~☆~

123 7 5
                                    

20 oyu geçememişiz ama olsun. Teşekkür ederim oylayan yorum yapan ve okuyan herkese. Bu bölüm içinde Maalesefki 10 oy isticeğim.

~☆~

Sabah belime sıkıca sarılan ellerle uyandığım kendimi çok huzurlu hissetmiştim. Maria'da gitmişti artık birazda onun gitmesinin verdiği rahatlıkla günüm mükemmel olucaktı. Hoseok abimde hastaneden çıkmıştı tabi. Hala fizik tedavi görüyordu tabi 2 yıl komada kalmak ve sonra bir anda uyanıp kardeşin için kendini zorlamak. Kolay iş değildi.

Jungkook'un belimi saran ellerini tutup hafifçe sarstım. Diğerleri uyanmadan önce kahvaltıyla onlara sürpriz yapmak istiyordum. Ve tabi birazda Jungkook'la vakit geçirmek. "Jungkook-ah uyan hadi sabah oldu gidip diğerlerine bakmamız lazım." Küçük mırıltılar çıkartıp belime daha sıkı sarıldı. "Hmm Jiminssi boş ver onlar uyuyordur şimdi. Bizde yatalım işte."

Gözlerini açmadan konuşuyordu. Ellerinide belimden bir saniye ayırmamıştı tabi. "Birlikte yemek yapalım mı?" Gözlerimi biraz aralayıp yüzümü incelemişti. Küçük bir tebessüm yerleşmişti yüzüne. "Beni nasıl kandırıcağını iyi biliyorsun küçük tilki." Dediğine kıkırdayıp kalkmamız için yorganı ikimizin üzerinden de çekmiştim.

İlk ben kalkıp kalkması içinde Jungkook'un elinden tutup çekiştirdim. "Hadi onlar uyanmadan önce hazırlayalım, sürpriz yapmak istiyorum." Bana ayak uydurup koşar adım mutfağa gitmiştik. Sessizce tabi.

"Ne yapmak istersin?" Önlüğünü bağlarken bir yandan da bana merakla bakan Jungkook'a dönüp aklımdan geçen ilk tarifleri sundum. "Pankek, omlet, kek ve birazda tatlı olsun diye muffin yapalım diyorum." Bana olumlu anlamda başını sallamıştı. "İyi ama sabah sabah bu kadar tatlı mideni ağrıtmasın sonra."

Olumsuz anlamda başımı salladım. "Bana bişey olmaz hem ayrıca yanına biraz meyve suyuda yaparız dengelesin diye, ne dersin?" Biraz gözünü etrafta gezdirip düşündü. "Onun yerine patates kızartsak hem tuzlu kavhaltıya da uyar?" Bu fikri daha çok sevmiştim doğrusu.

"Harika fikir hadi başlayalım ozaman." Jungkook bir önlükte bana uzatıp giymemi beklerken gereken malzemeleri tezgaha sıra dıra yerleştirmişti. "Jungkook?" 'hm' diye karşılık verip kafasını bana çevirmişti. Bakmasıyla gülmesi de bir olmuştu. Diğerleri uyanmasın diye eliyle ağzını kapatıp gülmesini dizginlemeye çalışıyordu. "Ji-jim sen onu ters giymişsin. O öyle değil."

Daha çok gülmeye başladığında hala nasıl giyiliceği hakkında gram fikrim olmayan önlüğü üzerimden çıkardım. "Nasıl ya?" Çok karmaşık bir tasarımı vardı. "Gel yardım edeyim." Hala gülerken önlüğü bana doğru şekilde giydirmişti. "Haaa daha yeni anladım pardon.." dedim sona doğru sessiz çıkan bir ses tonuyla.

Malzemelerin hepsini masaya çıkartınca ilk önce kek yapmaya başladık ilk önce fırın işlerini halledicektik pişmesi uzun sürer diye ardındanda diğerlerini hazırlicaktık. "Jim okuyorum ona göre ekle canısı." Kafamla onaylayıp eldivenlerimi elime geçirmiş pür dikkat onu dinliyordum.
"Öncelikle 4 adet yumurta. Normalde 2 de biz kalabalığız oyüzden sen 4 tane koy. 2 su bardağı süt, 1 su bardağı sıvı yağ...."

Hepsini ekleyip karıştırmaya başladım. Bir süre gayet zorlanmadan rahatça karıştırmıştım. Ama sonradan hamur ağırlaşınca kolumu çevirmekte güçlük çektim. "Yardım etmemi istermisin Jim yoruldun gibi?" Kafamı olumsuz anlamda salladım. "Olmaz birlikte yapıcaz sadece senin yapmanı istemiyorum."

Gecenin Aydınlığı - JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin