14. Bölüm
"Miley yavaş. Arkandan kovalayan mı var?"
Durdum ve elini bırakıp ona döndüm.
"Sus Dennis. Tamam mı? Sadece sus. Arkamdan kovalayan filan yok ama bunu senin de duymanı istiyorum."
"Neyi duymam gerekiyor acaba?" dedi merakla.
Sertçe yutkundum. Gözlerim yanmaya başladı. Eğer bu işin içinde değilse ve hiçbir şeyden haberi yoksa çok üzülecek biliyorum. Ama bunu yapmam lazım. Kimlerle arkadaşlık yaptığını bilmesi lazım. Kolundan tutup tekrar sürüklemeye başladım. Bu kalbimde ufak bir çarpıntıya neden olsada umursamadım.
Koridorlardan geçerken herkes bize bakıyordu. Büyük ihtimalle Dennis'in elini tuttuğum içindi. Ama onları da umursamadım. Bilgisayar sınıfının önüne gelince durdum ve derin bir nefes verdim. Grace onu getirdiğim için çok kızacak.Dennis'e baktım. Bir bana bir kapıya bakıyordu. Ne yaptığımı anlamaya çalışıyor gibiydi.
"Eee? Neden durduk ve bilgisayar sınıfında ne işimiz var?"
Kapıyı hızla açıp içeri girdim. Arkamdan o da girdi. Sınıfa göz gezdirdiğimde Grace'in hâlâ aynı yerde durduğunu gördüm.
Yanına gittim. Kollarını masanın üstünde birleştirmiş kafasını da üstüne yaslamıştı. Omuzlarının sarsılmasından yine ağlamaya başladığını anladım. Elimi omzuna koyduğunca irkilip kafasını kaldırdı ve hızla gözyaşlarını silmeye çalıştı."Ben sana ağlama dememiş miydim? O aptal için ağlamaya değmez."
"Özür dilerim. Kendimi tutamadım işte."
"Hangi aptaldan bahsediyorsunuz acaba?"
Dennis'in konuşmasıyla Grace hızla arkasını döndü. Dennis'i görmesiyle gözleri kocaman oldu. Bir süre öylece baktı. Daha sonra bana bakmaya başladı. Gözlerindeki öfke bariz belliydi.
"Miley?"dedi hesap sorarcasına.
"Ben onunda bilmeye hakkı olduğunu düşünüyorum." dedim çekinerek.
Öfkeyle yerinden öyle bir fırladı ki sandalye yere devrildi ve sesi boş sınıfta yankılandı.
"Bilmeye hakkı olduğunu mu düşünüyorsun? O zaten her şeyi biliyor!" dedi sesi gittikçe yükselerek.
"Hayır, hiçbir şeyden haberi yok."
"Hiçbir şeyden haberi olmadığını nereden biliyorsun?" dedi sesi ve öfkesi dahada yükselirken.
"Çünkü ona güveniyorum!"
"BEN DE SANA GÜVENİYORDUM!"
Etrafı ölüm sessizliği kapladı. Gözlerinde hüzün ve hayal kırırıklığı vardı. Haklıydı aslında. Ama benimde kendime göre nedenlerimlerim var. Bende arkadaşımın kötü insanlarla arkadaşlık etmesini istemiyorum. Onunda bana dinletme nedeni bu değil miydi zaten? Ellerimi yavaşça kaldırıp ellerini tuttum ancak ellerini hışımla çekti. Tekrar tuttum ellerini. Yine çekmeye çalışsada buna izin vermedim. İnatla ellerini çekmek için uğraşmaya devam ederken sadece ellerine bakıyordu.
"Ellerini bırakmayacağım Grace!"
Çırpınmayı bırakıp bana baktı.
"Bak Grace. Onun hiçbir şeyden haberi yok."
Cevap vermek için ağzını açtığında konuşmasına fırsat vermeden devam ettim.
"Ben bundan eminim. Haberi varsa onunla bir daha asla konuşmam zaten. Ama eğer haberi yoksa? Birini kurtarmış oluruz, öyle değil mi?"
![](https://img.wattpad.com/cover/42904475-288-k503787.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOLEJDE BİR BURSLU
Literatura KobiecaSıradan bir hayatı olan çılgın bir kız... Çok masum ama bir o kadar kurnaz... Peki bu kıza burs teklifi gelirse ne olur? * Not:Arkadaşlar ilk bölümü okuduktan sonra sıkıcı deyip bırakmayın.Olaylar birkaç bölüm sonra başlıyor.