Emre'nin dediği laf şimdi iyi miydi yoksa kötüyemiydi. Nereye gidersen git peşinde hep ben olacağım demek sahiplenici bir laf mıydı yoksa senin azrailin ben olacağım gibisinden miydi.
Ay neyse ya . :-D
Hızlıca odanın kapısını kapatarak emre'yi de geride bırakarak aşağıya inmiştim.Aşağı indiğimde mutfaktan çok güzel mis gibi kokular geliyordu. Evet mis gibi kokular geliyor du burnuma ama bu mis gibi kokunun gelme sebebi ıhlamur ağacının olmasıydı.
Ihlamur ağacını koca dalı mutfak penceresinden içei girmişti. Koskoca mutfağı çok güzel kokutmuştu. Oh ;))
Bu ıhlamur ağacını daha yakından görmek için bahçeye çıkmıştım.
Etrafta uçuşan kuşlar , sümbüller, pembe beyaz kırmızı güller, ve ah! En sevdiğimden papatyalarr..Papatyalar ıhlamur ağacının yanında durduğundan ikisi birlikte karışık ama güzel bi koku yayıyordu ortalığa.
Hemen papatyalardan baya alarak koklaya koklaya içeri girmiştim. Papatyaları vazoya koymak istyordum. Koycaktım koymasına da salonda hiç boş bi vazo yoktuki . Boş bi vazo varmıdır acaba?? Ah! Bunu bilen kişiye sormak lazım. Kime?? Tabiki melo teyzoşuma
:-DMelda ablaya tabiki. Çok tatlı tontiş bi yanakları vardır. Tam Sıkılcak gibi. :-D
Hızlı adımlarla melda ablanın odasına doğru ilerlerken bi yerden bi mırıltılar geliyordu. Melda ablanın sesine benzettim ama?.
Derken çamaşırhaneden melda teyzoş çıkmıştı. Elinde de bir sürü katlanmış çamaşırlar. Melda teyzoşa küçük bi şaka yapmak için hemen yan odaya girmiştim.
Melda teyzoş benim olduğum kapıyı tam açarken ben birden " MELOO TEYZOŞŞŞ " diye bağırdım kadın çok fena korktu ama. Göğüs kafesi hızla inip kalkıyordu.
- ah kızım sen benim yüreğimş ağzımamı getirceksin!
- sadece küçük bi şaka yapmak istemiştim melo teyzoş çok mu korktun kıyamam ya :-D
diyerek kadına sarılmıştım. Ama kadın cidden korkmuş ama kalbi küt küt küt atıyodu.
- bu papatyalarda ne selo?
- ben senin o selo diyen ağzını yerim. Şey çok güzeller diye bende vazoya koymak istedim ama boş vazo hiç yok.
:-D biz melda ablayla hep böyle konuşuruz o bana selo der bende ona melo teyzoş :-D
- hmm şeyde var kuzum emrenin odasında.. hadi git koyda paşamın odası güzel koksun..
- tamam da bakıyorum pabucum dama atıldı hemen.
- canım kuzum benim ...
o beniim paşam sende prensesim
- ay şaka yaptım melo teyzoş ya.Diyerek yanaklarını sıkarak çıkışa yönelmiştim. Kapıdan tam çıkarken de ellerimle öpücük yaparak melo teyzoşa göndermiştim.
Merdivenleri güle oynaya çıkarken melda abladan ses gelmişti. " Deli kız!" Diye bağırmıştı. Ah çok tatlı ya aynı anne sıcaklığı veriyor bana.
Hızlı ve temkinli adımlarla enrenin odasına girmiştim. Papatyaları vazoya koycaktım. Heh ! İşte orda. Emrenin yattığı yatağın hemen yanındaki komodinin üzerinde duruyo.
Ben vazayo çiçekleri koymaya çalışırken bir yandan da emreye bakıyordum . Üzerinde eşofmandan başka hiç bişiy yoktu. Ki Bende bu durumdan istifade emreye utanmadan ve çekinmeden bakıyorum ya. :-D
sert karın kasları, baklavaları, ve o muhteşem fit vücudu. Ah! Tavlayamacağı kız yoktur heralde. :-D
bi an içimden o sert kaslara dokunmak gelmişti. Ne diyorum ben ya kızım selin kendine gel!!