21

264 10 4
                                    

Gözümü açtığımda karşımda bir o yana bir bu yana dönen Miran'ı gördüm. Ne olmuştu bana? Ben en son mezarlıktaydım.

"Miran."

Sesim zar zor çıkmıştı. Susuzluktan boğazım kurumuştu. Sesimi duyunca arkası dönük bir şekilde donup kalmıştı. Neden yüzüme bakmıyordu?

"Miran."dedim tekrardan.

Yavaş yavaş bana doğru dönmüştü. Gözleri şişti.

"Ne oldu. Neden gözlerin şiş. Ağladın mı sen?"

Gözlerime bakmıyordu şimdi de. "Miran birşey söyle ne oldu diyorum sana!"

Kapı açıldığında o tarafa doğru dönüp baktım. Ayza gelmişti. Büyük ihtimalle sesimi duymuştu.

"Abla."diyerek yanıma doğru geldi.

Onunda gözleri şişti. Ne oluyordu burada? Neden ikisinin de gözleri şişti?

Yanıma gelip elimi tutmuştu. Sinirle elimi çektim. "Biriniz bana burada ne olduğunu söyleyecek mi?"

Ayza Miran'a, Miran da Ayza'ya bakıyordu. "Onlara birşey mi oldu?"dedim karnıma bakarak.

Karnım normaldi her zaman ki halindeydi.

"Abla sakin ol ilk önce lütfen."

Ellerimi saçlarıma geçirip sinirle geriye attım. "Ya siz bana ne olduğunu adam gibi söylersiniz yada ben öğrenirim."

Kapı tekrar açıldığında hepimiz kapıya bakmıştık. Doktor gelmişti. En iyisi ne olup bittiğini doktora sormaktı.

"Merhaba Saye hanım."dedi içeriye girerek. Doktorun ardından bir tane de hemşire gelmişti.

"Neden susuyorsunuz birşey söyleyin."

"Lütfen sakin olun."

"Yeter artık aynı şeyleri söyleyip durmayın. Ne oluyor burada?"

Doktor "Hastaneye geldiğinizde hayati riskiniz vardı. Ya sizi yada bebekleri kurtarmak zorundaydık. Maalesef bebekleri kurtaramadık."dediğinde kulaklarım çınlamaya başlamıştı.

Başım dönüyordu. Her yer dönüyordu. Bebeklerimi almışlardı benden. "Miran yapmadınız değil mi böyle birşeyi."dedim yüzüne bakarak.

Ama Miran yüzüme bakamıyordu.
"Yüzüme bak!"

Dolmuş gözleri ile yüzüme baktı. "Yapmadık de. Bebeklerimiz ölmedi de bana."

Üzerimde ki yorganı kaldırıp ayağa kalktım. Ellerimi Miran'ın omuzlarına koydum. "Bana yapmadık de!"

Ellerimi kaldırıp omuzlarına vurdum. "Ölmediler."

Kasıklarıma giren sancı ile ayakta duramayıp yere düşmüştüm. Miran da benimle birlikte yere eğilmişti. Kollarımı göğüsüne koydum. İki elini de sırtıma koymuştu. "Sakin ol."

Doktor "Hastaya hemen sakinleştirici yapın."dediğinde kafamı iki yana salladım.

Sakinleşmek istemiyordum çocuklarımın acısını yaşamak istiyordum. "Bırak!"diyerek debelenmeye başladım.

"İstemiyorum bırak."

"Güzelim lütfen dur."dedi Miran.

"Bırak!"

Hemşire elinde iğne ile bana yaklaştığında gözümde ki yaşlar ile gözlerine baktım. "Yapma lütfen."

"Miran bırak beni."

Ama ne çare hemşire elinde ki iğneyi koluma sokmuştu. İlaç etkisini göstermeye başlamıştı. "Bırak."dedim kendi kendime.

Kafam Miran'ın omzuna düşmüştü. "Özür dilerim."dedi benim duyabileceğim seviyede.

Ama onu affetmeyecektim. Bu kararı nasıl verebilirdi? Çocuklarımız hakkında o kararı nasıl verebilirdi?

Sessiz sessiz Miran'ın omzunda karşımda ki duvarı izledim. Miran'ın gömleğini sıkı sıkıya sıktım. Ne olursa olsun onu affetmeyecektim.

Doktor "Hastayı yatağa yatıralım lütfen."dediğinde Miran beni kucağına alıp ayağa kalkmıştı.

Kendimi kuş gibi hissediyordum.

Yatağa yatırdığında çarşafı kafama kadar çekip sırtıma onlara döndüm. Tek kelime etmeyecektim onlara. Yorganı ellerimin arasına alıp var gücüm ile sıktım.

Gözümden yaşlar akarken boş boş duvarı izledim. Acımı yaşamama bile izin yoktu.

*******************************
Oda da Miran ve ben hariç kimse yoktu. Ne ben onun yüzüne dönüp bakıyordum ne de o. İkimizinde birbirinin yüzüne bakmaya gücü yoktu.

Ayza annemlere söylemek için gitmişti.

"Birşey istiyor musun?"

Miran saatler sonra ilk defa benimle konuşmuştu.

Cevap vermedim.

"Böyle yapma."

Yatağa oturduğunu hissettim. Elini sırtıma koymuştu. Eli yük gibiydi şuan. "Özür dilerim. Seni kaybedemezdim Saye."

"Özür falan dileme Miran. Bu senin tek başına alabileceğin bir karar değildi. Bu çocuğu nasıl tek başına yapmadıysan, bu fikire de tek başına karar veremezdin."

Miran'ın suçu değildi ama acımı bir tek anlayacak olanda oydu. Sesimi çıkarabileceğim kişi de.

"Allah belamı versin çok dua ettim onlara değilde bana birşey olsun diye ama olmadı. Ben çok mu isterdim çocuklarımın ölmesini. Ben çok mu isterdim seni kaybetmeyi. Benim hayatım nefesim sensin Saye. Sen olmazsan ben nefes alamam."

Söyledikleri ile gözlerim dolmuştu. "Miran bir süre yalnız kalmak istiyorum."

Kendime ayrı bir ev kiralayacaktım. Bir süre kimseyle muhattap olmak istemiyordum.

"Bende geleyim yemin ederim sesim çıkmaz. Başka oda da dururum. Söz."

"Miran lütfen."

"Peki."

Yatağın hafiflediğini hissetmiştim ardından kapının kapanma sesi geldi kulaklarıma.

Gitmişti.

Karşımda ki boş duvarı izlemeye başladım. Onlara kavuşmama çok az kalmışken neden bu acı vardı. Onlar yerine neden mezarlarına sarılacaktım ben...






Gün güzeli Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin