3 ay sonra...
Yasemen'in ince ağlama sesi ile gözlerimi açıp yataktan kalktım. Akgün ise uyuyordu büyük ihtimalle daha acıkmamıştı. Yasemen'i beşiğinden alıp tekrar yatağa geri gittim. Sırtımı yatak başlığına yaslayıp bacaklarımın birini uzattım diğerini de büküp koluma destek yaptım. Üzerimize çarşafı örtüp üşümesini engelledim.
Boncuk gözleri ile yüzüme bakıyordu. "Annem."
Miran uyanmasın diye fısıltı ile konuştum. O da çok yoruluyordu bütün gün hem iş hem ben hemde çocuklar ile ilgileniyordu.
Göğüsümü açıp emmesi için yardım ettikten sonra kafamı yatak başlığına yaslayıp gözlerimi kapattım.
Emerken daha rahat uyuduğu için uyuyana kadar emmesine izin veriyordum. Uykum gelince uyumamak için kenar da duran telefonumu alıp sosyal medya da gezmeye başladım.
Ünlüleri çok fazla takip etmiyordum zaten. Oradan çıkıp alışveriş sitelerine girdim. Bir kaç tane bebek kıyafeti beğenip sipariş verdim. Hepsi çok güzeldi. Ben ne yaşayamadıysam onlar en güzelini yaşayacaktı.
Yasemen'in uyuduğundan emin olduktan sonra göğüsümü kapatıp Yasemen'in terini kontrol ettim. Biraz terlemişti. Onu yatağa yatırıp yanına yastık koydum. Dolaptan zıbın takımı alıp tekrar yatağa geri döndüm.
Uyanmamasına dikkat ederek üzerini değiştirip tekrardan beşiğine geri yatırdım. Akgün hâlâ uyuduğu için üzerini örtüp yatağa geri yattım.
Miran bana doğru dönüp bir kolunu üzerime atıp bana sarıldı. Biraz daha yanına yaklaşıp bir elimi elinin üzerine koydum.
Hayallerimin de ötesinde bir evlilik yaşıyordum. Bir ay önce ise Muğla'ya taşınmıştık. Herşeyi geri de bırakıp sıfırdan bir hayat kurmuştuk. Muğla'nın temiz havası bize çok iyi gelmişti.
Evimiz de bahçeli dubleks bir evdi. Günün yarısını bahçe de geçiriyordum. Çocuklara da temiz hava çok iyi gelmişti...
************************
Bahçeye çıkan kapıyı kapatıp bahçe de ki masaya doğru ilerledim. Elimde ki tabağı masaya bıraktıktan sonra posetleri bebek arabasına taktıp sandalyeye oturdum. Miran gözlerini kapatmış derin nefes alıp güneşin tadını çıkarıyordu.
"İyi ki buraya taşındık. Resmen gençleştim."
Kollarına iki yana açıp gevşediğin de gülümsemeden edememiştim. "Ben yaşlandım mı yani."dedim tek kaşımı havaya kaldırıp.
"Sen hâlâ bebek gibisin karıcığım."
"Biliyorum kocacığım."
Tabağıma koyduğum şeyleri yemeye başladım. "Biraz daha ye sen emziriyorsun."dedikten sonra tabağımı biraz daha doldurdu.
"Bitiremem aşkım boşuna doldurma."
"Bitirirsin güzelim."
Yasemen uyanmış babasını seyrediyordu. "Bu kız sana aşık bak ben diyorum. Beni bu kadar izlemiyor."
Miran çayından bir yudum alıp geri bıraktıktan sonra gülümsedi. "Ben onun ilk aşkıyım."
Ayağa kalkıp Yasemen'i kucağına almıştı. "Örtüsünü ört hayatım üşür."
Pusetten örtüsünü alıp geri sandalyeye oturdu. Kucağına yatırdıktan sonra örtüsünü örtmüştü.
"Babam."dedikten sonra boynuna bir öpücük bıraktı.
Yasemen kahkaha atarak gülümsedi. "Yerim seni."
Elini kaldırıp Miran'ın ağzına doğru uzattı. Ağzını açıp yemiş gibi yaptı. "Yedim."
Yine kocaman gülümsemişti.
Bu kız benim kocama göz koymuştu resmen!
Akgün ağladığın da "Gel annem gel."
Bebek arabasını yanıma çekip Akgün'ü kucağıma aldım.
Etrafa bakınıyordu. Üzerini örtüp göğüsümü açıp emmesini bekledim. Acıkmıştı.
O emerken bende meyve suyumu içmeye devam ettim.
Bir yanda da pışpışladım daha kolay uyuması için.
"Yarın Ayza gelicek aşkım onu alabilir misiniz havalimanından."
"Aldırırım güzelim merak etme."
Ne zamandır Ayza ile bir birimizi görmüyorduk ve özeleşmiştik. Hem çocukları da merak ediyor ve özlüyordu.
Akgün uyuduğunda göğüsümü kapatıp pusete geri yatırdım.
Üzerini düzgünce örttükten sonra Yasemen'e bakmak için Miran'ın yanına geldim."Uyumadı mı hâlâ?"
"Uyumayacak galiba."
Miran'ın yanağına bir öpücük bıraktıktan sonra Yasemen'e baktım. Kaşlarını çatmıştı. "Benim."
Kendince mırıldadığında gülümsedim. "Şimdiden beni kıskanıyorsa işiniz zor."
"Asıl sen düşün babası. Benim oğlum da var."
Nispet yaparak tekrar geri sandalyeme oturdum. "Yesinler seni de nispetini de."
"Yesene." Cilveli bir şekilde saçımı düzeltip gözlerinin içine baktım.
"Yerdim ama dua et daha çocuklar küçük." Göz kırpıp Yasemen'i pusetine yatırdı.
"Eee hadi ben masayı toplayayım."
Yanıma gelip ellerini belimin iki yanına koydu. Ardından üzerime eğilip dudaklarıma minik bir öpücük bırakıp geri çekildi.
Yanaklarım kızarınca utanarak masa da ki tabakları alıp mutfağa doğru yürüdüm.
İki tane çocuğum olduğu halde hâlâ kocamdan utanıyordum...