Dicek hiç bir şeyim yok sadece yazıyorum oysuz ve yorumsuz ama yinede iyi okumalar...♡
"Benim de, çıkartamadım sizi tanışıyor muyuz?"
"Beni hatırlamanı beklemiyordum zaten, varlığımdan bile haberin yoktur eminim."
"Beni tam olarak ne zamandır tanıyorsun?"
"Kendimi bildim bileli."
Buda kimdi böyle öylece gelmiş beni tanıdığını iddia ediyordu ayrıca birazcıkta olsa yüz hatları beni anımsatıyordu. Hem nasıl oluyordu da o çok küçüklükten beridir beni tanıyordu da ben onu tanımıyordum?
"Benim için birazcık açarmısın lütfen?"
"Tabii ama biraz uzun bir mesele."
Hemen yanımıza yeni bir sandalye çekip oturmasını işaret ettim. Zaten başından beridir bize nazik tavırlar sergiliyen bu adam ilkte oturmamakta ısrarcı olsada sonradan zorlada olsa oturtmayı başarmıştım.
"Şimdi şöyleki belki bu anlattıklarım kulağına önce birazcık çılgınca gelicek ama inan bana hepsi gerçek. Benim adım jihyun, senden 2 yaş küçüğüm ve senin öz kardeşinim..."
Nasıl olurda öz kardeşim olur başından beridir kardeşi olmadan yalnızca anne ve babamla kaldım ben. "Bir kanıtın var mı peki?"
"Evet var."
"Peki nasıl olurda seni bunca zaman hiç görmem?"
"Yani bu biraz karmaşık, biz seninle çok küçükken sürekli oyunlar oynardık ancak sen ozamanlardan beridir bir model olduğundan seni engellediğim kanısına kapılıp beni büyük annemlerin yanına gönderdiler. Yani kısaca bizi birbirimizden ayırdılar. Sonrada o kaza olayı oldu sen kaza esnasında yanında olmayan çoğu kişiyi unutmuştun beni de.. sonra seni hastaneden olmak için gelmiştik ancak sen arkanda hiçbir iz bırakmadan ortadan kaybolmuştun."
Parçalae yavaş yavaş yerine oturuyordu. Buda demek oluyordu beni asla koruyucu aileye yönlendirmemişlerdi, kaçırılmıştım. Ünlü olduğum biliniyordu, böylece başından beri zaten paraya doyamayan üvey babam beni tüm kuruşuma kadar kullanmak için kaçırmıştı. "Jimin bunun anlamı..?"
"Evet hyung" oda çoktan anlamış olucak ki dinledikleriyle hızlıca parçaları oda yerleştirmişti. Bütün bu düzmece sadece beni, bizi sömürmek içindi. Bununda anlamı o adam bir şekilde benim olan parayı eline geçirmiş her fırsatta ya kumara yatırmış ya da barlarda kullanmıştı ve muhtemelen o kadınıda zorla yanında tutuyordu. Ancak susması için ne yapıyordu bilmiyorum ama ilk fırsatta onu ziyaret etmek nihayetinde aklımın bir köşesindeydi. Bazı gerçekleri onunda ağzından dinlemem gerekiyordu.
"Peki bana kanıtları gösterebilirmisin?"
"Tabii bir saniye lütfen."
Elini cebine atıp telefonunu çıkartmış ve galireye girip eski bir kaç fotoğraf açmıştı. "İşte bu sensin hyung ve buda benim." Dediği gibi gerçekten benim küçüklüğümdü bu ancak fotoğrafın ne zaman çekildiği hakkında bir fikrim yok. Biraz daha kaydırdı ve hu sefer kalabalık bir aile fotoğrafı gösterdi. "İşte hyung, bu annem, babam, büyük babam ve büyük babam. Bunlarda yine biziz." Bunların shop olmasının imkanı bile yoktu ama yinede tam emin olmak istiyorum her ne kadar bana gereken tüm her şeyi göstermiş olsa bile.
"DNA testi yaptırmamızın sakıncası var mı acaba?" Kendinden oldukça emin bir şekilde yaptırmanın problem olmicağını söyledi ve yemeğimizi bitirdikten sonra doğruca hastaneye test yaptırmak için gittik. Sıramızın gelmesini beklerken bana küçükken oynadığımız oyunlardan bahsetti biraz bazı şeyleri anımsar gibi olsamda hala çoğu şey pusluydu benim için.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gecenin Aydınlığı - Jikook
RomansaÜvey ailesinden şiddet ve tacize maruz kalan Jimin çareyi evden kaçmakta bulur fakat gidicek yeri olmadığı için bara gider ve ilk kez mafya Jeon Jungkook ile karşılaşır