|| Günahsız Ceza ||Hatalar zinciri hayatımın hep dönüm noktası olmuştu. Yanlış duymadınız. Hatadan bahsetmiyordum hatalar zincirinden bahsediyordum.
Hayatımda hep bir hata ardın sıra gelen hataları oluşturmuştu çünkü. Uslanmıyordum. Bu yüzden kolay şekilde hatalar yapabiliyordum. Ama şu sözün kuvvetine çok güveniyordum.
'Her şer de bir hayır vardır'
Benim her hatamda bir hayır olmuştu. Bundan 2 yıl önce asi ve isyankâr bir kızdım. Birçok kez hata yapmıştım ama bu isyankârlığım beni inanca ve Allah'a yöneltmişti.
Belki de yaptığım en büyük hatanın en büyük hayrıydı.
"Hadi ona alışığız da sen peki Mina? Daha ilk günden burada olmanı nasıl açıklayabilirsin?" Yaklaşık on dakikadır müdürün odasındaydık. Adını yeni öğrendiğim Black ve ben.
Müdüre cevap vermeden önce tekrar ona baktım. Bana bakmıyordu. Rahat bir tavrı vardı. Buraya birçok kez geldiği belliydi.
"Bir daha olmayacak efendim." Bundan başka diyecek bir şeyim yoktu. Bir daha yapmamaya özen göstermeliydim. Artık devlet okulunda değildim. Tonlarca paranın yağdırıldığı bir okuldaydım. Hareketlerime dikkat etmek zorundaydım.
"Pekâla bu sözüne güvenip seni gönderiyorum. Gidebilirsin." Başımla selam verip o çocuğa bakmadan odadan ayrıldım.
Her zaman bunu yapıyorsa neden afilli bir ceza vermiyordu ki?
"Sana ne Mina. Kendinle ilgilen sen." Diyerek kendimce bir uyarıda bulunmuştum. Onların ceza alıp almamaları umrumda değildi.
Benim uğraşmam gereken daha başka şeyler vardı.
Tekrar sınıfın kapısını açtığımda öğretmene bakmadan yerime geçtim.
"Hey çocuk senin adın ne bakayım?" Öğretmen yerime oturmama bile izin vermemişti ki bana seslendi. Açıkcası seslenişi komiğime gitmişti.
"Mina efendim, Mina Oz"
"Bay Murret. Adım bu."
"Özür dilerim Bay Murret." Bugün daha kaç kere özür dileyecektim acaba?
"Bu arada İngiliz değilsin sanırım?" Yine gözlüklerinin altından bana bakıyordu.
"Hayır, Türk'üm." Birkaç fısıldaşmalar oldu fakat aldırmadım. Eminim yine benim hakkımda bir şeyler atıp tutuyorlardı.
Daha bir şey sormayacağını anladığımda yerime oturdum. Bir müddet ilgi çekmemeliydim.
"Bay Murret size bir sorum var?" Konuşan kişi Jess'ti. Sesi ciddi ciddi kulaklarımı rahatsız ediyordu.
"Tabii Jessica , sorabilirsin."
"Bu okulun kuralları bu kadar sıkı iken onun derse geç kaldığı hâlde ceza almadan yerine geçmesi sizce de doğru mu?" Dedi ve ismimi söylemeden parmağıyla beni işaret etti.
Sakin ol Mina, sadece seni kışkırtmaya çalışıyor.
Bay Murret tekrar bana döndü.
"Pekâla ona bir ceza verelim o zaman. " dedi ve tahtaya dönüp bir şeyler yazmaya başladı. Ders matematikti ve anladığım kadarıyla soru yazıyordu.
Soru bittiğinde ben de bitmiştim. Yeni bir formül üretiyordu sanırım.
"Mina Oz, buraya gel." Ah şu sırada bir beş dakika otursam ne olurdu?!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küllere Boyanmak
Teen FictionBu ben değildim, biliyordum fakat kurallar artık değişmişti. Ortada dönen bir oyun vardı ve kartlar bana uzatılmıştı. Hepsinin üzerinde resimleriyle birlikte isimleri yazıyordu. Önüme atılan diğer bir kanlı kartta ise Defne'nin adı vardı. Hepsini ya...