Genç adam elinde ki telefonu parçalamak ister gibi sıkıyordu. Kinini öfkesini ancak bu şekilde bastırabilirdi. Karşısında ki bir kadındı, vuramazdı hakaret edemezdi. Ona tersti. Lakin karısına daha doğmamış çocuğuna yapılan şeyi onların yanına bırakmayacaktı.
Karısının kaldığı odadan doktor çıkınca sinirle telefonu cebine koyup ayağa kalktı. "Karım nasıl?"dedi çaresizce.
"Eşiniz iyi fakat..."dedikten sonra doktor ellerini önünde birleştirmişti.
Miran "Ne fakat doktor!?"dedi sinirle.
Doktor derin bir nefes alıp bir çırpıda"İkizlerden erkek olanın erken doğum riski var. Kızın hiç bir sorunu yok."
İkizler diye düşündü Miran...
İkiz çocukları oluyordu fakat onlar ikiz olduğunu bilmiyordu şuan öğrenmişti.
"İkiz mi?"
"Evet siz bilmiyor muydunuz?"diye sordu doktor.
"Hayır."
"Saye hanımın dinlenmesi gerekiyor. Kalan üç ayda dikkat etmesi gerekiyor. Yirmi dört saat gözetim altında kalacak hastanemizde."dediğinde Miran kafasını sallamıştı.
İki çocuğunu da kendi ailesi yüzünden kaybedebilirdi. Hem iki çocuğunu hemde karısını.
Onlara birşey olsaydı Saye'ye ne derdi? İkiz olduklarını, ikisini de kaybettiklerini nasıl söylerdi?
Sinirle karşısında ki duvara yumruk atmaya başladı. İçinden bir ses; hepsi senin suçun evden gitmeseydin bunlar olmazdı diyordu. Daha da sinirlenerek duvara tekme attı.
"Yeminim olsun sizi o evden atmazsam bana da Miran ağa demesinler."dedikten sonra elinde ki kanları umursamadan hastaneden çıktı.
Onları kovmadan Saye'nin yanına giremezdi. Yüzüne bakamazdı.
Hastaneden çıktığını gören adamları hızlıca Mira'nın yanına gelmişti. "Buyur ağam."
"Siz burada kalıyorsunuz. Gözünüzü dört açın tek bir hata istemiyorum artık."dedikten sonra arabaya binip konağın yolunu tuttu.
_________________________________Beyaz ışıktan gözlerimi açamıyordum. Ben neredeydim?
Elimi karnıma koyduğumda düz olduğunu fark ettim. Korkuyla gözümü açıp karnıma baktım. Bebeğim neredeydi?
"Anne."diyen kız çocuğu sesi ile etrafa bakmaya başladım.
"Anne bende burdayım."diyen erkek çocuğu sesini duyduğumda arkama döndüm.
İki tane küçük çocuk el ele tutuşmuş bana doğru geliyordu. "Anne biz geldik."dedi ikisi bir anda.
"Bak bu ikizim Mert Ege."dedi küçük kız.
"O da Ahuse. Benim güzelim."dediğinde küçük kız utanıp elini ağzına koyup gülmüştü.
Onlara doğru yürümeye başlamıştım. "Ahuse."dedim Ahuseye bakıp. Sonra Mert Ege aklıma gelmişti. "Mert Ege."dedim ona dönerek.
İkisi bir birlerine dönüp bakışmışlardı.
Ahuse "Anne ben seni çok özledim."diyerek Mert Ege'nin elini bırakıp bana koşmaya başlamıştı.
Mert Ege ise aynı yerinde durup beni izliyordu. Kollarımı iki yana açıp onlara doğru yürüdüm.
Ahuse yere düşmüştü. Dizleri kanıyordu. "Anne!"diyerek ağlamaya başlamıştı.