Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Göktürk Çolakoğlu)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Meriç Gallo, İtalya)
İyi okumalar canlar...
🌀
Meriç ten
Hazır olduğumuzda evden çıkıp arabaya binmiştik, bu sefer geniş arabada karşılıklı oturuyorduk. Göktürk ve Selim in hazırlanması ise çok uzun sürmüştü, akşam yemeğini de orada yiyecektik.
Oldukça büyük ve ihtişamlı bir evin önüne geldiğimizde hayranlık duymuştum. Kapıyı açan aşağı yukarı on altı yaşlarındaki kız yüzündeki geniş gülümsemeyle Çınar ın boynuna atladığında ben de gülümsemeden edememiştim. Öğrendiğime göre adı Derin di.
" Hoşgeldin abi!"
" Hoşbuldum cadı!"
Derin kaşlarını çatıp ondan ayrıldığında çınar sırıtıyordu, araya selim girdi.
" Merhaba derincim."
" Ah pardon, gelin içeri. Sana da merhaba selim abi."
İçeri girdiğimizde Selim ve Göktürk ile de sarılmışlardı, biz öylece birbirimize bakarken ise araya çınar girdi.
" Derin, bak yeni enişten Meriç. Meriç, kardeşim derin."
Elimi uzattığımda dostane sarılışına şaşırmıştım, gülerek konuştu.
" Tanıştığımıza çok memnun oldum meriç abi."
" Ben de memnun oldum derin."
İçeri girdiğimizde salondaki koltuklarda annesi ve babası olduğunu tahmin ettiğim iki kişi vardı, ayağa kalktıklarında babası elini uzattı.
" Hasan ben, memnun oldum oğlum."
" Meriç, efendim."
" Ne efendimi, baba de sen bana!"
Gülerek başımla onayladığımda sıra annesine gelmişti, istemeye istemeye elini uzattığında tutup sıktım.
" Zümrüt...Ay çınar! Oğlum iki yetmedi mi üçe ne gerek vardı şimdi!?"
Esereklenip elini çektiğinde çınar çatık kaşlarıyla elini belime attı.
" Meriç hakkında düzgün konuşur musun anne?!"
Kadına bir an kal gelmişti, bir anda bana olan bakışları değişirken yaklaştı.
" Adın Meriç mi?"
" Evet, efendim?"
" Anne de bana lütfen..."
Salondaki herkes şokla birbirine bakarken zümrüt anne konuşmaya devam etti.
" Rahmetli abimin adı da Meriç ti, bu ismin yeri bende ayrıdır.."
Ortam sakinledikten sonra biz de koltuklara yerleşmiştik, bir yanımda çınar öbür yanımda da zümrüt anne oturuyordu.
Hasan, " Ee çınar, tanıştınız mı Meriç in ailesiyle."
Duyduğum şeyle yüzüm düştüğünde çınar cevap verdi.
" Biz de henüz meriç hakkında pek bir şey bilmiyoruz, sizinle beraber öğrenicez. Tabi anlatmak isterse."
Herkes bana bakarken derin bir nefes verdim.
" Annem ve babamı kaybettim, on sekiz yaşımdaydım. Onları üvey abim gözlerimin önünde öldürdü. Mezarlarına da yıllardır gitmiyordum, tanışmak isterseniz İtalya ya gitmemiz gerekiyor."
Herkes şok olurken zümrüt anne elimi tutup destek olurcasına sıktı.
Göktürk, " Gitmek ister misin peki?"
" Her gittiğimde kriz geçiriyorum, viktor yasakladı."
Zümrüt, " Viktor kim?"
Ortam yumuşasın diye sorduğu soruyla gülümsedim.
" Çocukluk arkadaşım, kardeş gibiyiz."
Bir süre sonra sohbet gündelik şeylere dönmüştü, dikkatler benim üzerimden çekildi diye sevinirken derin in sorusuyla tekrar bana dönmüştü.
" Sahi Meriç abi, sen ne iş yapıyosun?"
" Kimya okudum ben."
" Yaa! Peki nerede iş yapıyorsun, çalışma alanın ne yani?"
Ben kem küm etmeye başlayınca selim onaylarcasına başını salladı.
Göktürk, " Korkma güzelim, kimse seni yargılamaz."
Aile üyeleri olayı anlamaya çalışırken pes edip konuştum.
" İtalyan mafyası için uyuşturucu üretiyordum, başta kandırdı sonra da tehdit yoluyla beni buna mecbur bıraktı."
Gerçekten iğrenç bir insan izlenimi bırakıyordum ama şimdi anlatmazsam da sonradan hiç anlatamazdım, tek istediğim çınarı utandırmamaktı.
Zümrüt, " Hadi gelin yemeğe geçelim!"
Masaya gaçtiğimizde bu sefer de derin ve göktürk yanıma oturmuştu. Derin kimseye farkettirmeden fısıldadı.
" Bana da kimya deneyleri öğretir misin?"
Ben de onun gibi fısıldadım, herkesin bizi duyduğunun farkındaydım ama o değildi.
" Abinler benim için bir labaratuvar hazırlıyor, orada patlayan şeker yapmak istiyorum. Gelebilirsin."
Gözleri ışıldarken başını salladığında zümrüt annenin sert sesi duyulmuştu.
" Derin, yemeğini ye, rahatsız etme Meriç abini. Meriç sen de kusura bakma, genç işte."
Gülerek konuştum.
" Emin olun ben derinden daha beterim."
Herkes güldüğünde sevgililerim bunun ne kadar doğru olduğunu biliyordu. Sanırım bu geceyi güzel atlatmıştım...
