Soğuk çarşaf Jake'in çıplak tenine değdiğinde genç adamın vücudu hafifçe titredi. Kısa süreli ürpertinin etkisi üzerine çıkan beden ile yok olurken Jake girdikleri yolun hayırlı olmadığı çok iyi biliyordu. Belki de geri dönüşü olmayan bu yolun sonunda onu neyin beklediğinden haberi yoktu. Yarı yolda da kalabilirdi. Her şey o kadar belirsizdi ki düşünmek düğümü bırak çözmeyi daha da karışık hale getiriyordu. Bu yüzden o her şeyi akışına bıraktı ve dudaklarını sıkıca kavrayan dudakları son anını yaşıyormuşçasına öptü.
Çırılçıplak bedeni üzerindeki kendisininkinden farksız olan bedenle birleşti. Sertleşmiş aletler birbirine sürtünüyor, Heeseung'un eli Jake'in her bir noktasında geziniyordu. Kocasının isteği üzerine lenslerini çıkardığı için koyu mor gözleri artık çok daha canlı bakıyordu. Jake'in keşfedilmemiş bir tek noktasını bile bırakmadı. Dudakları onun dudaklarını adeta yerken kocasının aletini kavrayarak ondan boğuk bir inleme kazandı.
Heeseung yavaş yavaş kontrolünü kaybediyordu. Zihni bulanıyor, Jake'in bedeninden başka bir şey ne görüyor ne de hissedebiliyordu. Algıları tamamen Jake'e odaklıydı. Heeseung'un kızgınlığı başlıyordu. Etrafı saran ağır feromonlar artık sadece ikisini de tahrik etmeye yarıyordu. Jake'in alfa feromonları onunkine karıştığı an Heeseung'un gözlerinde şehvet dolu parıltılar ortaya çıktı. Jake onun kendinde olup olmadığını bilmiyordu. Kendisini de bilmiyordu orası ayrı.
Heeseung, dudaklarını Jake'in dudaklarından ayırdı. Avcunun içindeki penisi okşarken kocasının kasıklarındaki bağ izini yaladı. Jake'in bedeni kendi bedeni altında zevkle titrerken sırıtmıştı. Jake'in de kendinden geçtiğini görebiliyordu. Bunun verdiği tatmin duygusuyla iki parmağını Jake'in deliğinin etrafına getirdi ve elini onun aletinden çekti.
Çoktan ıslanmış deliği fark ettiğinde Heeseung'un karnı kasılmıştı. Bir alfanın, ki alfalardan nefret ederdi, kendi önünde bu şekilde yatması inanılmaz bir durumdu. Altında zevkle inlemesi, onun için ıslanması, onun adını sayıklaması... Heeseung, Jake'in karnını okşadı. Ah, bir de kendisi için hamile kalabilseydi! Heeseung'un çocuğunu doğurabilseydi... Heeseung, o çocuğun bu dünyadaki en güçlü çocuk olacağını biliyordu. Bunun imkansızlığı içinin hüzünle kaplanmasına neden oldu. Kızgınlığın verdiği hayvansı içgüdü Jake'i hamile bırakma isteğini körüklüyordu. Heeseung bunun için kendine çok kızdı.
İki parmağını da hızla Jake'in içine gönderdi. Acıyla inleyen bedenin üzerine eğilerek boynunu öptü. Jake'ten yayılan sarhoş edici feromonları içine çekmişti. Onları doyasıya koklamıştı. "Canın acıyor mu? Bunu yapmak zorundayım."
"Ah..." Jake konuşacak halde değildi. Bir omega gibi davrandığını düşünüyordu ama bedenine karşı koyamıyordu. Kendini Heeseung'a bastırıyor, onu içinde istiyordu. Heeseung sırıttı. Jake'in bu istekli hali hoşuna gitmişti. Ama maalesef son kalan akıl kırıntılarını da kaybetmek üzereydi.
Heeseung, Jake'in deliğini kendisi için uygun hale gelene kadar genişletti. Daha fazla ikisinin de dayanamayacağını bildiğinden koca aletini onun deliğinin girişine getirdi. İçeri girdikçe yüksek sesli inlemeler odayı doldurdu. Hem ondan hem Jake'ten çıkan sesler birbirine karıştı. Heeseung, Jake'in içinde hızla hareket etti. Jake'in içini tamamıyla doldurduğundan her vuruşunda Jake resmen kendini kaybediyordu.
Heeseung, Jake'in bacaklarını kendi beline sarmasını sağladı. Ellerini onun kalçasına yerleştirerek gitgellerini hızlandırdı. Jake'in inlemeleri kulağına adeta bir müzik gibi gelirken artık kontrolünü tamamen kaybetmişti. Bundan sonrasını hatırlamıyordu bile.
Jake, Heeseung'un göğsünde uyandı. Kendisine sımsıkı sarılmış kocası ile sarmaş dolaşlardı. Kendi bacakları Heeseung'un bacaklarının arasındaydı. Adeta ona yapışmıştı. Tüm gece bu şekilde nasıl uyuduklarını hayal edemiyordu bile. Ayrıca çok yorgundu. En son ne zaman yapmayı bıraktıklarını hatırlamıyordu. Zihninde sadece inlemeler ve öpüşmeler vardı. Ağrıyan kalçaları, uzun süre durmadıklarının kanıtı olsa da aklı boştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BITE ME {HEEJAKE}
FanfictionBir kehanet bu, Sim Jaeyun. Her ne kadar sen inanmasan da bizi bir araya getiren şey kaderin oyunu.