Barış'a kalsa duymazlıktan gelirdi ama duyulmayacak gibi de değildi. Zaten Yağmur odağı bozulmuş bir şekilde kafasını sesin geldiği tarafa, sola çevirdi. Ardından Barış da çevirdi ve tahmin ettiği gibi görmek istemediği o kişiyi gördü."Barış, beni tanımadın mı?"
Hala çok yılışıktı. Bunu sesinden anladı Barış. 'Barış' deyişi bile öyle bir cilve içeriyordu ki adam bu ses tonundan iğrendi.
"Tanıdım, Nurcan."
"Nasılsın?" deyip boynuna atladı adamın bir anda. Hiddetle kızın ellerini boynundan indirdi Barış.
"Ne yapıyorsun ya?"
"Özledim seni, sarılıyorum işte."
"Senle biz ne yaşadık da sen beni özlüyorsun"
"Bu kız kim?" dedi Yağmur'u işaret ederek. Barış'ın dediğini es geçmişti. Yağmur'dan bu kız diye bahsetmesinden hoşlanmazken gözlerini Yağmur'a çevirdi Barış. Çatık kaşlarıyla Nurcan'a bakıyordu. Genç adam onun bu tatlı haline dayanamayıp iki kaşının ortasına bir öpücük kondurdu. Yağmur'un kaşlarının iyice çatılmasıyla kendini açıklama gereği hissetti.
"Bebeğim vallaha çok tatlıydın, dayanamadım."
"Sen ne hakla benim sevgilime sarılırsın ya" diye sonunda konuştu Yağmur. "Seni yolarım, görmüyor musun sen kocaman beni ya?"
"Senin sevgilinse benim de çocukluk arkadaşım."
Yağmur tam konuşacağı sırada Barış söze girdi.
"Yağmur'um vallaha çocukluk arkadaşım değil bu benim" dedi Yağmur'un ellerini tutarken. "Hep peşimde dolandı ama bir kere bile dönüp bakmadım."
"Buna bakacağına bana baksaydın keşke Barış." Dedi Nurcan. Daha fazla dayanamayan Yağmur kızın üzerine atlamaya çalıştığında onu belinden kavradı Barış.
"Bırak beni Barış." Diye sinirle soludu. Barış belinden tutup havaya kaldırdığı için havada tekme atıyordu. Onun bu halini ilk defa görüyordu Barış. Meğer sakin Yağmur'unun içinde asi bir kız yatıyormuş.
"Güzelim vallaha değmez. Değse bırakırım." Dedi ve hala orada dikilen Nurcan'a döndü. "Hala ne dikiliyorsun, defol git istersen."
Nurcan arkasına bakmadan koşar adım uzaklaşırken Barış hala Yağmur'u indirmemişti.
"Artık indir istersen." Dedi Yağmur kinayeli bir sesle.
"Vallaha bence iyi böyle ama sen bilirsin." Yağmur'u indirdi ve yeniden elini tutup karşısına geçti. "Ee, nerede kalmıştık?"
"O yakışıklı suratına tokadı bir geçiririm nerede kaldığımızı görürsün."
"Ulan Nurcan, çocukluğumun içine ettiği yetmiyormuş gibi şimdi de ilk öpücüğümün içine etti."
Barış'ın sitemli sesine güldü ve omzuna bir yumruk geçirdi Yağmur. Yan yana yürümeye devam ederlerken Yağmur konuştu.
"Kim bu kız Barış?"
"Çocukken bana aşıktı bu, çocukluğumun katili oldu diyebilirim. Her yerde ben Barış'la evleneceğim falan derdi. Ne kadar kovalarsam kovalayayım gitmezdi. Ankara'ya transfer olunca kurtulmuştum." Deyip duraksadı. "Daha doğrusu kurtuldum sanmıştım. Baksana yine bela oldu."
"Neyse, canımızı sıkmayalım şu salak kız yüzünden." Dedi Yağmur ve kafasını Barış'ın omzuna yaslarken yürümeye devam etti.
"Gidince transfer görüşmelerine başlayacağım."
YOU ARE READING
Bir Çaresi Bulunur
FanfictionHayatında çok zorlu bir dönemden geçen Yağmur'un kurtarıcı beyaz atlı prensi Barış Alper ile tanışması ve üstüne üstlük bu adamın Galatasaray'ın en önemli futbolcusu olması ile hayatının 360° değişmesini konu alan mini hikayemiz.