Genç kız dalgın gözlerle damlayan serumu izlerken adamın gözlerinin de kendi üzerinde olduğunun farkındaydı. Adamın ona bakmasından ziyade odada yalnız olmalarından fena şekilde rahatsız oluyordu. Yetiştirilme tarzından değil ancak inancı gereği herhangi bir erkekle aynı odada yalnız kalmaktan hoşlanmıyordu. Üstelik şeytan sürekli aklına girip adamı incelemesini istiyordu. Yakışıklı adamdı, insanın baktıkça bakası geliyordu. Giyimine kuşamına bakılırsa da üst düzey konumda birisi gibiydi. Yüzü biraz tanıdık gelse de kim olduğunu tanımasına imkan yoktu. Acaba ünlü birisi mi diye düşünmeden edemedi.
"Serum bitti, hemşire gelsin, serumu çıkartsın ve seni evine bırakayım." Barış dikkatli gözleriyle kızın gözlerinin en içine bakıyordu.
"Kendim giderim, buna gerek yok. Yeterince zahmet verdim, lütfen beni daha fazla mahcup etme. Serum epey bir toparlanmama yardımcı oldu zaten."
"Asla seni tek başına evine göndermem, söylediklerini duymamış sayıyorum." Dedi Barış ve ardından hemşire girdi içeri. Serumu çıkartırken Barış devam etti. "Hazırlan, ben dışarıdayım."
Beş dakika geçmemişti ki Yağmur odadan çıktı ve hiç sesini çıkartmadan Barış'ı takip etti. Otoparka geldiklerinde genç kız kendisine çarpan arabayı hemen tanıdı. Barış'ın ardından yolcu koltuğuna oturdu ve kemerini taktı.
"Bu arada tanışamadık, ben Barış." Dedi arabayı henüz yeni çalıştırmışken.
Yağmur, Barış'ın sıkmak için uzattığı eline bakarken konuştu. "Ben de Yağmur, elini sıkmasam olur mu?" dedi çekinik bir tavırla. Kızın bu dediği adamı dumura uğratsa da sakin bir şekilde kafasını salladı. Kızın elini sıkmamasına acayip bozulmuştu ancak belli etmemeye çalışıyordu. Oysa ki kızlar bırak onun elini sıkmayı iki kelam edebilmek için bile şekilden şekile girerlerdi.
Genç kız on dakika kadar yol gittikten sonra bir şeyi fark etti. Bu adam evinin adresini sormamıştı. Telaşla açtı ağzını. "Evimi sormadın, nereye gidiyoruz, şuradan sapman gerekiyordu. Tarif etmedim, kusura bakma."
"Evine gitmiyoruz zaten."
"Ne demek evine gitmiyoruz?" Gözlerinden bir telaş dalgası geçti. Zaten neden hala bu adamın arabasındaydı ki! Erkek milletine güven mi olurdu, dışarıdan bakan da adam zannederdi bunu.
"Evine gitmiyoruz, önce senin yemek yemen gerekiyor çünkü. Doktorun dediğine bakılırsa günlerdir bir şey yemiyorsun."
Adam ağzını kapatır kapatmaz Yağmur az önce söylediklerinden büyük bir pişmanlık duydu. Onun için iyi niyet besleyen bir insan hakkında kötü şeyler düşünmüştü, her ne kadar içinden olsa dahi. Helallik istese iyi olacaktı ancak öncesinde Barış'ın teklifini reddetmesi gerekiyordu.
"Teşekkür ederim düşündüğün için ama yemek yemek istemiyorum. Zaten evime gidiyorum, orada bir şeyler atıştırırım ve dinlenince zaten bir şeyim kalmaz."
Barış onu duymamış gibi halen devam edince sinirle oflayarak kollarını önünde bağladı ve yolu izlemeye başladı. Az sonra araba bir fastfoodcunun önünde durdu. Barış'ın kemerini açıp indiğini görünce kendisi de indi. Cam kenarında duran masalardan birine oturdukları zaman konuştu Barış.
"hamburger yer misin?" O kadar açtı ki aslında o an ne olsa yerdi. Arabada yemek konusunda çok ısrarcı olmamasının sebebi de açlığıydı. Günlerdir açtı, canına tak etmişti artık. Fırsatını bulmuşken yese iyi olacaktı. Belki de Allah göndermişti Barış'ı ona. Usulca kafasını sallayarak cevap verdi Barış'a. Genç adam masadan kalkarak yemekleri almaya gitti. Elinde olmadan kasanın önünde duran Barış'ı inceliyordu. O kadar yakışıklı ve heybetliydi ki insanın baktıkça bakası geliyordu. Günah olduğunu biliyordu ama gözlerine sahip çıkamıyordu. Evleneceği kız ne kadar şanslı diye geçirdi içinden. Bütün dünya kafa tutacak kadar güçlü bir duruşu vardı Barış'ın. Böyle bir kocası olsaydı kendisini babasından korur muydu acaba? Ya da onu babasından koruyacak bir Allah kulu var mıydı dünya üzerinde? Son günlerde bu durumu iyice kafaya takmaya başlamıştı. Keşke onlardan kurtulmanın bir yolu olsaydı. Emindi ki yeniden doğmuş gibi olacaktı onlardan kurtulduğu gün. Gözleri dolmuşken Barış'ın iki tane tepsi ile masaya oturduğunu gördü. Sessiz bir şekilde yemeklerini yiyorlardı ki bu sessizliği Barış bozdu.
YOU ARE READING
Bir Çaresi Bulunur
FanficHayatında çok zorlu bir dönemden geçen Yağmur'un kurtarıcı beyaz atlı prensi Barış Alper ile tanışması ve üstüne üstlük bu adamın Galatasaray'ın en önemli futbolcusu olması ile hayatının 360° değişmesini konu alan mini hikayemiz.