~☆~

102 7 14
                                    

Kimsenin okumaması şaka mı?  İnsanın morali alt üst oluyo ya :( çok uzatcağımı sanmam muhtemelen 20. Bölümlerde biter. Yani çok sıkmaz diye düşünüyorum da. Zaten kimse okumuyo . Neyse oy ve yorumlarınızı unutmayın lütfen hayalet okuyucu olmayın.

~☆~

Bu gün çekimlerimiz vardı ve ben uzun yıllar sonra ilk kez bu stüdyoya adım atıyordum. Ne kadar iyi olabilirim emin değilim ama elimden ne geliyosa sonuna kadar yapmaya hazırdım. Yani gittiğimizde yapmaya..

"Jim yerinde dururmusun artık. Çok hareketlisin.." Jungkook yeni uyanmış ve yatakta dört dönen bedenime bakmıştı. "Elimde değil yıllar sonra tekrar modellik yapıcam. Çok heyecanlıyım..!" Hızlı hareketlerle bir kolunu belime sarıp beni kendine yapıştırmıştı. "Heyecanını anlayabiliyorum ama saat sabahın 6'sı eğer uyumazsan odaklanamazsın. Sürekli esnemek istemezsin.." çatallanan ses tonuyla bana tane tane anlatmıştı herşeyi.

"Biliyorum ama heyecandan uyku tutmuyor kii." Kollarını daha sıkı sararak göğsünü, göğsüme dayadı. Saçlarımı koklarken aradan fısıldadı. "Sadece gözlerini kapat ve benden başka birşey düşünme.." bu şekilde uyumak daha zor emin ol..

Dediğini yapmak istesemde herşeyin farkında olmak beni garip hissettiriyordu. Sanki biraz daha ileri gitsem... kafam çok karmaşık. Bende sadece akışına bırakmaya karar verdim. Kendimi kısıtlamaktansa, ona daha çok yakınlaşmayı seçtim.

Ellerimi göğüslerine yasladım. Kafamı boynuna gömdüm. Uykusunu fırsat bilip boynuna küçük bir kelebek kondurdum.. "Jimin..?" Duyduğum sesle kafamı gömdüğüm boyundan çıkarmam bir oldu. Uyanık olmasını tahmin etmemiştim. Utançtan yerin dibine girebilirim. "Sen-" gözlerimi kapatıp lafını böldüm. "Ben özür dilerim bir anda oldu..!" Şimdi gözlerimi daha sıkı kapatmıştım.

"Jim..? Bana bakarmısın lütfen..?" Gözlerimi yavaşça açıp, kafamı yavaş yavaş kaldırdım. Yüzüme bir süre baktıktan sonra bana yakınlaşmaya başladı. Gitgide daha çok yakınlaşıyordu. Bense kendimi yalnızca onun ellerine bırakmıştım. Şimdi dudaklarımız arasında sadece milimler vardı. Burnu burnuma değiyor, sıcak nefesi yüzüme çarpıyordu. "Neden yaptığını sormadım. Yani açıklama yapmak zorunda değilsin.."

O konuştukça içim daha çok karıncalanırken dibimdeki yüzüyle zarzor konuştum. Sanki her kelimede daha çok yakınlaşıyorduk. "Yani.. seni öptüğüm için bana kızmadın mı..?" Ufacık bir sırıtmayla nefes verdi. "Neden kızayım..?" Düşünceli bir şekilde olabildiğince dudağımı büzdüm. "Ne bileyim rahatsız etmiştir diye düşündüm.." küçük bir kıkırdama bıraktı. "Doğrusunu söylemek gerekirse bu tepkim öpmeni beklemediğim içindi.. bu rahatsız olduğumu göstermez." Ayla, güneşin aynı anda vurduğu parlak gözlerine bakındım. "Yani hiç rahatsız olmadın mı..?" Belimdeki bir elini saçlarıma çıkartıp yavaş hareketlerle okşadı.

"Hemde biraz bile olmadım."

Sözünü bitirir bitirmez ince dudaklarını, dolgun dudaklarıma bastırdı. Bir yandan saçlarımı okşuyor, Diğer eliyle belimi sıkıca sarıyordu. Yavaş yavaş alt dudağımı ağzına alıp emiyordu. Bense dolgun dudaklarım arasına aldığım, ince dudaklarını emiyordum. Kollarımı göğüslerinden kaldırıp boynuna doladım. Bir elimle ensesini okşarken diğer elimi yanağına çıkartmış öpmemi kolaylaştırmıştım. Nefesim kesilene kadar üst dudağını emdiğimde, soluklanmak için ağzımı araladım. Biraz soluklandıktan sonra Jungkook, nefes almak için açtığım ağzıma dilini gönderip öpüşmemizi hızlandırmıştı. Memnun mırıltılar çıkartıp sanki mümkünmüş gibi onu kendime daha çok çektim. Birbirimize ıslak öpücükler verdikten sonra bir süre soluklanmak için ayrıldık.

Gecenin Aydınlığı - JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin