Bölüm 13: Katilin Yakalanması

25 6 2
                                    

Hastanede geçirdikleri uzun gecenin ardından, Lara biraz daha kendine gelmişti. Murat, her an yanında durarak ona moral vermeye çalışıyordu. Ancak, içindeki şüphe ve korku onu rahat bırakmıyordu.

"Lara, buradan çıkınca ne yapmayı planlıyorsun?" diye sordu Murat, Lara'nın elini tutarak.

Lara, derin bir nefes alarak cevap verdi. "Bu işi çözmemiz gerekiyor, Murat. Bana saldıran kişi kimse, onu bulup adalete teslim etmeliyiz. Ama önce, kendimi toparlamam lazım."

Murat, başını sallayarak onayladı. "Elbette, senin iyileşmen her şeyden önemli. Ancak, bu işin peşini bırakmayacağız." dedi ve eğilip güzel sahibesinin alnına öpücük kondurdu.

Birkaç gün sonra, Lara hastaneden taburcu oldu. Başındaki bandaj ve bedenindeki ağrılar ona hatırlatıyordu ki tehlike henüz geçmiş değildi. Murat, Lara'yı evine geri getirdiğinde, her adımda daha dikkatli olmaya karar verdiler.

Evde, Lara ve Murat olayın izlerini aramaya başladılar. Murat, Lara'nın başına saldıran kişinin arkasında bir iz bırakmış olabileceğini umuyordu. Evi dikkatlice incelerken, Murat'ın gözüne yerde parlayan küçük bir metal parçası çarptı.

"Bu nedir?" diye mırıldandı Murat, parçayı yerden alarak. İncelemeye başladığında, bunun bir kolye ucu olduğunu fark etti. Üzerinde ilginç bir sembol vardı; bir üçgenin içinde bir göz. Bu, cinayetlerdeki sembollere benziyordu.

"Lara, bak! Bunu yerde buldum," dedi Murat, kolye ucunu göstererek.

Lara, kolyeye bakarken gözleri büyüdü. "Bu sembol... Bu, katilin bıraktığı sembol. Demek ki, bana saldıran kişi de aynı katil olmalı."

Murat, kolyeyi daha yakından inceledi. "Bu, bir ipucu olabilir. Belki de bu sembolü tanıyan birileri vardır."

O sırada, Lara'nın cep telefonu çaldı. Arayan numarayı tanımıyordu ama açmak zorunda hissetti. "Alo?"

Telefonun diğer ucunda bir kadın sesi vardı. "Lara, benim... Zeynep. Acil konuşmamız lazım. Sana önemli bir şey söyleyeceğim."

Lara, Zeynep'in sesindeki telaşı fark etti. "Tamam, Zeynep. Nerede buluşalım?"

Zeynep, aceleyle bir adres verdi. "Eski terk edilmiş fabrika binasında buluşalım. Hemen gel."

Lara, telefonu kapattıktan sonra Murat'a döndü. "Zeynep, önemli bir şey bulmuş olmalı. Beni eski bir fabrikaya çağırıyor. Hemen gitmeliyiz."

Murat, başını sallayarak kabul etti. "Tamam, ama dikkatli olmalıyız. Bu bir tuzak da olabilir."

Fabrikaya vardıklarında, ortamın kasveti ve terk edilmişlik hissi onları daha da dikkatli olmaya zorladı. İçeri girdiklerinde, Zeynep onları bekliyordu. Gözlerinde korku ve endişe vardı.

"Lara, Murat... Size söylemem gereken çok önemli bir şey var," diye başladı Zeynep. "Katilin kim olduğunu biliyorum. Ama bunu söylerken dikkatli olmalıyız, çünkü her an izleniyor olabiliriz."

Lara, Zeynep'in söylediklerine inanamayarak bakıyordu. "Katil kim, Zeynep? Lütfen, bize söyle."

Zeynep, derin bir nefes aldı ve etrafına bakarak fısıldadı. "Katil, ... Ama bunu burada söyleyemem. Daha güvenli bir yere gitmeliyiz."

O sırada, fabrikanın arkasından gelen bir gürültü onları irkiltti. Murat, hemen silahını çekerek sesin geldiği yöne doğru ilerledi. Ancak, orada kimse yoktu.

"Bize pusu kurmuş olabilirler," dedi Murat, geri dönerek. "Hemen buradan çıkmalıyız."

Lara, Zeynep'in kolunu tutarak onu dışarı yönlendirdi. Ancak, tam çıkışa vardıklarında, karşılarında karanlık bir figür belirdi. Figür, yüzünü gölgede saklayarak onlara doğru ilerledi.

Murat, silahını figüre doğrultarak bağırdı. "Kim olduğunu söyle, yoksa ateş ederim!"

Figür, sessizce gülümsedi ve bir adım daha attı. Lara, Murat'a bakarak "Bu kişi, katil olabilir mi?" diye fısıldadı.

Figür, bir adım daha atarak gölgelerin içinden çıktı ve yüzünü gösterdi. Bu, Lara'nın hiç beklemediği bir yüzdü. İçinde bir ürperti hissetti.

"Zamanı geldi, Lara. Gerçeklerle yüzleşme vakti," dedi figür, karanlık bir sesle.

Figürün sesi karanlık ve tehditkârdı. Lara'nın içinde bir ürperti hissetti, ama aynı zamanda bir kararlılık da vardı. Figür yavaşça ilerledi ve yüzü aydınlandı. Bu, Zeynep'in kız kardeşi Ayşe'ydi.

"Ayşe?!" diye bağırdı Lara, gözlerine inanamayarak. "Bu nasıl mümkün olabilir?"

Ayşe, sessizce gülümsedi. "Her şey göründüğü gibi değil, Lara. Çok fazla şey bilmiyorsun."

Murat, Ayşe'ye silahını doğrultarak bir adım daha attı. "Neler döndüğünü hemen anlat! Yoksa burada işler kötüye gidecek."

Ayşe, elini kaldırarak Murat'ın silahını indirmesini işaret etti. "Murat, silahını indir. Burada herkesin güvenliği için konuşuyoruz. Zeynep'in sana söylediği doğru. Katilin kim olduğunu biliyorum, ama bunu buradan çıkmadan açıklayamam."

Lara, Ayşe'nin gözlerinin içine baktı. "Peki, o zaman hemen buradan çıkalım. Bu konuda daha fazla kaybedecek zamanımız yok."

Grup hızlıca fabrikadan çıkarken, Lara ve Murat'ın kafasında bir sürü soru vardı. Ayşe, onları daha güvenli bir yere yönlendirdi. Terkedilmiş bir depoda durduklarında, Ayşe derin bir nefes aldı ve anlatmaya başladı.

"Lara, Murat... Gerçekten neyin peşinde olduğunuzu bilmiyorsunuz. Katil, sadece bir kişilik değil, bir çoklu kişilik bozukluğu olan biri. Bu kişi senin çok yakınında, Lara."

Lara, şok içinde dururken, Murat tetikte bekliyordu. Figürün söyledikleri, herkesin zihninde yeni soru işaretleri oluşturdu. Bu gece, daha karanlık ve tehlikeli sırların açığa çıkacağı bir gece olacaktı. O kolyesini gösterdi ve aynı katilinkine benzer bir kolyeydi bu. Sonra birden silahını çıkararak Larayı hedef aldı. Ayşe, gözlerini Lara'dan ayırmadan devam etti. "Lara, sana anlatmak zorunda olduğum şey çok zor. Ama gerçek şu ki, bu kişi sensin,beni de alet ettin ama artık son. Senin içinde, başka bir kişilik var. Cinayetleri işleyen ve her şeyi planlayan, senin içindeki bu karanlık kişilik."

Lara, şok içinde geri adım attı. "Hayır, bu mümkün değil! Ben... Ben katil olamam!" Silahını çekti ve tam Larayı vurmak üzereyken yere yığıldı.

 Yolda ekibe haber verdikleri için tam o sırada etraf polisle doldu ve katili yakaladılar.

Bu sözlerle, Lara'nın içindeki şüpheler daha da artmıştı. Katilin yakalanmasıyla birlikte, içindeki karanlık tarafın da bir parçası olduğunu düşünmeye başladı. Ancak, bir yandan da adaletin yerini bulduğunu bilmek onu rahatlatıyordu. Lara, katili polise teslim ettikten sonra, odasına çekilerek derin bir nefes aldı. İçindeki karmaşık duygularla baş etmek zorundaydı ancak bir yandan da mesleğine olan bağlılığıyla hareket etmeliydi. Bu, hem kendisi hem de çevresindekiler için en doğru karar olacaktı. 

Kana Susamış KaranlıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin