~☆~

153 15 37
                                    

Telefonum yanlışlıkla sıfırlandığı için eski klavyene dönemem biraz uzun sürdü ama çok şükür düzelttim ve anında buraya koştum lütfen oylayın boşuna yazmış olmiyim <3.

Sabah saçımda dolanan elerle uyanmış gözlerim kapalı bir şekilde uyuma taklidi yaparken karşımdaki Jungkook'u dinliyordum. Dün bana sarılarak uyumuştu ve gerçekten dediği gibi benden gram rahatsızlık duymamıştı hatta bu çok bile hoşuna gitmiş gibiydi.

Elleri saçlarımda sürekli hareket ediyor bense saçımdaki ellerle daha çok mayışıyordum. Çok geçmeden Jungkook'un telefonu çalmıştı. Oda benim uyanıcağım korkusuyla(?) Hemen telefonuna sarılmıştı. O konuşurken farkında olmadan bütün konuşmasını bana dinletmişti.

Arıyan herzamanki gibi Maria'ydı normal tabi sonuçta sevgililer. "Alo ne oldu Maria Ne oldu nedem aradın?" Demişti nedenini anlamadığım bıkkın bir sesle "ne o sevgilimi aramak için izin mi istemeliyim?" Bu dediğine ben bile göz devirmiştim.

"Peki tamam kusura bakma yeni uyandım da kendimde değilim." Kusura baksa keşke de zaten ne için kullandığı malum. "Bu gün size bi gelsem diyorum."  Bu dediği şeyi anlamamak elde değil salak olsa ne tür şeylerden bahsettiğini anlar. "Bu gün olmaz ama eğer çok istiyorsan film izleyebiliriz."

Muhetemelen Marai istediği şeyi elde edemese de 'işi her türlü oraya çekicem nası olsa' diye düşünüp gelirdi. E tabi evde benimde olduğumdan habersiz.

"Pff peki Cankuk 1 saate ordayım." Sonra telefonu kapatmasıyla Jungkook'un beni uyandırması bir oldu. Uyanıktım ona göre yeni uyanmıştım işte. "Jimin kalk Maria gelicek toparlanmamız lazım." Ne yani bende mi onu karşılamak zorundaydım ?

"İyide banane Maria'dan benim sevgilim değil ya?" Bana 'ciddi olamazsın' tarzında bir bakış attı ve nedense ben sonuna kadar haklıymışım gibi hissettim. "Yukarıdaki boş odaya çıkman lazım seni göremez."

Aslında fena fikir değil görse ne güzel olurdu o anki yüz ifadesi falan. Ama maalesef hiç öğrenemicem. Evden atılmak istemem. Aslında burda da kalmak istemiyorum ama eve geri dönmeye korktuğumdan sesimi çıkartmıyorum.

"Ne gerek var kalim işte burda orda tek başıma sıkılırım ben." Yüzümü inceleyerek düşünüyordu ve muhtemelen bana başka zaman olsa asla izin vermicek tarzdan bir iyilik yaptı. "Peki Tae'yi çağıra bilirsin, ama yalnızca Tae oda ağzını sıkı tutsa iyi olur!" Bu dediğiyle etrafta zıplayıp neşeyle haykırıyordum

O ise bana çocuğunu izliyen şefkatli bir baba gibi masumca sırıtarak bakıyordu.
Sonra bir anda duraksayıp yanına gittim ve sorunumu dile getirdim." İyi ama benim telefonum yok ki neyle aricam?"

Onunda bir anda bir anlığına unuttuğuna yemin edebilirim. "Doğru benim telefonumdan ariyabilirsin." Telefonu bana uzatınca sevinçten yerimde sıçramaya devam ettim. Sonra da Tae'nin numarasının kağıdı alıp tuşladım. Biraz çaldıktan sonra telefon açıldı.

"Alo kimsinizin?" Demesiyle yüzümde tekrar güller açarken hızlıca konuştum.
"Alo Tae ben Jimin bu gün benimle evde vakit geçirmek istemisin diye aramıştım eğer müsaitsen attığım konumdaki eve gel ve ne okursa olsun kimseye nişey söyleme!" Telefonu konuşmasına fırsat vermeden hızlıca kapatmıştım.

Ardından ise konumu atıp Jungkook'a telefonunu iade edip bir anda içime dolan sevinçle ona sarılmıştım. Oda karşılık vermişti. Sonra ne yaptığımı fark edip geri çekildim boğazımı temizleyim utanaram konuştum. "Özür dilerim bir anda heyecanlanınca-" lafımı tamamlayamadan onun kıkırdama seslerini duydum.

Gecenin Aydınlığı - JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin