~☆~

31 4 0
                                    

Eved bölüm üstüne bölüm bu fici hızlıca bitirip bir sonraki ficimi yayınlamayı düşünüyorum onunda şimdiden bir kaç bölümünü yazdım yanında başka bir kurgu daha geldi aklıma onu da yazıcam.

iyi okumalar ♡

"Hazır mısınız??" Herkes bavullarını arabalara yerleştirmiş, yolculuk için son kontrolleri yapıyorduk. "Herşey hazır sanırım.." herkes onayladıktan sonra arabalara geçtik. 2 tane araba vardı ve 4'e, 3 bir şekilde yerleştik.

Ben, Jungkook, Taehyung ve Hoseok aynı arabadaydık geri kalanlar, Seokjin, Namjoon ve Yoongi ise aynı arabaya yerleştiler. Şimdi sorucaksınız neden Yoongi ve Hoseok hyung ayrı arabalarda diye. Şöyleki biz yol boyu ikisinin cıvık konuşmasını dinlemekten bıkmıştık Namjoon ve Seokjin'de farksızdı açıkçası. Ortak kararla ikisini ayrı arabalara aldık. Tabi ikisinin yol boyu kafalarını telefona gömüceklerini nerden bilebilirdik??

"Baksana şuna hiç kafasını kaldırmıyor." Taehyung'un öne eğilip sadece bizim duyabiliceğimiz şekilde fısıldaması üzerine gülümsedim. "Kafasını kuma gömmüş deve kuşuna benziyor." Jungkook'un şakası üzerine gülmemizi tutamamış ve herkes kendi köşesine çekilip sessizce gülmeye çalışmıştı. Kafi.. sesimizi duymaması için sağır olması gerekiyordu.

"Neye gülüyorsunuz bakim siz?" Bir türlü ciddi olamıyorduk buda yetmiyormuş gibi sorusu üzerine sanki ağzımız yırtılıcakmış gibi gülmeye başlamıştık. Ciddi kalmamız biraz uzun sürsede sonunda ciddi kalabilmiştik.

°•°☆°•°☆°•°☆°•°

"Woaah Taehyung bu otel de neyin nesi böyle.. güzel bekliyordum da..." ağzım açık bir şekilde oteli bir kezdaha baştan, aşağı süzmüştüm "...bu kadarını beklemiyordum.. saray gibi resmen..." benim bu halime kıkırdamadan edememişlerdi. Evet biraz aşırı tepki verdim ancak bu tepkileri vermekte sanıyorum ki haklıyım.

"Hadi gelin odalarımızın anahtarlarını alalım." Taehyung'u onayladıktan sonra açık kalan ağzımı Jungkook yardımıyla kapatmıştım. "Sinek kaçıcak Jim." Utansamda bişey demeden yalnızca kafamı sallamakla yetindim. Zaten şuanda bişey demeye kalksam sıçıp sıvicağıma emindim.

Vakit kaybetmeden hızla içeri giren arkadaşlarımın peşine koşup yetişmiştim. Dışına açık kalan ağızım, birazda içerisine açık kalmıştı. Bu sefer de ağzımı kapatan Yoongi olmuştu. "Sinen kaçıcak Jimin.." deja-vu yaşadım resmen...

"Buyrun odalarınızın anatarı." Taehyung herkese sıra sıra anahtarını verdikten sonra tekrardan benim kimle kalıcağım tartışılmaya başlamıştı. Yoongi tekrar kendi fikrini ortaya atmıştı. "Size dedim Jimin'e fazladan odanın anahtarını verin sıra sıra gidip onunla kalın.." işte bir deja-vu daha...

"Bence taş, kağıt, makas oynayın." Kan davasına dönmese bari...

"Taş, kağıt, makasa gerek yok. Yalnızca 1 gün veya 2 gün benle kalsa yeterli olur. Sadece biraz vakit geçirmek istiyorum aşk bahçemle." Taehyung'un açıklaması sonucu kararımızı vermiştik. İlk gün veya 2 gün Taehyung'laydım sonraki günler Jungkookla olucaktım.

Ardındansa Taehyung tekrar resepsiyonla konuşmaya gidip 1 haftalık tatilimizi 2 haftaya çıkartarak fazladan para ödemişti. Gerçi bu işlemler respsiyonda olmuyo diye biliyorum ama nasıl ikna ettiği aşikar değil gerçek bir tartışma konusu...

Çok fazla üzerinde durmasan odalarımıza doğru yola çıktık. Hepsi aynı katta olduğundan ayrılma gereği duymadan odalarımıza birlikte gittik. Odalarımıza sırasıyla girdiğimizde haberleşmek için ortak bir grup kurmam gerektiğini aklımın bir köşesine yazmıştım.

Gecenin Aydınlığı - JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin