14

2.7K 183 50
                                    

Yeni bölüüüüüüüm!

Yazdım da yazdım, attım da attım bu gün alırım bi ⭐

Yazdım da yazdım, attım da attım bu gün alırım bi ⭐

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(William)

İyi okumalar canlar...

🌀

Meriç ten

Annemler öldükten sonra bana kalan tüm mal varlığımızla farklı bir ev tutmuştum, o evi satmaya ya da orada yaşamaya gönlüm el vermiyordu.

Viktor ile beraber çıktığımız evde yaşıyorduk, evden okula okuldan eve bir yaşantım vardı. Kimya okuyordum ve bölümümün birincisiydim, bir gün bir adam yanıma geldi. Kafede oturup notlarımın üstünden geçiyordum.

Karşı sandalyem çekildiğinde iyi giyimli, yakışıklı bir adam oturmuştu.

" Meriç Gallo, değil mi?"

Kaşlarım çatılırken konuştum.

" Siz kimsiniz?"

" William, gerisini boşver. "

Önüme bir dosya bıraktı.

" Sana bir iş teklifim var Meriç..."

O gün bana matteo yu bulma karşılığında ona uyuşturucu yapma teklifinde bulunmuştu, başta kesin bir dille reddetsem de sonradan mecburen tıpış tıpış ayağına gitmiştim.

Ancak olaylar hiçte umduğum gibi olmamıştı ve William bana aşık olmuştu..

Kapıyı çarparak içeri girdiğimde William bana dönmüştü.

" Noluyo?"

" Matteo yu aramadığını biliyorum William, bir yıldır beni kullandığını biliyorum! Anlaşma bitmiştir."

Ben çıkacakken kolumdan tutup kendine çekmesiyle dudaklarımız birleşmişti, geri çekildiğimde ise konuştu.

" Eğer onu bulursam aramızda hiçbir bağ kalmayacak Meriç, böyle seni her gün görebiliyorum. Ben sana aşığım, ben sana mecburum..."

Şokla ağzım açıldığında ne diyeceğimi bilemeyerek odadan çıktım ki William ın sesini duydum.

" Tutun onu!"

Bir yıl boyunca da onun evinde hapis hayatı yaşamıştım, defalarca kaçmaya çalışmış ancak başaramamıştım. İnadım yüzünden de eskiye dönmeyi kabul etmemiştim, ancak William benden hiçbir zaman vazgememişti. Ben ise hep kendimi çekmiştim, onunla da sadece yemek saatlerinde denk gelir olmuştuk, dayanamayıp eskiye dönmeyi kabul ettiğimde ise kendi evime giremez hale gelmiştim.

Viktor un ısrarlarıyla psikoloğa gitmek istesem de her olay farklı bir suç olduğu için eksik tahtalarım ve travmalarımla öylece kalmıştım.

William beni bir yıl boyunca aynı binaya hapsettikten sonra kapalı alanlardan kaçar olmuştum, beraber kaldığımız eve bile üstümü değiştirip duş almak için giderdim. Sokaklar benim evim olmuştu...

...

Meriç ten, günümüz

Karşımda duran, yaşına göre dinç olan adam, yani dedem bana bakıyordu.

" Açıkla Alkor."

Net sesimle konuşmaya başladı.

" Yıllar önce anneni evlatlıktan reddettim, bunun pişmanlığını ise yıllardır yaşıy-"

" Bana palavra anlatma Salih Alkor, olayları anlat düşüncelerini değil."

" Yedi yıl önce hem dayın, hem de annen öldürüldü. Benim işine taş koyduğum bir adam intikam için matteo adındaki adamı satın almış. Annen ve babanı ise göğsünden vurarak öldürmüş.."

" Biliyorum, o anda oradaydım."

Hepsinin şaşkınlık ve acıma dolu bakışları bana döndüğünde rahatsız hissederek ayağa kalktım.

" Eve gidebilir miyiz Göktürk?"

" Tabii ki güzelim, sen nasıl istersen."

Hepsi ayağa kalktığında salih alkor bileğime yapışmıştı.

" Teyzen ve kuzenlerin evde bizi bekliyor Meriç, en azından sadece bu gecelik gel. Olmaz mı?"

" Olmaz, istemiyorum sizi tanımak falan."

Dışarı çıkıp arabaya bindiğimizde hiç kimse konuşmuyordu, selim ve Çınar yanımda otururken Göktürk karşımıza geçmişti.

" Nasılsın güzelim?"

" İnanır mısın bilmem ama gerçekten iyiyim."

Umrumda değildi artık olan hiçbir şey, tek istediğim matteo yu bulmaktı.

Çınar elini bacağıma koyduğunda bir sıcak basmıştı.

" Ne yapmak istersin bu gün, dışarı bir yere çıkalım mı?"

Başımla onayladığımda selim konuştu.

" Pandemonium a gidelim mi, bayrağıdır uğramıyoruz."

Eve vardığımızda akşama kadar dizi izlemeye karar verdik, Göktürk internetten güzel bir dizi açmıştı. Göktürk selimin dizlerine yattığında biz de çınarla aynı koltukta kalmıştık, ben kalktığımda belimde hissettiğim ellerle kendimi çınarın kucağında bulmam bir olmuştu.

Yan bir şekilde dizlerinde oturuyordum, o ise sırıtıyordu. Telaşla diğerlerine baktığımda gayet rahat olduklarını gördüm, hatta onlar da sırıtıyordu.

Çınar,
" Böyle izlesek filmi, senin için sorun olur mu?"

Başımı iki yana salladığımda kafamı ekrana çevirip odaklanacaktım ki çınar bir eliyle başımı göğsüne yasladı.

" Saçların görmemi engelliyordu, böyle daha iyi."

" Tamam.."

İçim kıpır kıpırken olduğum yerin rahatlığı uykumu getirmişti.

İtalya Kaçağı (bxbxbxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin