama yaslanıp dik duruşumu bozmadan konuşmaya başladım. "Biz ne zaman istersek o zaman."dedim.
Daha yeni evliyiz bir bebeğe bakabilecek miyiz bilmiyordum.
Zerda hanım elini ağzına götürüp şaşırmış gibi yaptı. "Ah ah düşman başına yoksam çocuğun olmuyor mu? Eksik misin?"diye sorduğunda kan beynime sıçramıştı.
Oturduğum yerden kalktığımda Miran yakalamıştı. "Seni var ya parçalarım. Bu güne kadar tek kelime etmedim. Haddini sınırını bil."dedim.
Miran "Zerda hanım karımın eksiği yok fazlası var. Sizi ne kadar ilgilendiriyor bizim özel hayatımız? Biz ne zaman çocuk istersek o zaman yaparız. Haddinizi bilin."dedi.
Babam elinde ki bastanonu yere vurduktan sonra ayağa kalktı. "Hele bir susun! Kafam kaldırmıyor artık. Yeter! Zerda hanım bir kaç gün babana git özlemişsindir."dedi.
Her zaman ki gibi babam susuyordu. Hiç bir şey yapmıyordu. Kendi kendimi korumayı öğrenmiştim ama artık tek değildim Miran vardı.
"Baran Ağa sus demek yerine karına haddini bildir. Benim karımı kimse ezemez. Herkes yerini bilsin."dedi, ardından elimi tuttu. "Yürü Saye gidiyoruz."dedi.
Burada daha fazla durmak istemiyordum zaten. Keşke annem hayatta olsaydı. O olsaydı beni kimse ezmezdi.
Konaktan çıktıktan sonra konuşmadan arabaya bindik. Sinirden kendimi sıkıyordum.
Konağı geçtiğimizde Miran arabayı bir köşeye çekti. "Güzelim. Bakar mısın bana."dedi.
Gözlerim yanmaya başlamıştı. "Miran..."
"Şşş güzelim ben biliyorum neyin ne olduğunu. Eksik falan değilsin çocuğumuz istersek olur. Üzülme."dedi.
Elini yanağıma koyup baş parmağı ile yanağımı okşamaya başladı.
Dolu gözlerim ile Miran'a baktım. "Olur değil mi?"
"Olur tabi ki. Ağlama, senin tek bir göz yaşına yakarım her yeri."
"Eve gidelim artık. Bir daha onları istemiyorum. Ayza gelir bize."dedim.
Beni yerden yere vurduktan sonra hiç birşey olmamış gibi davranamazdım...
_________________________Miran "Benim güzel karım ne yapıyormuş."diyerek mutfağa girince gülümsemeye başladım.
Ocakta ki tencereye makarnanın kremasını koydum ve Miran'a döndüm.
Tezgaha sırtımı yasladım. "Köfte yaptım şimdi de makarna yapıyorum."dedim.
Miran ellerini iki yanımdan tezgaha koydu. "Hamarat karım."dedi ve yanağıma bir öpücük bıraktı.
"Mirann. Mutfaktayız doğru dur."dedim.
"Doğru duruyorum karıcım."dedikten sonra mutfakta ki sandalye ye oturdu.
Krema olunca içine makarnaları koydum ve altını kapattım.
Dolaptan iki tane tabak alıp köfte ve makarna koydum. Ardından salatayı da bir tabağa koyup Mira'nın karşısına oturdum.Miran çatalı sağ eline alıp yemeye başladı. Tepkisini izlemeye başladım. "Hmm, çok başarılı bir yemek olmuş."dediğinde gülümsedim.
"Afiyet olsun aşkım."dedikten sonra havadan öpücük attım.
"Bu olmadı ama yemekten sonra tatlı niyetine seni yiyebilirim."dediğinde yanaklarımın kızardığını hissettim.
Bir tane köfteyi kestikten sonra yemeye başladım ama köfte kokmuştu. Elimi ağzıma kapatıp masadan kalktım.
Miran kalktığımı görünce kalkıp koluma girdi. "Bebeğim noldu?"
Daha çok öğürmeye başladığımda hızlıca tuvalete götürdü. Saçlarımı ensemde toplayınca midemde ki her şeyi çıkarmaya başladım.
Köfte bozuktu galiba. Başka açıklaması olamazdı.
Geri çekildiğim de sırtımı Miran'a yasladım. Miran saçlarımı okşuyordu. "Güzelim gel hastaneye gidelim."dedi.
Gözlerimi kapatıp sakinleşmeye çalıştım. Ne zaman kusmaya başlasam tüm bedenim titriyordu. "Birşey olmaz geçer."
"Saçmalama Saye. Hadi gel gidiyoruz..."
&
Selamlar!
Nasılsınız?
Sizce Saye'nin midesi neden bulandı?
Tahminlerinizi bekliyorum.
Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum. Diğer kurgularımada şans verirseniz çok sevinirim.
<3
Instagram: Mahinevinizzz