M-14

115 10 74
                                    

🦁*🧁
Keyifli okumalar

"Bu fırınlar ne tarafa hanımefendi?"

"Tam şu mermer tezgahın arkasına konumlanacak. Lütfen dikkatli olun!"

Heyecanla karışık stresle kavruluyordu bedenim. Mutfaktan çıkıp içeri geçtiğimde boyası devam eden duvarlara baktım. Yarım yamalak haliyle bile nefis görünüyordu!

"Birkaç saate biter mi?"

"Bir saatlik iş kaldı. Rötuşleri de yaptık mı bitti demektir."

Mutfaktan çıkan diğer ustalar aramızdan geçti bir anda. En önemli tarafı halletmeye çalışıyordum. Fırın, mikserler, mutfak aletleri... Boyadan daha önemliydi elbette.

"Bunları da tezgaha mı bırakalım Masal hanım?"

"Kaç koli kaldı?"

"Beş koli daha var araçta."

"Tamam, tezgaha bırakabilirsiniz. Dikkat edin ama kırılmasın."

"Aman! Dikkat edin ustam yoksa hepimizi kovar bu cadı!"

Gelen sese çevirdim başımı. Kucağındaki koliyle bize doğru yürüyen bir adet Tolga parlıyordu.

"Tolga! Sen nereden çıktın?"

"Ne var ne yok diye bakayım dedim."

"Asayiş berkemal başkomiserim."

"Ona ne şüphe! Ustaların canını almışsındır sen."

Bıyık altından gülerken elindeki koliyi yere bıraktı yavaşça. Üzerine ceket niyetine giydiği gömleğin arkasından görünen silaha baktım usulca. Ardından hiçbir şey olmamış gibi takılan yüzüne çıktı bakışlarım.

"Ne var bunun içinde?"

"Yağ- yani baş belası arkadaşının siparişleri. Yolumun üstündeymiş."

Dudaklarımı içime alarak gülüşümü bastırmaya çalıştım fakat Tolga'nın aldığı derin nefesler ve öfkeli yüz ifadesi buna müsaade etmiyordu. Yolunun üstü değil tam tersi bir istikametteydi bunlar.

"Sende kıyamadın gittin aldın öyle mi?"

"İki saatlik ters istikametin lafı mı olur canım. Sen bekleme diye gittim o kadar."

"Bana kıyamadın?"

"Sana kıymadım ama o arkadaşına çok güzel kıyacağım haberi olsun."

"Tabi tabi muhakkak!"

Ustalar önümüzden arkamızdan geçerken eğilip koliyi almaya yeltendiğimde benden hızlı davranıp koliyi kucaklamıştı tekrar.

"Nereye gidecek bu sen onu söyle."

"Gel peşimden..." diyerek adımlarımı mutfağa doğru çevirdim. Diğer tezgaha bırakması için ona yer açtım. Her yer tam anlamıyla her yerdeydi.

"Fırınları taktık hanımefendi. Kontrol ettik bir sorun yok. Bir şey olduğunda..."

Ön cebinden çıkardığı kartı bana uzattığında elime aldım.

"Teknik servise ulaşacağım."

"Aynen öyle. Tekrar hayırlı olsun."

"Teşekkürler."

Kartın arka ve ön yüzünü incelemeyi bırakıp bir kenara koydum. Fırınlar ve dondurucular halledildiğine göre geriye çok az şey kalıyordu.

"Hepsinin altından nasıl kalkacaksın diyordum ama iyi hallettin be cadı."

MasalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin