Bölüm 4: Kafesteki kuş

566 25 4
                                    


Nasılsınız ? Neler yapıyorsunuz ?
Aşırı sıcaak.. Size yeni bölümle geldim.

Bölümleri 2 ya da 3 gün aralık olmakla paylaşıyorum, bu bölüm, bu gün geldiğine göre, iki gün sonra tekrar görüşüz 🖐

Bu arada, yazı hatalarım, bazı küçük mantık hatalarım ola bilir, sonuçta hatasız insan olmaz 🙃

Yeni bölümler için bana destek ola bilirsiniz, oy vermeniz, yorum yapmanız, beni takip etmeniz mutlu ediyor 🤩

Şimdiden teşekkürler 🫂



🌠


Bölüm 4: Kafesteki kuş



Arhan Bozoğlu..


Kapı çalmadan içeri Seda girince Elimdeki demiri, o görmeden yatağın altına fırlatmıştım "e nerede kaldını-" diyerek tavşan gibi açılan gözlerini bana dikti, arkadan Burak da gelip bizi bu pozisyonda görünce, Sedayı çekip çıkarmıştı odadan

"ne diye kapıyı çalmadan girdin kızım, insanlar belki müsait değil ?" diyerek söylendiğini duydum Burak'ın.

O yatakta baygın haldeyken bende onun yüzüne yakın bir şekilde durmuştum, yanlış anlamışlardı ama, ne yapayım ki bu saatten sonra.. bu da hemen bayılmıştı altı üstü, birazcık yanmıştı derisi, kızı sarstım "hey palyaço kafa uyansana, ne kırılgan bir yapın varmış"

uyanmayınca su çilemeye başladım yüzüne, rengi beyazlamış, halsiz şekilde yatıyordu, bu kadar zayıf mıydı bünyesi ?

Acaba fazlamı üstüne gitmiştim ?

Bana neydi bundan, onu rehin alacağımdan, önceden abisinin haberi vardı, bile bile kardeşini bana vermişti, çünkü o da biliyordu borcumu almadan onun peşini bırakmayacağımı, parası yoksa nefsine sahip çıkıp kumarhanemde kumar oynamazdı !

Benim ne kadar öfkeli bir adam olduğumu her kes bilirdi, öfkem çocukluğumaydı, öfkem, büyüdüğüm her dakikayaydı, öfkem babamaydı, çocukluğumdan beri her şeye karşı öfkeliydim ve bunun acısını şu an suçu olmayan insanlara çektirdiğimin farkındaydım ama benimde suçum yoktu, o hayatı yaşarken bende masumdum..

Yavaşça gözlerini açarak kendisine gelmeye başladı turuncu kız, uyandıkça yüzü acıyla karışık bir hal alıyordu, anlaşılan yanığın yeri acıtmaya başlamıştı, bundan sonra bana karşı gelmeye kalkışamazdı, çünkü nelerin olacağını biliyordu.

Sakince gözlerinden yaşlar akıp yatağa düşüyordu "ö-özür dilerim, bir daha, iznin olmadan, yemek yemeyeceğim, Bitmedi mi cezan ? Ne olur bırak beni, dayanamam, aynı acıya tekrar dayanamam, lütfen"

İçimde bir yerde kısa bir süreliğine, canım yandı, sanki hiç yapmasaydım diye pişman oldum ama kısa bir anlık, sonra öfkeli düşüncelerim, hislerimin önüne geçerek bana zevk verdi, onun acı çekmesinin zevki..

"bitti bitti, hadi kalk oyuna gideceğiz daha, fazla ağlak bir şeysin sende. Kalk gel, aşağıdayım ben" diyerek kalkıp odadan çıktım, bana karşı geldikçe, hep ağlayacaktı..

Nasıl ki ben küçükken, onlara, insanlara, karşı geldiğimde, beni ağlattıkları gibi..


Irmak Aksoy..


Yüzüme gelen soğuk suyla uyanmaya başlamıştım, göğsümdeki acı kendini belli etmişti hemen, yanımda duran adamı görünce, gözümden sakince yaş akıtarak ağlamaya başladım, "ö-özür dilerim, bir daha, iznin olmadan, yemek yemeyeceğim, Bitmedi mi cezan ? Ne olur bırak beni, dayanamam, aynı acıya tekrar dayanamam, lütfen" yalvarıcı çıkan sesimle ondan merhamet dilendim, belki rahat bırakır diye..

PatronHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin