*bir taraf seç~
gülşen*
wattpad: authormishel
instagram: mishelwatty24. Bölüm oy sınırı 1000
İyi okumalar 💝
BÖLÜM 23-
BEN OLSAM BİLE*
Gözümün gördüğü yerden geçen belli belirsiz bir silüetin hayaliyle yutkundum. Dirseğimdeki ağrı bütün bedenime yayılıyorsa bile kalbimdeki acının yanında esamesi bile okunmuyordu.
Neden böyle bir durumun içine düşmüştük aklım almıyordu. Bizi bir uçurumdan sürükleyen o muydu yoksa ben miydim?
Hazmedememiş olmak bizim mutlak, kalıcı sonumuzu getirmiş olabilir miydi?
“Tutku?” dedi bir ses. Dalgın gözlerim beyaz, fayans zeminden ayrılıp sesin geldiği yönü bulduğunda karşımda Yiğit’i gördüm.
Sıkıntılı bakışları yüzümde oyalanıyordu.
Bir saat kadar önce, biz Tibet ile bir sonun altına imzalarımızı attıktan hemen sonra Yiğit’in ısrarlarıyla soluğu hastanede almıştım.
Kolumda bir sorun olduğu aşikârdı. Dirseğim tamamen morarmış, neredeyse siyaha çalacak kadar kararmıştı. Koluma kadar yayılan morluğun var olduğu her yerde keskin bir acı hissediyordum.
Nihayetinde dirseğimin çatladığını öğrenmiştik. Ameliyata gerek görülmediği içinse alçıya alınmış ve askıyla sabitlenmişti. Şimdi de hastane bahçesinin bir köşesinde oturmuş, Yiğit’in eczaneden, söylenen ilaçları almasını bekliyordum.
“Canın çok mu acıyor?” dediğinde yutkundum. Kaynar bir nehrin içimden aktığını sanırken başımı salladım.
“Biraz.”
Yiğit elindeki ilaç poşetini oturduğum bankın boş olan kısmına koyup önümde eğildi. Elleri her iki yanımdan banka tutunurken, gergince gülümsedi.
“Ağlama artık. İyileşecek.” dediğinde ağladığımı fark ettim. Yüzüm donarken o’ysa kurumuş dudaklarını ıslatıp kararsız gözlerle seyretti beni.
“En iyisini yaptın.” dedi bir an sonra. Yüzümü kaşındıran yaşı sağlam elimle silip yutkundum.
“Ne demeye çalışıyorsun? Hangi konuda?” kaburgalarıma dolanan bir rahatsızlık hissiyle dudaklarımı ısırdım. Yere basan ayaklarımın altı yanıyordu.
“Tibet konusunda. Vermen gereken karar buydu.”
“Gerçekten böyle mi düşünüyorsun yoksa sonuç hoşuna gittiği için mi böyle konuşuyorsun Yiğit?” dedim asabiyetle. Kaşlarım, gözlerimin üzerine bir perde gibi çekildi.
Durdu. İfadesi dağılırken kendisini toparlamaya çalıştığını fark ettim.
“Sonuç neden hoşuma gitsin ki? Sevgilinden ayrılmak seni üzüyorken beni mutlu etmez.” hazır cevabıyla gözlerimi devirmemek için zorladım.
“Yıllar önce, Tibet’e birlikte olduğumuzu söylediğin doğru mu?” dedim ansızın. Yüzü taşa döndü. Adem elması titriyor, gözlerinde utanç ve ego denen duygular savaşıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN DIŞAVURUMU
Fiksi UmumMAHALLE İnsanın hayatında kimi anlar vardı ki, bir dönüm noktası ya da sıfırdan başlangıcı olabilirdi kişinin. Tek bir durum, tek bir mekan ya da tek bir insan yeterdi. Ve tek bir duygu. Kızgınlık olabilirdi, kırgınlık belki de. Kimi zaman mutluluk...