Dosyaların birinde Ayşe serbest bırakıldı yazıyordu. Demek ki yanlış bilgilerdi bunlar. Çünkü Ayşe polisteydi. Ve onun serbest kalması imkansızdı. Kafasını kaldırdı.
Lara, figürün ardında kaybolduğu an, içinde büyüyen bir korku ve öfke dalgasıyla karşılaştı. Karanlık ve soğuk depo binasında adımlarını dikkatlice atarak ilerlemeye devam etti. Her köşede, her gölgede bir tehdit varmış gibi hissediyordu. Kalbi hızlıca çarpıyordu; adrenalin damarlarında hızla akıyordu.
Bir süre sonra, bir kapının önünde durdu. Kapı aralıktı ve içeriden gelen zayıf bir ışık sızıyordu. Derin bir nefes alarak kapıyı itip içeri girdi. Karşılaştığı manzara, onun tüm sinirlerini gerdi. Odanın ortasında bir sandalye ve sandalyeye bağlanmış bir figür vardı. Lara'nın gözleri alıştıkça, figürün Ayşe olduğunu fark etti. Ayşe'nin yüzü korku ve acı doluydu.
"Lara, kaç! Bu bir tuzak!Sen değildin,katil sen değildin" diye bağırdı Ayşe, gözlerinden yaşlar akarken.
Lara, Ayşe'ye doğru ilerlediği sırada arkasından gelen bir sesle irkildi. Döndüğünde, figürün silüetini tekrar gördü. Bu sefer daha netti. Gözlerinde çılgınlık ve nefret vardı. Lara'nın gözleriyle buluştuğunda, bir an için dünya durdu.
"Seninle işimiz henüz bitmedi, Lara," diye fısıldadı figür, dudaklarında korkunç bir gülümsemeyle.
Lara, belindeki silaha doğru elini götürdü ama figür ondan daha hızlı davrandı. Elindeki bıçakla hızla Lara'ya saldırdı. Lara, son anda eğilerek saldırıdan kaçtı ve figürle boğuşmaya başladı. Her iki taraf da ölümcül bir mücadele veriyordu. Figür, bıçağı Lara'nın üzerine tekrar tekrar savurdu. Lara, saldırılardan kaçmaya çalışırken, bir yandan da Ayşe'yi düşünüyordu.
Sonunda, Lara bir fırsat buldu ve figürü sert bir şekilde iterek yere serdi. Hemen Ayşe'nin yanına koştu ve ellerini çözmeye başladı. "Seni buradan çıkaracağım, Ayşe. Dayan," dedi, hızlıca çalışarak.
Ancak, figür çabucak toparlanmıştı. Yeniden saldırıya geçti ve bu sefer Lara'nın sırtına bir darbe indirdi. Lara, acıyla yere yığıldı. Ayşe, çığlık atarak Lara'nın yanına koştu. "Hayır! Ona zarar verme!" diye bağırdı.
Figür, Ayşe'ye yaklaşıp onu yakasından tuttu ve "Bu iş burada bitmiyor," diye tısladı. Ayşe'yi yere savurdu ve tekrar Lara'ya yöneldi.
Lara, kendini toparlamaya çalışarak yere düşen silahını buldu. Figür tam ona saldıracakken, Lara silahı doğrultup tetiği çekti. Mermi, figürün göğsüne saplandı ve figür, şok içinde yere yığıldı. Kan, karanlık odanın zeminine yayılırken, figürün nefesi kesildi.
Ayşe, Lara'ya doğru koştu ve onu kucakladı. "Teşekkür ederim, Lara. Beni kurtardın."
Lara, derin bir nefes alarak Ayşe'yi sardı. "Bu iş henüz bitmedi. Gerçek katili bulmalıyız."
Ancak, bu karanlık anın ortasında, Lara'nın içindeki şüpheler ve korkular daha da güçlenmişti. Katil gerçekten ölmüş müydü? Yoksa bu sadece daha büyük bir kabusun başlangıcı mıydı? Lara ve Ayşe, karanlık ve kanlı geçmişlerini arkada bırakarak yeni bir mücadeleye adım atmak zorunda olduklarını biliyorlardı.
O an figür yerde kıpırdanmaya başladı. Lara'nın yüzüne korku dolu bir ifade yerleşti. Figür, kanlar içinde doğrulup gözlerini onlara dikti. "Bu daha başlangıç," dedi zayıf ama tehditkar bir sesle.
Ayşe ve Lara, şok içinde geri çekildiler. Figür, acıyla kıvranarak ayağa kalktı ve karanlık koridora doğru sendeleyerek kaçtı. Lara, silahını yeniden doğrulttu ama figür çoktan karanlığa karışmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kana Susamış Karanlık
Mystery / ThrillerDIKKAT!!! Kitapta kanlı ve vahşet içeren ve 18+ görseller var. *** İstanbul'un karanlık sokaklarından birinde genç bir kadın cesedi bulunur. Kadının alnında üçgen ve göz çizimi vardır. İlk bakışta sıradan bir cinayet gibi görünse de, Lara'nın sezgi...