Yeni Arkadaş

5.9K 335 11
                                    

Medyada Grace

4.Bölüm

Vay canına!Bu gerçek mi?İnanamıyorum.

Odaya girip hayranlıkla baktım.

Burası resmen tek kişilik bir oda.Bana,özel oda mı verdiler yani?

Çalışma masasının üzerindekini görmemle gözlerim kocaman açıldı.Masanın üzerinde bilgisayar var.İyiki kabul etmişim şu teklifi.Sağ taraftaki kapı dikkatimi çekti.Gidip açtım.

Aman tanrım!Bana özel tuvalet ve banyo.Bu harika.

Sol taraftaysa yatağın dibinde dört yurt öğrencisinin kullanabileceği büyüklükte bir dolap.Çalışma masası sağ duvara dayatılmış.Bu iyi.Ve tabii pencere.Sandalyemi alır-

"Merhaba"

Korkuyla çığlık atıp arkama döndüm.Kapı eşiğinde kızıl saçlı bir kız gülümseyerek bana bakıyordu.

"Özür dilerim korkuttum mu?"

"Önemli değil"dedim kendimi toparlayarak.

Yanıma geldi ve elini uzattı.

"Ben Grace"

Uzattığı elini sıktım ve gülümsedim.

"Ben de Miley"

"Akşam yemeği saati.Az önce odaya girdiğini gördüm.Seni de çağırayım dedim"

"Teşekkürler"

"Hadi o zaman gidelim"

Beraberce odadan çıktık.Asansöre bindik ve Grace 13 numaralı düğmeye bastı.Asansör teras katına gelince durdu ve kapı açılınca çıktık.Yemeklerimizi alıp bir masaya oturduk.

"E biraz anlat bakalım.Nereden geldin?"dedi sesizliği bozarak.

"Aslında ücra bir kasabadan geldim.Cambria kasabası.Beni oradan nasıl buldular hala saşırıyorum.Her neyse.Benden beş yaş kü-"

" 'Buldular' derken?"diye sorarak lafımı kesti.

"Ben buraya burslu olarak geldim"

"Tamam anladım"dedi yüzünde daha yeni anladığını gösteren bir ifadeyle.Devam etti

"Hangi okul?"

"Willes koleji"

"Ne?Gerçekten mi?"diye sordu sevinçle

"Evet.N'oldu ki?"

"Bende.Bende o kolejde burslu olarak okuyorum"

"Ne!?"

Bu sefer onun verdiği tepkiyi ben verdim.Sevinçle yemeğimizi yedikten sonra yemekhaneden çıkıp tekrar asansöre bindik.Kapı açılınca çıktık.Ben inince Grace şaşırdı ve

"Sen neden indin?"diye saçma salak bir soru sordu.

"Odama gideceğim Grace"

"Burası 4. kat"

"Sen bu katta mı kalıyorsun?"dedim

"Evet"

"Aşağı katta ne işin vardı?"

"Hiç.Biri ders konusunda yardım istedi onun için inmiştim.Neyse sana iyi geceler" dedi ve yürümeye başladı.

"Bekle"

"Efendim?"

"Servis kaçta geliyor"

"7.15'te"

"Teşekkürler.İyi geceler"

"İyi geceler"

Odama gidip hızlıca üzerimi değiştirdim ve kendimi yatağa attım.

Of!Çok yorulmuşum.Şu anda tek istediğim uyumak.Yorulmakta haklıyım.Bugün çok hareketli geçti.Ne gündü ama!?

***

"Miley hadi kalk"diyerek biri dürttü kolumu.

Kalk mı?Daha yeni uyumaya başladım ben

"Kalk.Saat yediyi beş geçiyor.On dakika sonra servis gelecek.

Bu sözler üzerine telaşla yerimden fırladım.Hangi ara üstümü giyip,çantamı kapıp yurdun önüne indiğimi hatırlamıyorum bile.Biz indikten bir dakika sonra servis geldi ve bindik.Servisten inince okula şöyle bir baktım ve hayran kalmaktan kendimi alamadım.

"İlk önce danışmaya gidip ders programınını alalım sonra sonra cafeteryaya gideriz"diyerek programımızı yaptı ve ben de

"Tamam"diyerek onayladım.

Danışmaya gidip ders programımı filan alıp çıktık.

Ders programını inceledim.İlk ders fransızcaydı.

"Miley"

"Efendim?"

"Ders programın benimkiyle tıpatıp aynı"

"Gerçekten mi?"

İşte bu harika.

"Gerçekten"

Sevinçle birbirimize sarıldık.

Ayrıldıktan sonra"Cafeteryaya gidelim artık.Çok açım"dedim

Gülerek cafeteryaya gidip tost ve meyvesuyu alıp keyifle yedik.

"Hadi bakalım.İlk ders başlasın"
dedi coşkuyla.

Sabah sabah nereden buluyor bu enerjiyi?Beraberce fransızca dersliğine gittik.

"Ben köşede duvar kenarının en arka sırasında oturuyorum."

Sıramıza oturduk.Grace sessizce kitabıyla uğraşırken bende sınıfa göz attım.Orta sırada iki önde oturan bir çocuk dikkatimi çekti.Dalgalı siyah saçları vardı.Bir süre sonra hala çocuğu süzdüğümü farkedince kendimi toparlamaya çalıştım ama gözlerimi ondan alamıyordum.Çocuk sanki izlendiğini farketmiş gibi birden dönüp bana baktı.Yakalanmanın telaşıyla gözlerimi kaçırdım ama birkaç saniye sonra dayanamayıp tekrar ona baktım.Hâlâ bana bakıyordu.Bana zarifçe gülümsedi.

Vay canına!Gülüşü muhteşem.Hele o pırıl pırıl parlayan mavi gözler...

Bende ona gülümsedim.O yavaşça önüne dönünce bende kafamı başka tarafa çevirdim ve Grace'in o çocuğa öfkeyle baktığını gördüm.

"Ne?Ne var?Neden öyle bakıyorsun?"dedim sıkıntıyla.

"Adı Dennis.Kolejin havalı,popüler,yakışıklı bla bla bla çocuklarından"

"Banane.Umrumda değil."dedim umursamıyormuş gibi yaparak.

"Boşver zaten.Onlar bizimle ancak dalga geçerler"dedi öfkeyle ve önüne döndü.

Dalga mı geçerler?Ama Dennis'in gülüşü çok zarif ve dostçaydı.Yoksa ben mi yanlış anlamıştım?Belki de beni küçümsemişti.Olivia'nın söylediklerini hesaba katacak olursak sanırım ben yanlış anlamıştım.Hem ne bekliyordum ki.Benimle arkadaş olmalarını mı?

"Miley"diyen Grace'le daldığım düşüncelerden çıktım.

Ona baktığımda ayakta olduğunu gördüm.Bana kaş göz işareti yapıyordu.

"Efendim?Ne var?"dedim hareketlerinden bir şey anlamayınca.

"Huça gelvi huça"diye anlamsız bir cümle kurdu.

"Gerçekten hiçbir şey anlamadım"

Yine gözleriyle garip hareketler yapmaya başladı.

"Kulkana"diye geveledi ve tekrar kaş göz işareti yapmaya başladı ama bu sefer ek olarak kafasıyla sınıfın ön tarafını işaret ediyordu.Kafamı çevirip etrafıma baktığımda sınıf ayaktaydı ve...EYVAH!

Hemen yerimden fırladım.Bunu yapmamla birlikte bütün sınıf kahkahalarla gülmeye başladı.Utanarak başımı eğdim.

Of!Rezil oldum rezil.

KOLEJDE BİR BURSLUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin