29.Bölüm

900 65 22
                                    

Mir'den

"Salak Damla!"

Hatice Anne Gelinim Mutfakta ki Damla'ya söverken kırdığı fasulyeyi sinirle leğene fırlattı.Evet hepimiz  oturmuş fasulye kırarak Gelinim Mutfakta izliyorduk.Ancak kuzen yoktu çünkü 'ben eski bir arkadaşla görüşecektim,size kolay gelsin!' diyerek evden koşar adımlarla kaçmıştı.

HAİN!

Ama bir yandan da iyi olmuştu çünkü Eren'de bir şeyler vardı ve kuzene anlatmak istemeyebilirdi.Bir de sahile indiğimiz gün 'sonra anlatırım' dediğim için anlatmak zorundaydım ve bunu kuzenin yanında yapamazdım.Sebebi ise biz Demon'la bakıştığımızda bile seviştiğimizi veya sevişeceğimizi düşünmesiydi.

İşte bu yüzden fasulyeler bitince Eren'i odaya çıkartıp -fesat anlamayın-  her şeyi anlatıp anlattıracaktım ama fasulye sanki 10 kiloymuş gibi iki saattir bitmiyordu.Acaba Hatice Anne bu kadar fasulyeyle ne yapacaktı?

Her zaman kullandığım kelimeyi yani neyse'yi bir daha söylüyoruz ve işimize odaklanıp fasulyeleri yeniyoruz!

"Anne bu fasulyeler niye bitmiyor ya?100 kilo filan mı aldın?"

Ben de anlamadım Eren'im, ben de.

"Sus eşşek sıpası!2 kilo fasulyeyi kırmaya mı üşendin!"

Bu nasıl 2 kilo amk!

"Hayatımda gördüğüm en çok 2 kilo"

Eren yakınarak mırıldandığında gülecek gibi olup kendimi zor tuttum çünkü Hatice Anne duymamıştı.İyi ki de duymamıştı.Yoksa terliği bir fırlatırdı suratına,nedense gergindi zaten.Herkesde bir şey vardı.Şu fasulye bitseydi bi.

"Ayh nefret ediyorum şu kadından!"

Hatice Anne tekrar sinirle konuşunca yüzümü buruşturup yukarıya baktım.Sen bize sabır ver Ya Rabbim

(El birliğiyle bir Amin)

AMİNN

Ayh kendimi cuma namazında gibi hissettim.

Neyseee.

Bunu diyince de Mete Kayagil'in canlandırdığı Sudenaz Ziyagil geldi aklıma.

Yine neyse.

Ziyagil diyince de aklıma Bihter Ziyagil geldi.

Tabi siz anneleri tarafından size emanet edilen çocukları her bakımdan yetersiz gördüğünüz bir kadının annelik etmesine şiddetle karşınız AMA...

Tamam ya konu nerelere geldi yine.En iyisi ben hiçbir şey düşünmiyim.

"Ay bitti şükür"

Eren bıkkınlıkla ve zaferle konuşunca fasulyeleri yendiğinizi anladım.Siz mi güçlüsünüz biz mi sizi küçük fasulyeler!

Gaza geldim.

Neyse.Şimdi tam zamanı.

Yerden hızla kalktım.

"Biz odadayız"

Hızlı hızlı konuşup ardından da Eren'e kaş göz yapınca o da ayağa kalktı ve ilk önce elimizi yıkamaya gittik.

Temiz çocuklarız yani.

"Noldu ayol"

Eren arkamdan odaya girerken konuştu.O kapıyı kapatırken ben de kendimi yatağa atttım.O da gelip yanıma çökünce ciddi bir şey konuşacağımı belirtmek için yatakta doğrulurken -ciddi olacağımı bu kadar belli edebiliyorum,rahatımı bozamam- o da doğruldu -yattığı yerde dirseklerinin üstünde hafif kalktı-.

Eniştemin Abisi-bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin